Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meral Kılıç Atıcı

Meral Kılıç AtıcıGelişim Psikolojisi Çocuk ve Ergen Gelişimi yazarı
Yazar
7.5/10
8 Kişi
69
Okunma
1
Beğeni
1.667
Görüntülenme

Meral Kılıç Atıcı Gönderileri

Meral Kılıç Atıcı kitaplarını, Meral Kılıç Atıcı sözleri ve alıntılarını, Meral Kılıç Atıcı yazarlarını, Meral Kılıç Atıcı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendilik değeri
"İnsanlar için yaşamsal düzeyde önemli bir duygu olan benlik saygısı, bireylerin algıladıkları benliklerine biçtikleri değeri belirlemektedir. Bireylerin kendilerine ilişkin değerlendirmeleri kişilerde kabul görme, onaylanma ve özdeğerlilik duyguları yaratıyorsa bu durum, kişilerin yüksek özdeğere sahip olduklarının bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Kendilerine ilişkin algıları olumsuz olan bireylerin benlik saygıları da düşük olacaktır."
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Ergenlik dönemi gelişim görevleri
"Havighurts'e göre, pek çok genç yaşamlarına bir yön veremedikleri için amaçsızlık ve belirsizlik yaşamaktadırlar. Günümüzde kimlik kazanma yakın, anlamlı ve sevecen ilişkiler kurmakla mümkün olabilmektedir."
Sayfa 233Kitabı okudu
Disiplin
"Disiplin aile içindeki denge ve düzenin oluşturulmasında büyük bir önem taşır. Disiplin, katılık, kuralcılık değil, çocuğun topluma uyumu üzerine yoğunlaşmak, davranışı yönlendirmek demektir. Disiplin, çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlâk gelişimini sağlamaktır. Bu da dıştan gelen bir zorlamayla olmaz. Önemli olan, içselleşmiş bir sorumluluk duygusunun oluşturulmasıdır. Disiplin, bir anlamda, çocuğun sahip olduğu sorumluluklarıyla yaşantısındaki hareketlerinin, doğal ve sosyal sonuçlarını kabul etmesidir(Yavuzer,1996). "
Sayfa 205Kitabı okudu
Disiplin
"Bütün çocuklar, yaşamlarının başlangıcında dış denetime gereksinim duyar ve bunu isterler. Çünkü çocuklar henüz kendi davranışlarını denetleyebilecek olgunlukta değildirler. Disipline etme yöntemi, çocuğun yaşına ve anlama düzeyine göre değiştirilmelidir. Çocukta disiplin oluşturmayı amaçlayan uygulamalarda uçlaştırıcı, örneğin aşırı izin verici ya da aşırı otoriter yöntemlere başvurmamak gerekir. Disiplin altına alma sürecinde çocuğun yaşı dikkate alınmalıdır. Çocukların disipline en çok gereksinim duydukları dönem, doğumdan sonraki 30-36. aylar arasıdır. Bu yaşlarda, disiplin sorununa yol açacak davranışlar doruğa çıkarken, 48. ayda söz konusu davranışlar azalmaya başlar. Çocuğu disipline edebilmek için başvurulan yöntem, çocuğun benlik saygısındaki gelişmeyi ya da çocuğun güvenliğini tehlikeye düşürecek bir yöntem olmamalıdır."
Sayfa 204Kitabı okudu
Temel Duygular
"Kişilerarası ilişkilerde başka insanların duygularını doğru yorumlama yeteneği çok önemlidir. Duygular, her zaman doğru biçimde yansıtılamadıklarından insanlar, başka insanların söylediklerini, düşündüklerini ve yaptıklarını yanlış yorumlayabilirler. Çalışmalar, doğru bir biçimde tepki gösterip karşılaşılan tepkileri doğru yorumlama yeteneğinin çocukluk yıllarında geliştiğini göstermektedir (Strayer,1993). "
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Güven ve güvensizlik duygusunun gelişimi
"Kendileri aşırı güvensiz ve kaygılı olan, bu nedenle çocuklarını aşırı ölçüde koruyup kısıtlayan anne babalar, çocuklarının bağımsızlıklarını engellemiş olurlar. Bu biçimde aşırı korunmuş olan çocuklar, kendi kendilerine karar verip kendi başlarına davranmaları gerektiğinde zorlanmakta, bağımsız birer yetişkin olmakta da güçlük çekmektedirler. Öte yandan hiçbir sınırlama ile karşılaşmayıp aşırı özgür bırakılmış çocuklar ise düş kırıklıklarına karşı direnç geliştirmemiş bireyler olurlar. Bu çocuklar, disiplinli bir çevrede yetişmedikleri için başka insanları gözetmeyi öğrenemez, bencil bir kişilik sergilerler. Dış dünya ile yüz yüze geldiklerinde ise, bencil davranışından ötürü başka insanların kendilerini sevmediklerini fark etmek onları kaygılandırır. Bu durumdaki çocuklar, kaygı düzeyleri giderek artacağından, toplumsal ilişkilerinde başarısızlık yaşarlar."
Sayfa 173Kitabı okudu
Güven ve güvensizlik duygusunun gelişimi
"Mahler'e göre çocuklar, doğumdan sonraki iki ay boyunca otistik bir dönem geçirirler. Annenin temel gereksinimleri karşılayan bir araç konumunda olduğu bu iki aylik dönemin ardından gelen dönem, 2-5 aylar arasındaki ortakyaşarlık dönemidir. Bu dönemde bebeklerin annelerine bağlılık geliştirmeleri sonraki dönemler için gereken temelleri de oluşturur. Çocuklarının isteklerine duyarlı biçimde karşılık verebilen anneler, döneme özgü ortakyaşarlık ilişkisini desteklerken, duyarlılığı yeterli düzeyde olmayan anneler ise, anneyle ortakyaşarlık ilişkisi kurma gereksinimini engelledikleri çocuğun güvensiz olmasına yol açarlar. Bu dönemdeki temel psikososyal görev, bağlılık ve gereksinimlerin karşılanması yoluyla çocuğa güven duygusunu kazandırmaktır."
Sayfa 172Kitabı okudu
Kendilik bilinci ve benmerkezcilik
"Kendilik bilinci ve benmerkezciliğin başka belirtileri de vardır. Ergenler herkesin kendilerine baktığına fakat ilgisiz bir dünyada tamamen yalnız ve biricik olduklarına inanırlar. Sürekli sahnede olmak, dikkatlice incelenmek ama nadiren anlaşılmak ergen için büyük bir duygusal sıkıntı kaynağıdır. Bunların sonucunda ergenler, zayıf benliklerini korumak için çeşitli psikolojik mekanizmalar kullanırlar. Aşağılık duygularını hafifletmek ve kendilerini iyi göstermek için savunucu bir tutumla başkalarına eleştirme ve iğneleme yoluna giderler. Düşük benlik saygısı olan ergenler, gerçek duygularını maskeleyerek gizleme ve dışarıya bu maskelenmiş yüzlerini gösterme eğilimindedirler."
Sayfa 132Kitabı okudu
Ergenlik Dönemi
"Ergenler, gerçekte sahip olamadıkları inanç ve düşüncelere sahipmiş gibi görünmek isterler. Bunda anne-baba ve çevresindeki diğer yetişkinlerin ergen'den zaman zaman bir çocuk zaman zaman da bir yetişkin gibi davranmasını beklemeleri ve bu konudaki tutarsız davranışları etkili olmaktadır. Örneğin, anne babaların görüş ve inançlarına katılmadıkları halde ergen'den bu görüş ve inançlara uymaları beklenmektedir. Açık ve dürüst olması istenen ergen böyle davrandığında cezalandırılmaktadır. Gerçekte kızgın ve incitici oldukları hâlde böyle davranmamaları, anne babalarını incitecek ve düş kırıklığına uğratacak davranışlarda bulunmamaları istenmektedir. Kısaca, ergenlerden gerçekte olmadıkları biçimde davranmaları beklenmekte, sürekli bir kendini inkar etme ve 'mış' gibi davranma beklentisi ile karşılaşmaktadırlar."
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Soyut işlem dönemi
"Soyut işlem düşüncesi esnek olabilmeyi gerektirir. Bu nedenle ergenler, düşüncelerinde biraz değişken olabilmeli; önceden sahip oldukları düşünceye çok bağlı kalmadan, ulaşılan bir sonuca ilişkin çok çeşitli yorumlar yapabilmelidirler. Ergenlerin tersine daha küçük çocuklar, kendi önyargılarıyla tutarlı olmayan beklenmedik sonuçlar karşısında karmaşa yaşamaktadırlar."
Sayfa 129Kitabı okudu
Odaklanma
"İşlem öncesi çocukların mantıksal olarak düşünememelerinin nedenlerinden biri dikkatlerini karşılaştıkları durumların yalnızca bir yönüne ya da duruma ilişkin bir ayrıntıya odaklamaları, başka ayrıntılara dikkat edemeyişleridir. Bu eğilim, belli bir anda yalnızca bir görüşün dikkate alınabilmesi anlamında 'odaklanma' olarak adlandırılmaktadır."
Sayfa 124Kitabı okudu
Ahlaki Gerçeklik Evresinde (okul öncesi dönemde çocuklar)
Aynı zamanda bu evrede çocuklar, bir eylemin önemini eylemi yapan kişinin iyi ya da kötü niyetlerine göre değil daha çok eylemin sonuçlarına göre değerlendirirler. Çocuğun ahlaki gerçekçiliğine katkıda bulunan iki etken vardır: Kendi yaşantı ve algılamalarının başkalarınınkinden farklı olacağını anlayamama anlamına gelen benmerkezcilik ile çocukların dışsal gerçekler ile kendi düşünce süreci ve öznel yaşantılarının karşılaştırılmasına neden olan gerçeklik algılayışlarıdır.
Sayfa 221Kitabı okudu
Rasyonalizasyon (mantığa bürüme): Kabul edilemeyecek bir davranışta bulunan kişinin söz konusu davranışa haklılık kazandıracak gerekçe ve nedenler yaratması olarak tanımlanabilir.
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.