Ankara'da dünyaya geldim.
Çok küçük yaşlarımdan itibaren kitaplara merak saldım; onlar bana hep ''bambaşka'' nesnelermiş gibi gelirdi. Kapaklarını açıp içlerindeki satırları okumaya başladığımda ise hem kemiklerimi buz kestiren hem de en derinlerime kadar yakan ''esrarengiz'' âlemlerin içinde buldum kendimi…
O esrarlı âlemler, ne kadar da eşsizdi! İçinde yaşadığım ''hoyrat'' ve ''örseleyici'' dünyaya asla benzemiyorlardı. Ne zaman hayatın tokadını yesem, o ''sır dolu'' kitaplara sığındım; belki başımı okşarlar diye...
Ve her seferinde de okşadılar! Kitapların başını okşadığı birisi, nasıl olur da ''incelikten'' uzak kalabilir? Bu yüzden ''yazmaya'' başladım; uzun zamandan beridir de ben defterleri kovalarım, defterler beni kovalar… Hoş, artık defterlere elimizi sürmüyor, her işimizi bilgisayarlardan hallediyoruz; ama yine de sürüyor kovalamaca…
Bana göre yazmak, bir ''beyin ameliyatı'' yapmaktır! Aslında hem ''yazan'' hem de yazılmış olanı ''okuyan,'' bu beyin ameliyatına maruz kalır.
Ve bu asla kötü değildir; çünkü, içinde soluk alıp verdiğimiz şu hayat, derinlemesine bir ameliyat geçirmekten uzak kalacak kadar ''anlamsız'' değildir...
Şimdiye dek 7 adet kitabım piyasaya çıkmıştır.
Kitaplarımı yalnızca tek bir amaç uğruna yazdım: Kalbimi ve ruhumu temizlemek! Benden kilometrelerce ötedeki ''herhangi bir insana'' iyilik yapmak ve yüce bir işin altına imza atmak istedim; hepsi bu!
Ben, kendime verdiğim sözleri tuttum ve kitaplarımı yazma sürecinde arınmaya çalıştım.
Şimdi sıra sende ey okuyucu! Şimdi ''arınmanın'' zamanı geldi...
Piyasada olan kitaplar:
- Ateşten Asa
- Ruhlar Panayırı
- Ölüm Gecesi
- Maskeler ve Çehreler
- Gökyüzü Konuşmaları
- Teleskobumla uçuyorum
- Işık Saçan Öyküler
"Hayat bazen böyle değil midir? Bazı dostlar, bazen sebepsizce çekip giderler. Gitmek isteyenler, sebeplere ihtiyaç duymazlar. Onlar sadece gitmesini bilirler..."
"Bazı geceler vardır...
Hiç sabah olmasın istersin?
Sanki sabah olunca kalbine bir sızı oturacakmış gibi,
Sanki sabah olursa her şey sona erecekmiş gibi hissedersin...
Herkes aydınlık sabah beklerken, 'sen' gecenin karanlıklarına sarılırsın!
Sarılıp kalırsın...
Karanlıklar, sırdaşın olup çıkar.
O an, seni sadece karanlıklar anlayabilir...
Karanlıkla bütünleşirsin!
Karanlığın bir parçası da 'sen' olursun...
Seninde karanlıklara sarıldığını biliyorum.
Bu gece karşılaşabiliriz seninle!
Beni görünce karanlığın içinde,
Dışlama, örsleme, kırıp dökme olur mu?
Çünkü bende 'senin' gibiyim..."
Martha Medeiros adlı yazara ait olan ''Ağır Ölüm'' şiirini paylaşmak istiyorum:
Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar...
Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan
Sana bir sır vermeme izin ver:
- Aradığın her şey, o 'sıradan' sözcüklerin ardında gizlidir; fakat yazık ki sen, o 'ihtişamlı' sözcüklerin arasında kendini kaybettin!
Şu an bu sözlerimin bile sana 'güldürücü' gelmesinin sebebi de bu işte...
En güzel çocuk kitabı.
Değerli dostlar, minik bir çocuğa verilebilecek en unutulmaz kitaplardan birisi, Teleskobumla uçuyorum gümüş anahtarımla koşuyorum...
Bu kitabı çevrenizdeki herhangi bir çocuğa hediye ettiğinizde, o minik çocuğun 'gözleri' parlayabilir, yüzüne sıcacık bir 'tebessüm' yerleşebilir ve o minik 'yüreği' yerinden çıkacakmış gibi çarpabilir...
Hatta, kitabı okuduktan sonra, size hayatının sonuna kadar dua edebilir...
İşte böyle bir kitap, Teleskobumla uçuyorum gümüş anahtarımla koşuyorum...
Bazı kitaplar, çocukların hayatında unutulmaz bir iz bırakır.
Bazı kitaplar, çocuklara verilebilecek en güzel hediyedir.
Bazı kitaplar, minik çocukların başını okşayabilir.
Bazı kitaplar, diğer kitaplara asla benzemez...
İşte öyle bir kitap, Teleskobumla uçuyorum gümüş anahtarımla koşuyorum...
Artık minik bir çocuğa, unutulmaz bir hediye vermenin zamanı gelmedi mi?
Diğerlerine asla benzemeyen bir hediye...
Maskeler ve Çehreler...
Aforizma ve Anlatı derlemesi
Değerli dostlar,
Bazen 'bazı kitaplar' vardır... bizleri altüst ederler!
Öyle kitaplar okuruz ki bazen, etkisinden kurtulamayız.
Açıp açıp okumak isteriz...
Bazı kitaplar, bizi 'kendimize' getirirler!
Bazen 1 kitap, her şeyi yerle bir eder...
Ve dostum, 'bazı kitaplar' bize aslında 'kim' olduğumuzu gösterirler...
Hatta biraz daha ileri giderler ve bizleri 'olmamız gereken' insana dönüştürürler...
İşte, MASKELER VE ÇEHRELER kitabı da o kitaplardan yalnızca birisi...
Okumak!
Yalnızca okumak...
Gerisi kendiliğinden gelecek...
Hep sevgi dolu kalın.
Hep aydınlıklar içinde...
Tabancanın ölümü fısıldayan soğuk sesini duyar gibiydim!..
.
.
Karanlık öylesine cazibeliydi ki albenisine karşı koyamıyor, onun bir parçası olmak istiyordum!
.
.
Başardım zannederken; başarısızlığın o keskin bıçağı tarafından kesilmiştim! Zaman, beni her seferinde yenmişti. O, hep yener! Onun huyu bu...
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım ️ Bay Q ile tanıştırmak istiyorum bugün sizleri... Bay Q ile sıra dışı bir yolculuğa çıkmak, ölüm gecesine şahit olmak için hazırsanız başlıyoruz...
.
.
Bay Q, tarif edilemez bir baş ağrısıyla gözlerini araladığında, başını soğuk bir masanın üzerine dayamış olduğunu fark etmişti. Ancak bir dakika... Bay Q, hiçbir şey hatırlamıyordu... Birkaç cılız mumun aydınlattığı bir odadaydı ve etrafındaki insanların kim olduğunu bilmiyordu... Ayrıca, o kadının elindeki de silah değil miydi? Kanlı duvarlar, ölen insanlar, sürekli yenilenen olaylar silsilesinin ortasında kafası karışık bir adam... Bay Q, bu karmaşadan nasıl çıkacak ve en önemlisi ölüm gecesi nasıl sonlanacak? Aradığımız soruların cevapları ve fazlası eserimizde der ilgilerine şimdiden keyifli okumalar dilerim ️ Kitapla Kalın
Ölüm GecesiMuhammed Dönmez · Yargı Yayınevi · 202110 okunma