Dünyaya yeniden geldiğimde koynunda yüzlerce ağaç saklayan bir dağ olmak isterdim. Kimse benden bir şey beklemezdi belki böyle. Omuzlarım hafiflerdi. Kanat çırparken bulurdum kendimi. Kanatlarım kollarım kadar yorgun olmazdı dünyayı itmekten.
Her şeyin harika gittiği zamanlar vardır. Sonra her şeyin tepetaklak olduğu zamanlar. Ya da insanın hayatı ne zaman tepetaklak oluyorsa bir saniye öncesi ömrünün en güzel zamanıymış gibi sabitlenir. Bellek işleri biraz karışık; o zamanlar kafam tam basmıyordu
Bir yerde, bir zamanda yeniden karşılaştığın her kimse, hayatının içine dahi sıçsa, yeterli acıyı çekmiş olduğuna ikna ediyorsa seni, hiçbir şey konuşmadan affediveriyosun.
"Neden böyle bir şey yaptı?" Bilmiyorum ki. Hiç konuşmadık. Çünkü kendini kesen biriyle hiç konuşamazsın.Kendi kendine konuşmalar kalır sana. Tekrarlar kalır. Aklın kalırsa şükredersin. Şükredersin ama aklında kalanlarla da baş edemezsin.
Eveeet Kurumuş Yeşil Bitkiler'i çok sevdiğimi ve Merve Göntem ile tanışmayı sabırsızlıkla beklediğimi söylemiştim en son. Tanışıldı👌🏻Instagram’da paylaşmıştım ama burada da dursun istedim. Yaralardan, tuzlardan ve bozuk zillerden bahsettiğimiz ve fan girl modumu açtığım bir kitap kulübünden hatıralar. Kitap Kulübü'ne bayadır katılamıyordum kulübün enerjisine de bayıldım. Bundan sonra her ay giderim muhtemelen. Ama şu imzanın tatlılığı beni bitirdi🫠🫠🫠