Mert Balaban Sözleri ve Alıntıları
Mert Balaban sözleri ve alıntılarını, Mert Balaban kitap alıntılarını, Mert Balaban en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ah o kelimeler memur bey, yan yana geldiklerinde, bazen en alakasız olanları bile, insanın kalbine bir ok gibi saplanıveriyor.
Sayfa 80
Dışarıda tüm bunlar olurken, her şey biraz daha yaşlanırken gitgide, çürürken sanki, leş kokarken etraf, kediler köpekler yavrularını doğururken inleyerek, insanlar dört duvar arasında sevişip geleceğin katillerinin, o katilleri yargılayacak insanların, hastaların, aynı hastaların doktorlarının belki aynı yatakta tohumlarını atarken, yavrular, bebekler orada burada çer çöp de olsa yiyip büyüyecekken, Memet de az önce sanki kendi sıkıntısından sıkılıp oturmuşken yerine, biz hala üç küçük çocuğuz.
Sayfa 88 - Üç Küçük ÇocukKitabı okudu
Bir Pazar gecesi ritüeli: Kir pas içinde sokaktan gelen haylaz çocuk, kızgın ve bıkmış anne, dışarılarda kim bilir ne bok yiyen umursamaz baba, sobanın ısıttığı birkaç oda, sobanın ısıtamadığı birkaç oda, tırnak kesme merasimi, banyo, sıcak su, biraz ılıştırılan su, televizyondaki Pazar eğlencesi, sobanın yanında yanakları kızaran çocuk, sobanın üzerinde kararan mandalina kabukları, babanın 'hele şükür' gelmesi, ders çalışır gibi yapma, hadi artık yatağa ve gecenin sonu... İçim sıkılıyor yine.
Sayfa 33 - Aylak adam yayınlarıKitabı okudu
Oysa sıradan bir öğle üzeri yaşanıyordu. Güneş, kimseleri ısıtmayacağı şimdiden belli olan o ölgün ışığıyla yeni yeni tepeye geliyordu. Aheste aheste, istemeye istemeye, dağa bayıra, çamura toprağa, şuna buna burun kıvırarak, sırf adı güneş diye geliyordu güneş. Belki ele güne rezil olma korkusu, belki güçten düştüğünü kendine itiraf edememe telaşı, belki de varoluşsal bir tantanaydı bu, kim bilir. Doğmamak gibi bir lüksü olsaydı, bir tek gün doğmama hakkı verselerdi mesela ona, sanki bugün doğmayacaktı hiç çekinmeden.
Sayfa 87 - Aylak adam yayınlarıKitabı okudu
Para pul insana hiç tanımadığı düşmanlar yaratabilir.
Sayfa 83
Çaydan medet uman erkekler hüzne boğuyordu yeryüzünü. Çayın demi adamın kanlı gözlerine yürüyordu.
Sayfa 67 - Aylak adam yayınlarıKitabı okudu
Rutubetli duvarda, insanı cümle alemin nazarından koruyacak bir dua asılıydı, kendine bile dua gerektiren eğrilikte.
Sayfa 56 - Aylak adam yayınlarıKitabı okudu
“ Gözleri olmasaydı Serpil’in, burnu, kulakları, ağzı bile yine olsaydı, işim biraz daha kolay olurdu kuşkusuz. Gözleriyle konuşamazdı o zaman, deşemezdi içimi.”
Aşk kapıyı çaldı birkaç kez, ısırmayacağı belli bir köpek gibi. Kuyruğunun şekline tav olduk, inanıverdik her insan evladı gibi. Kiminin gözlerinden orta yere saçılan sözlerine inandık, kiminin insanoğlu da yeryüzüne boşuna gelmedi tavrına, şekline. Yarı yolda kalmak konusunda idmanlıydım Allah'tan, komadı bu zelzele.
Sayfa 34
İkimizde biliyoruz ki, sonu bilinen bir masal ancak bu kadar heyecan verici olabilir.
Sayfa 97Kitabı okudu