Kaçıyor değildi , sadece kendini bekleyenlere doğru gidiyordu.
Şimdi size günlerdir ara ara elime aldığım , sürekli okursam cidden akıl sağlığımı koruyacağımdan şüphelendiğim 14 kısa ama derin öyküden oluşan o eserin incelemesiyle geldim. Eee sen hani öykü seviyordun çabuk bitmesi lazım demeyin hemen lütfen arkadaşlar . Çünkü bağımsız öyküler gibi görünse de ortak noktaları var " ölümsüzlük " ve " Nefes" gibi . ( Bu aralar fazla takıldım ölümsüzlük konusuna hayırdır inşallah diyelim :))Bence ağır bir konu hele bi de mitoloji , polisiye ve bilim kurguyla harmanlanırsa varın siz düşünün !! ( Bitmesine son 50 sayfa var hâla , elime almışken düşüncelerimi de yazmak istedim..) Görür görmez aklınıza gelen ilk soruya cevaplandırmaya çalışarak girelim incelememize ;"Peki kim bu Nefes ? "
...
Bir rivayete göre MS 580'lerde Göktürk Devletinde
bir gözü yeşil bir gözü toprak renginde olan, sırtında
kocaman ağaç suretinde doğum lekesi olan ölümsüz
biri doğar ve Kam Ana Kambur ona Nefes adını verir.
O, zamanın içinde bir görünüp bir kayboldu,
medeniyetlerin kurulușuna ve yıkılıişına tanık oldu,
tarihe karıştı, tabiat yasalarına aykırı geldi, masumun
yanında olduğu da oldu kötülüğe boyun eğdiği de
sayısız yoldaşı oldu ama onun gözleri hep Gölge'yi
aradı. Her defasında ölen bir kadın ile ölemeyen bir
adamın hikayesi dilden dile dolaştı...
...
Birbirinden değerli 14 kalemin yer aldığı
Ozancan Demirışık ın düzenlemesini yaptığı eserden bir öykü daha patlatmaya gitmeden diyorum ki farklı tür seven arkadaşlara özellikle tavsiyemdir. Şimdiden keyifli okumalar..
“Beni unuttuğunu görmek ölümden daha ağır geldi şimdi. Keşke bütün bu eziyete katlanmasaymışım!” Deiğinde yerimden doğruldum. “Hayır, yanlış anladın!” Dedim ama o yoktu. Duvara vuran bir gölgeye seslendiğimi anladım: kendi gölgeme …
Selam Müptelalar
"Buraya benim için dinlediğini biliyordum. Parayı kendisi için istiyordu. Ama insanın ihaneti bekliyor olması, hayal kırıklığına uğramasına engel değil; kırılmıştım."
"Giderilmemiş meraktan daha tehlikelisi yoktur..."
"Doğru işitip işitmediğimi anlamak için hiçbir şey söylemeden sahafın yüzüne
Nefes olarak anılan ölümsüzlükle lanetlenmiş şahsiyet, mitler, efsanelere konu olmuş, kitaplara, edebi eserlere girmiş. İyi veya kötü farklı farklı anlatımları ile karşılaşıyor. Bu kitapta da bir kısmının kalemi ile daha önce tanışmış olduğum 14 yazardan 14 çarpıcı öykü NEFES öyküsü yer alıyor.
Her bir öyküyü beğenerek okudum ve öykü olmasına kısa olmasına rağmen beni içerisine aldı. Hani bazen anlatılırken yok artık deriz, masal bunlar deriz inanmayız ya işte bu kitaptaki öyküler öylesine inandırıcı ve gerçekçi geldi ki bana, doğrudur, olmuştur dedim. Polisiye türü okumayı sevdiğim için de ayrıca çok hoşuna gitti öyküler. İçeriklerinde polisiye kurgulara rastlamak da ayrıca güzeldi.
Her biri roman kıymetinde öykülerdi. Kitapta farklı yazarların yazılarının olması okurken kopma yapar mı diye düşündüm ilk etapta ama sanki hepsi bir bütünün parçasıymış gibi ahenk oluşturdular zihnimde.
Farklı coğrafyalarda, farklı tarihlerde gelişen nefes ni kaleme alarak biz okurlarına sunan her bir yazara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Güzel bir okuma deneyimi oldu benim için.
Fantastik ile gerçeklik arasında başarılı geçişler yapan bu kitabı meraklısına, korkanına, herkeskere tavsiye ediyorum
Yazarlar:
Mehmet Berk Yaltırık
Saygın Ersin
Ozancan Demirışık
İsmail Güzelsoy
Afşin Kum
Meryem Gültabak
Funda Özlem Şeran
Emirhan Burak Aydın
Deniz Erbulak
Ayfer Kafkas
Murat Başekim
Ekin Açıkgöz
Hikmet Hükümenoğlu
Gökcan Şahin