İnsanların gerçeklikle bağı kopmuş durumda. İnandıkları, gördükleri veya görmek istedikleri gerçeklik ile yaşanan gerçeklik, hayatın kendisi arasında büyük bir yarık var.
İnsan toplumdan soyutlanmış bir şekilde istediğini yapabilen bir varlık değildir; aksine toplumsal yapının oluşturduğu organik bütünün gereklerine kişisel isteklerin ve tercihlerin uyması gerekmektedir.