İnsan yüreği, baskı kalıbına benzer. Eğer kalıp düzgünse, on milyon kağıt bile bassa hata olmaz. Eğer kalıp bozuksa kaç kağıt basarsa bassın hepsi yanlış olur.
Moğol devletlerini yönetmek sevdasını
da bırakmak zorunda kaldı. Rusya'daki Altın Orda, Kubilay daha Ulu
Kağan olarak tahta geçmeden çok önce bağımsız bir siyaset izlemeye
başlamıştı. Orta Asya'daki düşman Çağatay Hanlığı, Kubilay'ı devirmeye çalıştı. İran'daki İlhanlar, Ulu Kağan'a bağlı kalan tek Moğol devleti
oldu ama İran ile Kubilay'ın başkenti arasında iletişim zayıf olduğu için,
İlhanlar aslında özerk davrandılar. Zamanla onlar da kendi Müslüman
tebaalarından etkilenerek Uzakdoğu'daki Moğollardan uzaklaştılar. Geleneksel olarak Çin kültür dairesinde bulunan Mançurya gibi bölgeler
bile Kubilay'ın hükmüne karşı ayaklandı. Yaşamının son on yılında bütün bu zorluklara kişisel sıkıntıları da eklendi.
Sayfa 224 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tarihlerde Kubilay'ın kızlarından yalnız ikisi hakkında ayrıntı bulunur ve toplamda kaç tane oldukları bile bilinmez. Moğol hanımlarının
bu yeni kuşağı, siyasette pek etkili olmadı. Cengiz'in anası Höelün'den
Çabi'ye kadar gelen kadınlardan farklı olarak, Kubilay'ın kızları siyasi
kararları etkileyemediler. Belki de kadınlara ve onların siyasi etkilerine
ciddi kısıtlamalar getiren Çin kültüründen etkilenmişlerdi. Öte yandan,
Kubilay'ın kızlarının siyasetle ilgilenmek istemedikleri de düşünülebilir.
Sayfa 220 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kubilay'ın Orta
Asyalı rakibi Kaydu'nunkilere benziyordu ve anlaşılan bu iki önder, Ulu
Kağan'a saldırılarını ortak planlamışlardı. Nayan isyanı hakkında derin
ve ayrıntılı bilgi veren Marco Polo, Moğol önder hakkında şöyle yazar:
" [Nayan] Büyük Türkistan taraflarında önemli ve güçlü bir hükümdar
olan, ayrıca Ulu Kağan'ın
Konfüçyüsçü Uygur Lien Şi-şien, Ahmet kendisini zimmetine para geçirmekle, zinayla ve başka uygunsuzluklarla suçlayınca emekli oldu.
(..)
Ahmet'in mali siyaseti, sarayda öne çıkan Çinlilerden de muhalefet
gördü. Ahmet'ten hoşlanmayan, oğullarına ve akrabalarına devlet görevleri vermesine karşı çıkanlar arasında belki de en önemlisi
Siyasetine karşı gelinmesi, Ahmet'in kızmasına ve kin tutmasına neden oldu. Onun devlet anlayışından hayli farklı görüşlere sahip olan
Konfüçyüsçü ve Budacı danışmanlardan çoğunu hor görüyordu. Şı
Tien-dzığ, Lien Şi-şien ve Kubilay'ın en yakınındaki başka danışmanlar,
Ahmet'in vergi siyasetine tekrar tekrar karşı çıktılar. Yeni vergilerin Çin
halkının kaldıramayacağı bir yük olduğunu söyleyip vurgunculuk iddiasında bulundukları Ahmet'i, "dalkavuk bir karaktere ve hain tasarılara"
sahip olmakla suçladılar.
O da karşılık olarak bazılarını zimmetine
para geçirmekle ve uygunsuz davranışlarda bulunmakla suçladı. Çin
kaynakları, Ahmet'in rakiplerinden biri olan Dzui Bin'i görevli olduğu
Cianğ-huay'da tahıl çalmakla haksız yere suçladığını ve imparatorun da
onu öldürttüğünü öne sürerler.
Bu davada özellikle haklı olsa da, olmasa da, Ahmet'in rakiplerinden çoğunun 1270'lerde devlet görevinden
ayrılmış oldukları doğrudur.
Sayfa 177 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ahmet, 1270 yılında bir diğer oğluna orduda
komutanlık ayarlamaya çalıştı. Konfüçyüsçü bilge Şii Hınğ bu atamaya
karşı çıktı ama Ahmet yine de atamanın gerçekleşmesini sağladı.
Sayfa 177 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kısacası, Ahmet'in siyaseti hazineye kazanç sağladı.
Ancak Çin kaynakları onu bu siyaset üzerinden büyük kazanç elde
etmekle ve aktif olarak teşvik etmese de suistimale göz yummakla suçlar. Bu kaynaklara göre, o kadar büyük bir güce sahipti ki, makamını kendi çıkarları için kullanabiliyordu. Altın ve gümüşün fiyatı [kağıt
para üzerinden-e.] sabit olmadığı için, bu iki madene ödenen fiyatları
kendi karına göre değiştirebiliyordu. Özel alışverişlerde de kontrolü
elden bırakmıyor ve büyük miktarlarda değerli metal ediniyordu. Üst
üste kağıt para basmak dahil olmak üzere, uyguladığı siyaset yüzünden
pek çok Çinli de, yabancılar da kağıt paraya inançlarını yitirip, altın ve
gümüşlerini elde tutmaya başladılar.
Bu güven kaybı ve tabii hükümetin artan biçimde kağıt para basıyor olması, kaçınılmaz olarak enflasyona yol açtı. Devletin tekelindeki malların fiyatları 1270'ler boyunca
arttı ve Ahmet de bu artıştan kişisel çıkar elde etti. Çay, tuz, demir ve
diğer tekellerin kötüye kullanımı yüzünden genellikle Ahmet suçlanır.
Sayfa 176 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ahmet'in önceki yaşamı ve yaptıkları hakkında pek bilgi
yoktur. Orta Asyalı olduğu, bugünkü Taşkent'ten çok uzak olmayan bir
kasabada doğduğu bilinmektedir. Yüan hanedan tarihleri onu "üç hain
nazırdan" biri olarak (diğerleri Sanga ile Lu Şi-ronğ'dur) anlatır, Çin
ve Batı kaynakları da Çinlileri sömürüp, onlara zulmettiği için Ahmet'i
yererler. Marco Polo, Ahmet'in Kubilay'ı "büyülediğini" düşünür.
Marco'ya göre, Kubilay'ın desteği sayesinde Ahmet bir servet kazanmış
ve cinsel arzularını tatmine yönelmiştir
Sayfa 175 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kubilay, Moğol mirasını korurken belli Çin uygulamalarını reddetmeyen ve evrenselliğe ulaşma çabası gösteren bir kültürel siyaset çizmede
hayranlık uyandıracak kadar başarılı olmuştu. Dini siyasetindeki gibi,
farklı kişilere farklı muamele etti. Moğollara karşı yerel geleneklerinin
yılmaz koruyucusuydu.
Avlara katılıp yalnız Moğol kadınlardan eş ve cariye alıp, Moğol savaşçı değerlerini yüceltiyordu. Çinlilere karşı sanatların ve zanaatların hamisi rolündeydi.
Bazı Çinli ressamları, çömlekçileri ve diğer zanaatkarları destekledi ve Çinli yazarların geleneklerin dışında denemeler yapmalarını sağladı. Kendini çoğunlukla Çin tarihinin en büyük imparatorlarından biri olan Tanğ Hanedanı'ndan Tay-dzonğ ile kıyaslardı, çünkü bu kıyasın Çinliler gözünde kendisini yücelteceğini biliyordu
Sayfa 171 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu