9.0/10
4 People
15
Reads
1
Likes
573
Views

Müeyyet Boratav Posts

You can find Müeyyet Boratav books, Müeyyet Boratav quotes and quotes, Müeyyet Boratav authors, Müeyyet Boratav reviews and reviews on 1000Kitap.
239 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 hours
1944 yılında Süleymaniye Camii'nin minaresine asılan bir bez afişle başlayan ve 1958 yılında bir men-i muhakeme kararıyla sonuçlanan on dört yıllık bir gözaltı, hapishane, sürgün ve soruş­turma öyküsüne ağırlık verdiğini gördük. Anıların, kişisel bir perspektiften, tek parti iktida­ rından çok partili döneme geçiş döneminde Türk solu­ na; yirminci yüzyıl Türkiyesi'nin siyasi ve sosyal tarihi­ ne; Türk tıp tarihine ve en önemlisi de Türkiye'de insan haklarının tarihçesine farklı boyutlar getireceğine inanı­yorum.
Sakıncalı Doktor : 20. Yüzyıldan Anılar
Sakıncalı Doktor : 20. Yüzyıldan AnılarMüeyyet Boratav · İmge Kitabevi Yayınları · 200915 okunma
Babalar Günü'nde . . . Nazım Hikmet'in babasına yazdığı şiir şöyle: "Baba ! Her yıl başında Sana söyleyecek tek bir sözüm var: 'Seni ne kadar çok seversem o kadar çok olsun ömründen geçen yıllar . . . ' Baba Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım; Ne zulüm, ne ölüm, ne korku başımı eğemez ! Yalnız senin elini öpmek için eğilir başım. Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım. . . " 1 Ocak 1932 / Nazım Hikmet
Reklam
Zamane iktidarına göre 6-7 Eylül'ü kimler yapmıştı? . . . Sorulur mu: - Solcular! . . . Sıkıyönetim ilan edildi, solcuların ileri gelenleri toplatıldı, içeri atıldı. Bir fikir verebilmek için içeri atı­lanlardan kimilerinin adlarını anımsayalım: Aziz Nesin Asım Bezirci Mustafa Börklüce Hasan izzettin Dinamo Dr. Hulusi Dosdoğru Nihat Sargın Kemal Tahir llhan Berktay Müeyyet Boratav Bu liste uzar gider . . .
6-7 Eylül'ün Öteki Yüzü. . . İlhan SELÇUK Cumhuriyet/ 09.09.2005 50'nci yıldönümünde 6-7 Eylül'ü köküne dek andık. . . İlkellik. . . Vahşet. . . Yağma. . . Utanç. . . Tümü de doğru, Cumhuriyet tarihimizde bir yüzka­rasıdır 6-7 Eylül; ama bir de yaşanan rezaletin öteki yü­zü var ki, bu sayfayı açmak çoğu kişinin işine gelmi­yor. .
Babamın Balkan Harbi'nden dönüşünü onlara şöyle anlatmış: "Ben Naili Beyden (babama daima 'Naili Bey' diye hitap ederdi) ümidi kesmiştim. Bir gün kapı çalındı. Evden biri 'Kim o?' diye seslendi. 'Açın, ben Naili' der demez, heyecan ve utancımdan kıpkırmızı oldum. Ötekiler kapıyı açarken hemen yukarıya kaçtım. Hamama girdim. Mis gibi yıkanıp aşağıya Naili Beyin yanına öyle indim. "
Annemin bir tek kızı olmuş. O da Bolu'da doktor­suzluk nedeniyle difteri hastalığından ölmüş. Adı Hil­kat'mış, beş yaşında imiş. Annemle teyzem onun fotoğ­rafını çıkarıp zaman zaman ağlarlardı. Ölmezden bir-iki saat önce üzgün olan annemle babamı, "Anneciğim üzülmeyin, bakın ne güzel nefes alabiliyorum" diyerek teselli etmeye çalışmış.
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.