Muhsin Yazıcıoğlu Sözleri ve Alıntıları
Muhsin Yazıcıoğlu sözleri ve alıntılarını, Muhsin Yazıcıoğlu kitap alıntılarını, Muhsin Yazıcıoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kararır bütün zamanlar gidemezsin
Bir şimşek çakar şafağına
Dönersin mor kızıl pencereden
Dönersin ki hüzün ve sen.
Sayfa 20Kitabı okudu
Osmanlının son dönemlerinde başlayan hamle günümüzde, bazı siyasi partilerin tüzük ve programıyla devam etmektedir. Batılılışma hareketi dün fertler bazında iken, bu gün siyasi organizasyon haline dönüşmüştür. Felsefe aynıdır, müslüman Türk insanını değerleriyle ve kültürüyle çatışır hale getirerek tamamen değişimi sağlamak. Ekonomik politikalar, kültür politikaları, dış politikalar dikkat edilirse hep aynı istikamettedir
"Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir,
Kahramanlık saldırıp bir daha dönmemektir"
( Hüseyin Nihal Atsız )
Sayfa 16Kitabı okudu
Gençliğim, dedim
Ver, dediler. İstikbâlim dedim yok dediler
Kanım dedim dök dediler
Canım dedim milletin dediler
Sevdim
Suçtur, dediler
Ve çığlıkla yarıldı karanlık
Sevgimi
Çarmıha gerdiler.
Bir coşku var içimde bugün, kıpır kıpır
Uzak, çok uzak bir yerleri özlüyorum
Sayfa 30Kitabı okudu
Muhsin Yazıcıoğlu :
" Ya korkularımızla koyun koyuna yatıp,hiçbir şey üretmeden kendimizle cedelleşmeye devam edeceğiz ya da birbirimizle ve hayat tarzlarımıza tahammül edip,prangaları sökerek geleceğe doğru dev bir adım atacağız. "
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Muhsin Yazıcıoğlu: Elbette bu fertlerle kaim bir şey değil. Hz. Yusuf (A.S.)'dan İmam-ı Azam Ebu Hanifeye, İmam Sarahsiden İskilipli Atıf Efendiye, Hasan El Bennadan, Said Nursiye kadar bütün salih müslümanlar cezaevlerini medrese gibi değerlendirmişlerdir. Kardeşlerimizin de yaptığı bundan farklı bir şey değildir.
Biz beşerin yaptıklarını, söylediklerini, Allah'ın rızasına uygun olduğu ölçüde kabul ederiz. Allah'ın dininden uzaklaştıracak ve onunla çelişecek her türlü fikir ve davranışın da karşısında oluruz.
Her beşeri ideoloji bir dindir. Kur'anda Allah (C.C.) insanlardan "leküm dinüküm ve liyedin" demelerini istiyor. Yani "sizin dininiz size; benim dinim bana" Demek ki, beşeri ideolojilerin tamamı insanı Allah'ın dininden uzaklaştırır mahiyettedir
Müslüman'ın iki ayrı hayatı olamaz. Maddi hayatını düzenlerken başka, manevi hayatını düzenlerken de başka bir felsefeye göre davranamaz. Sadece din ve ibadet konularını Allah'a yönelik bir şahsi ve nefsi mesele olarak görmenin, ama siyasi içtimai ve iktisadi meselelerde " Allah'ı işe karıştırmamak " felsefesi ile hareket etmenin insanı iki ruhlu, iki yüzlü bir hayat anlayışına götüreceğini söylersek herhalde yalnızca gerçeği belirtmiş oluruz. Müslüman'ın maddi ve manevi hayatında tam bir uyum ve ahenk olmalıdır.
Evet bizim bir sancımız vardır. Bu sancı Bosna-Hersek'ten Doğu Türkistan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyadaki insanların sancısıdır. İşte bu sancılardan dolayı, "bütün müslümanların derdi bizim derdimiz ve onların birlik davası bizim davamızdır" dediğimizden dolayı İslam birliği gibi bir davamız vardır. Evet bu davamız vardır ve bu uğurda çileli, meşakkatli bir uğraşa da talibiz.
Muhsin Yazıcıoğlu: "Gaye insan"ın özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
-Uzun vadedeki hedef olan İlay-ı Kelimetullah'a ulaşmak için insan, zaman, malzemeyi ve yeri organik hale dönüştüren müessese, gaye insanın taşkilatıdır. Gayeye ulaşmak için insan gayeye uygun hareket etmek mecburiyetindedir.
Yaşayışı gaye ile çelişen insan bizim insanımız değildir. İddia ettikleri gibi yaşamayan insanlar, gün gelir, iddia ettiği fikrin doğrultusunda yaşayan insanlarla çatışmak zorunda kalırlar. İnsanları kendi içinde bir sefere çıkarmak gerekir. Kendi içinde sefere çıkan insan kendi ruhuna varacaktır. O vardığı ruhta Cenab-ı Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusunu ve "şahitsiz Yarab sen bizim Rabb'imizsin" şeklinde verdiği cevabı yakalayacaktır.
Gençliğim dedim,
“VER” dediler.
İstikbalim dedim,
“YOK” dediler.
Kanım dedim,
“DÖK” dediler.
Canım dedim,
“MİLLETİN” dediler.
Sevdim!..
“SUÇTUR” dediler.
Ve
Çığlıkla yarıldı karanlık
Sevgimi;
Çarmıha gerdiler...
Sayfa 9 - Alperen YayınlarıKitabı okudu