Hikayesine göre Autumn, 15 yaşındayken doğurduğu kızını evlatlık vermek zorunda kalır. Aile zengindir ve diğer anne Daphne, İnstaFace adındaki sosyal medya paltformunda hayatlarının muhteşem mutluluğunu paylaşmaktadır. Bu da Autumn'ın kızına olan özlemini bastırması için güzel bir durumdur. Autumn, son olarak kızını evlatlık verdiği McMullan ailesine komşu olan Benjamin'in sevgilisi olur...
Daphne ve Graham McMullan, görünüşte zengin, kusursuz, mutlu gibi kavramların kol gezdiği devasa evlerinde yaşarken, insanların onlara son derece özenerek bakmasından memnundurlar ve bu da onların egolarına tarifsiz hazlar ekler. Görünmeyende olan ihanet, uyuşturucu, bıkkınlık gibi olaylar aslında ailenin çatırdayan kısımlarıdır. Üç çocukları ve karı-kocanın fiziksel görünümlerinin pazarlandığı şaşaalı dünyaları elbette fark edilmez, hatta insanlara cezbedici gelir...
Autumn da buna güvenir, kızının güzel, mükemmel, huzurlu bir ailede yaşadığına inanmasını sağlar.
Oysa kader "karma" olayından ibarettir. Daphe ve Graham McMullan ile Autumn ve Benjamin'in hayatları, biraz da Autumn'ın zorlamasıyla karmakarışık bir cinayet olayıyla kesişir, karışır, arapsaçına döner. Cinayete kurban giden kişi, Autumn'ın sevgilisi Benjamin'in kız kardeşi Marnie'dir.
Bu hikâyedeki herkesin biraz "çoklu kişilik bozukluğu"ndan nasibini almış insanlar olduğunu söyleyebilirim ;) Sonuna kadar merakla okudum. Sonunda işler rayından çıksa da sevmedim diyemem... Karakterlerin her birinin kusursuz bir 'karaktersiz' olması, sonunda raydan çıkan konusunu bile unutturdu...
Sakın Unutma
