Bugünün kapital iktisadi düzeni bireyin içine doğduğu ve en azından bilfiil tek başına değiştiremeyeceği bir mahfaza olarak içinde yaşamak zorunda kaldığı muazzam bir evrendir.
Bizi ilgilendiren ahlak ilmihallerinde öğretilenler değil, dinsel inanç ve yaşam pratiğinin oluşturduğu, yaşama biçiminin yönünü belirleyen ve bireyi bu yaşama biçimine sıkıca bağlayan psikolojik güdülerin yol açtığı sonuçlardır.
Baxter'a göre dünya mallarına yönelik kaygı azizlerin omuzlarında ancak 'her an çıkarıp atılabilecek ince bir manto' gibi durmalıydı. Fakat kader bu mantığı çelik kadar sert bir kabuğa dönüştürdü