...tüm darbeleri emen, dayanıklı bir örs gibiydi. Böyle olmak ona diğerlerinden daha sağlam, aklı başında ve güvenilir hissettiriyor olmalıydı. Şüphesiz, ömrü boyunca işine yarayacak özelliklerdi bunlar.
Bayılarak aldım bu kitabı. Okumaya başladığımda acaba yanlış mı yaptım içim kasvet doldu acaba bıraksam mı okumayı dedim ama devam ettim. İyi ki de devam etmişim. Kitabın ortalarında 250 sayfayı tek oturuşta okudum. Okumaya başlayınca insanda öyle bir merak uyandırıyor ki kitabın başından kalkası gelmiyor insanın. Muhteşemdi iyi ki okumuşum. Sadece sonunu böyle beklemiyordum daha değişik bekliyordum. Yine de çok çok güzel bir kitaptı.
Resim tutkunu bir kız çocuğu, kıskanç bir eşe sahip genç bir öğretmen ve insanları gizli bir şekilde gözetleyen seksenli yaşlarda köpeğiyle yaşayan bir kadın. Kitap bu üç kadının etrafında şekilleniyor. Ara ara seksinli yaşlardaki kadının anlatımıyla da ilerliyor.
Kitap, ünlü ressam Claude Monet'in doğup büyüdüğü kasabada geçiyor. Kitabın
Kitap elime ulaşır ulaşmaz heyecanla Korsika Uçurumu'na başladım. Güzel başladı. Sonra detaylı anlatımlara geçti. Neyse dedim, yazar gizemin dozunu ayarlıyor, açılacak. Anlatıma on beş yaşındaki bir genç kızın yazdığı bir günlük dahil oldu. Yirmi yedi yıl önce yazılmış bir günlük. Yazar keşke Clotilde Idrissi'nin günlüğüne bu kadar yer vermeseydi. Günlükte o kadar absürt şeyler yazılmıştı ki kitaba olan ilgimi kaybettirdi. Ergen bir kızın saçma sapan muhabbetleri anlatılıyor günlükte. "Sadede gel" dedim okurken. Buna uzun anlatımlar da eklenince çareyi bazı satırları atlamakta buldum. Günlükteki bazı bölümleri atladım, uzun anlatımları atladım. Yine aynı düzeyde devam edince kitaba olan ilgimi de kaybettim. Finale odaklandım. Son sayfalarda yazar bombayı patlatacak dedim. Büyük bir gizem beni bekliyor dedim. Sonuna kadar umudumu korudum. Olmadı. Beni hayal kırıklığına uğratan bir finalle kitabı bitirdim. Hiç inandırıcı bir son değildi. Yani öyle bi saçmalık vardı ki gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Halbuki nasıl da sevinmiştim kitap çıktığında. Nasıl da umutlanmıştım.