“Akraba kayırmak başlıca kurallardan biridir. Akrabalarını ve dostlarını önemli konumlara yerleştirmemiş tek bir diktatör bile yoktur neredeyse... Böylece anahtar konumlarda sadık kişilerin bulunması güvenceye alınır.”
"Bir insanı belli bir ders programını öğrenmeye zorlamak diktatörcedir."
-Kaddafi
Yine de kendi politik düşüncelerini okulda zorunlu dersler arasına koymayı başarmış olması Kaddafi'nin ne kadar eşsiz bir pragmatik olduğunu gösterir.
“Başkanlık sarayları, kral şatoları dünyanın neresinde olursa olsun görkemlidir, ama diktatörlerde hepsini geride bırakmaları gerektiğini düşünme eğilimi vardır.”
Kitabı okuduktan sonra siz de bir diktatör olabilir misiniz bilemem fakat yeryüzündeki diktatörlerin doğuşlarını, batışlarını ve bu süreçte neler yaptıklarını öğreneceğiniz kesin.
Kitap için kısaca "Diktatörlüğün Kısa Tarihi" diyebilirim.
Bazı şeyler çok tanıdık gelecektir :)
Dünyanın dört bir tarafına yayılmış, kimi 70’te kimi 80’de kimi 2000’lerin başında göreve gelmiş diktatörlerin -onlar ne kadar kendilerine diktatör demeseler de- kısaca yaşamlarını konu alıyor. Olağanüstü akıcılıkta bir kitap. Birkaç gün içinde bitirmeniz muhtemel. Fazlaca tarih okuması yapmama rağmen ilk kez okuduğum çok fazla şey vardı.
Asya’dan, Ortadoğu’ya savrula savrula şimdiye dek ülkesini dikta rejimi ile yöneten politikacıların neyi, neden yaptıklarına dair güzel bir anlatı. Yazarla birkaç nokta da uzlaşmayacak olsam da keyifle okudum. Tavsiye edeceğim kitaplardan biri oldu.
Dünyanın dört bir yanında ülkesini dikta rejimiyle yöneten diktatörlerin yaşamından kesitler sunuyor kitap.
Yazar, dünyadaki diktatörlerin (ki onlar kendilerine diktatör demiyor tabi) tecrübelerinden yola çıkıp okuyucuya bir diktatör olma klavuzu sunuyor.
Kitabın bazı bölümleri o kadar tanıdık geliyor ki… çok da yorum yapmaya gerek kalmıyor :)
Ama olsun biz de yine diktatör olmak istemeyelim ve olmak isteyenlerin karşısında duralım!