En Eski Muhammed El Hudari Sözleri ve Alıntıları
En Eski Muhammed El Hudari sözleri ve alıntılarını, en eski Muhammed El Hudari kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Zekat
Taassuptan uzak akıllı bir insan daha ilk bakışta zenginlere ekonomik olarak artı bir yük getirmeyen bu düzenin, fakirlerin başına gelen musibetleri azaltabilme özelliğine sahip olduğuna kanaat getirir. Nitekim birçok fakir insan, rızıklarını temin etmek ve sosyal haklarını elde etmek için kanunlara muhalefet etmekte, medenileşmeye zarar verecek ve güvenliği tehdit edecek bir takım faaliyetlere teşebbüs etmektedirler.
Sayfa 174 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Ne mübarek sizlere
Allah Resulü (s.a.v) Bedir'de savaştan önce elinde bir okla İslâm ordusunun saflarını düzeltirken, Sevâd b. Gaziyye adlı sahabinin safı bozduğunu ve biraz ileri çıktığını gördü. Karnına okla dokunarak hizaya geçmesini istedi. Bunun üzerine Sevad, "Ya Resûlallah canımı acıttın! Şüphesiz Allah seni hak ile gönderdi; kısas uygulamama müsaade et" dedi. Hz. Peygamber(s.a.v) karnını açarak kısas uygulamasını söyledi Sevad, hemen onu kucakladı ve öptü. Peygamberimiz niçin böyle yaptığını sorduğun da, "Ya Resûlallah! Görüyorsun, öldürülmemekten emin değilim. Seninle son temasımın cildimi cildine değdirmek olmasını istedim" dedi. Peygamberimiz de ona hayır dileğinde bulundu.*
Sayfa 185 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Savaş (bedir) başlar başlamaz Allah Resûlü (s.a.v) orduyu savaşa teşvik etmek amacıyla şöyle seslendi: "Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, bugün mükâfat umarak çarpışan ve öldürülen, geriye dönmeyip hep ilerleyen kim varsa, Allah onları cennete koyarak mükâfatlandıracaktır." Onun bu sözlerini duyan Hz. Umeyr, o sarada elindeki hurmaları yiyordu. "Allah! Allah!" diye bağırdı ve ardından, "Benimle cennet arasında şu adamların beni öldürmesinden başka bir şey kalmadı mı?" diyerek elindeki hurmaları hemen yere attı, kılıcını çekti ve şehit oluncaya kadar savaştı.
Sayfa 185 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
İslam uğruna fedakârlık!
Ebu Ubeydenin babası Cerrah da oğlu Ubeyde tarafından öldürüldü.
Sayfa 186 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Bi taraftan zafer sevinci bir taraftan evlat acısı
Allah Resûlü (s.a.v) Bedir'e gittiği sıra hasta yatağında yatan Rukiyye (R.anha) babası Medine'ye dönmeden vefat etti.
Sayfa 188 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Esirler arasında Bedir savaşında müşriklere önemli görüşleri sunan Sâib b. Yezîd de vardı. Muhammed b. İdris eş-Şafiî'inin beşinci göbekten dedesi olan Sâib kendi fidyesini bizzat kendisi ödeyerek serbest kalmıştır.
Sayfa 195 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Allah Resûlü (s.a.v) ne bu savaşta (Uhud) ne de başka bir savaşta Übey b. Halef'ten başka hiç kimseyi öldürmemiştir.
Sayfa 218 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
ne mutlu sizlere
Resûlullah'ın (s.a.v) etrafında duran ve canları pahasına da olsa korumaya çalışan Müslüman savaşçılar her yerinden yaralanmışlardı. Çünkü, her biri, atılan okların Resûlullah'a (s.a.v) isabet etmesinden çekindiği için kendini O'nun önüne siper ediyordu. Örneğin; Talha'nın vücudunda 70 küsur yara vardı. Resûlullah'ı (s.a.v) himaye ederken kolu koptu ve çolak oldu. Diğer savaşçılardan Káb b. Mâlik'in vücudunda 17 tane yara vardı.
Sayfa 219 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Bu dünyaya ait hiçbir karşılık beklemeden her şeyi Allah rızası için yapmak. Çünkü dünya sevgisi, çoğu zaman büyük musibetlere sebep teşkil etmektedir.
Sayfa 222 - Nida yayıncılıkKitabı okudu