Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî

Muinüd-dîn Muhammed Emîn HirevîAltıparmak Peygamberler Tarihi yazarı
Yazar
9.0/10
3 Kişi
22
Okunma
3
Beğeni
480
Görüntülenme

Öne Çıkan Muinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî Gönderileri

Öne Çıkan Muinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî kitaplarını, öne çıkan Muinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Muinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî yazarlarını, öne çıkan Muinüd-dîn Muhammed Emîn Hirevî yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
mi'rac
Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: "Bir denize ulaştım. O'nun büyüklüğünü Allah'tan başka kimse bilmez." –"Bu nedir?" diye sordum. Cebrâîl Aleyhisselâm: –Buna (Bahr'ün-Nakm) derler. Nûh Aleyhisselâm tûfânında su buradan gönderilmiştir, dedi. "Büyüklüğü dünyanın yedi büyüklüğüdür. Doğu ile batıyı ve yer ile göğü kaplar. Bu Denizi geçip dördüncü göğe eriştim."
Sayfa 509 - Huzur yayıneviKitabı okudu
ELFÜ ELFİ SALÂTİN VE ELFÜ ELFİ SELÂMİN ALEYKE YÂ RESULALLAH
Müşriklerden bir topluluk Bedir gazâ'sında Habbâb'ın başında bulunduğu havuzdan su almak istediler. Müslümanlar da buna engel olmak istediler. Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: "Bırakın alsınlar, incitmeyin"
Huzur yayıneviKitabı okudu
Reklam
Resûlullah ﷺ Kâb-ı Kavseyn makamında Allah Teâlâ ile görüşmesi.
Tâ ki Arş ile benim aramda bir perde kaldı. O anda refref ayağımın altından kayboldu. Altımda ak inci'den gösterişli bir at şekli zahir oldu. Tesbih ediyordu. Her tesbihinde ağzından Nûr çıkıyordu. O perdeden beni geçirdi. (Kibriyâ perdesi)ne eriştim. O at şeklinde kayboldu. Hava üzerinde kaldım. Bir hitap işittim: –”Habîbim oradan geç!” Baktım, kibriyâ perdesinden kendimi geçmiş buldum. Sonra bir hitap daha işittim. –”Bana yakın ol!” Her hitabı işitince bir ayak yakın oldum. (Kâb-ı Kavseyn) makamına eriştim. –”Bana yakın gel" hitabıyla müşerref olunca, bir adım ileri varıyordum. Nidâ geldi ki: –"Habibim! Ben mekandan münezzeh pâdişâhım. Yerin yönüm yoktur. Adım atmakla bana yaklaşılmaz" Resûlullah ﷺ: "Elimden gelen budur. Yaklaşmak senin kudretindir." buyurdu. Kısacası o kadar yakınlık hâsıl oldu ki, Celâl ve cemâl heybeti zâhir oldu. Yüce ve ulu olan Allah'tan: –Biraz daha yakın gel!" diye nidâ geldi. Öyle yakın oldu ki (Kâb-ı Kavseyn) makamına erişti. Gayb aleminden bir nidâ geldi. Hak Teâlâ'nın kelâmını işitti. Yüce Allah'ın selâmını harfsiz, sessiz ve aracısız işitti. Hak Teâlâ'nın nûru perdeleri yaktı. Bir büyük ayna ortaya çıktı. Gönül gözü aynasından, Yüce Allah'ın yok olmayan cemâlini burada anlaşılmayan ve anlatılmayan bir şekilde gördü.
Sayfa 525 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Hz Hasan'ın doğumu
Resûlullah ﷺ'in torunu Hz. Hasan (R.a), Ramazan-ı Şerif'in ortasında dünyaya geldi. Resûlullah ﷺ O'nu işitince Fâtıma'nın (R. Anhâ) evine teşrif edip, Hz. Hasan'ın kulağına ezan okudu. Yedinci günü mübarek başını tıraş edip saçının ağırlığınca gümüş tasadduk etti ve kurban kesti ki, O'na (Akîka) derler. Adına Hasan koydu. Resûlullah ﷺ ahirete intikal ettiği vakit 7,5 yaşındaydı. 37 hadîs-i şerîf rivayet etti. Künyesi Ebû Muhammed'dir. Lakabları: Tayyib, Tâhir, Nakî, Seyyid ve Velî'dir. Faziletleri sayısızdır. Derler ki; Resûlullâh ﷺ'e çok benzerdi. Cennet gençlerinin seyyidliği, O'nun ve kardeşi Hüseyin'in adını uygun oldu.
Sayfa 687 - Huzur yayıneviKitabı okudu
İki cihan Nebi'si Hz. Muhammed ﷺ doğumu.
Nûşirevân hükûmetinin 42. Yılında oldu. Îsâ Aleyhisselâm'ın peygamberliğinden o hazretin doğumuna kadar, Muhabbed bin İshâk ve İbni Abbâs'ın (R. anhümâ) rivâyetleri üzere, 680 yıl, İskender'in ölümünden 688 yıl geçmiş idi. Dâvûd Aleyhisselâm'ın zamanından 1800 yıl, Mûsâ Aleyhisselâm'ın zamanından 2300 yıl, İbrâhim Aleyhisselâm'ın zamanından 3000 yıl, Nûh Aleyhisselâm'ın zamanından 4490 yıl, Âdem Aleyhisselâm'ın zamanından 5750 yıl geçmiş idi. Fîl vak'asının olduğu yıl doğdu. Bazıları, Fîl ashâbı olayı vukû bulduğu gün doğdu, dediler. 40 gün veya 2 yıl ve 2 ay geçmiş idi diyenler de vardır. Lâkin en sahîh rivayet o yıl doğmuş olmasıdır.
Sayfa 320 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Ebû Süfyân, Resûlullâh ﷺ ile savaşıp önce almadıkça karısı ile yakınlık kurmamaya ve başını yağlayıp süs takmamaya yemin etti.
Sayfa 673 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Reklam
Resûlullah ﷺ Hz. Âli رضي الله عنه Bedir gazâ'sında Nadr'ın boynunu vurmasını emretti. Mikdâd: "Yâ Resûlullah, o benim eserimdir." dedi. Resûlullah ﷺ Allahu Teâla'ya yakarıp: "Ey Rabbim! Mikdâd'ı kendi fadl'ından zengin eyle" dedi. Hz. Âli رضي الله عنه Nadr'ın boynunu vurup öldürdü.
Sayfa 665 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Sevr Mağarası
Resûlullah ﷺ Ebû Bekr Sıddîk ile Sevr dağına yaklaştılar. Peygamber ﷺ'in pabucu dar olduğu için parçalandı. Mübarek ayakları yaralandı. Mübarek kana aktı. Ebû Bekr رضي الله عنه Habîbullah'ı arkasını alıp mağara kapısı önüne çıkardı.
Sayfa 587 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Hz. Hamza (R.a.): –Ey oğul! Senin için Ebû Cehl'in başını nice yerinden yardım ve sana eziyet edip el uzatanları men ettim". Resûlullah ﷺ: –Ey amcam! Sen imana gelmedikçe Benim gönlüm hoş olmaz. Senin imana gelmen o intikamdan benim için daha sevgilidir".
Sayfa 438 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Resûl-i Ekrem s.a.v buyurdular ki: "Bir kimse bir kere salâtu selâm verse, Yüce Allâh ona on kere salât-u selâm eder ve on günahını bağışlar ve on derece yükseltir. "Allahümme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed."
Sayfa 90 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Reklam
Resûlullah ﷺ O'na İslâmı öğretti.
Addâs cânu gönülden kabul eyledi. Sonra Resûlullâh ﷺ'in mubârek elini ayağını öptü.
Sayfa 469 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Hz. Peygamber s.a.v. buyurdular ki:
— "Bir kimse (Radiytü billâhi rabben ve bil islâmi dînen ve bi Muhammed'in resûlen) sözünü söylese, cennet O'na vâcib olur." — Bu sözün ma'nâsı: Ben, Allâh'ın rubûbiyyetine râzı oldum. O'ndan başka Rab lâzım değildir. İslâm dinine râzı oldum. Başka din istemem. Muhammed Aleyhisselâm'ım peygamberliğine râzı oldum. Diğer peygamberlerden daha fazîletli ve değerlidir. O'ndan sonra peygamber gelmeyecektir, demektir. - Mü'minlere lâyık olan, sabâh akşam' vakitlerinin çoğunda bu sözü dillerinden düşürmemelidir.
Sayfa 20 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Hz. İsmâil'in babasına Vasiyeti.
1- Bu ip ile elimi ve ayağımı sıkıca ve iyice bağlı ki Can acısı ile kusur etmeyeyim. 2- Mübârek eteğini yukarı çek diye kanımdan sıçramasın. 3- bıçağı iyi bile ki Can vermek kolay olsun ve senin işin çabuk görülsün. 4-bıçağı vururken yüzüme bakma ki babalık şefkatiyle emri geciktirirsin. —Babası: "Ey benim oğlum ne iyi yardımcısın" buyurdu. 5- Gömleğimi çıkarıp boğazdaki kan bulaşmasın sonra o gömleğe anneme götür. Benden selam söyle. Benim kokumu da bu gömlekten alsın, ağlamasın, teselli olsun. Benim için çok üzülmesin. O'na de ki oğlun sana şefaâtçi olarak Allâhu Teâlâ'ya gitti. Kıyamet gününde yüce Allah'tan seni dileyecek. Başka bir şey istemeyecek. Allâhu Teâlâ'nın ret etmediği umulur. 6- her nerede benim yaşımda bir çocuk görürsen beni hatırla. Böylece Hazret-i İbrâhim oğlunun yürek parçalayan bu sözlerini dinledi. Mübârek gözlerinden yaşlar boşaldı.
Sayfa 225 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Sevr Mağarası
O gece mağarada Ebû Bekrرضي الله عنه ayağını bir deliğe koymuş idi. Ansızın bir yalan mübârek ayağını soktu. Mübârek gözümden bizzarûrî yaş aktı. O vakit Sultân-ı Keyveyn ﷺ mübârek başını, Hz. Ebû Bekr Sıddîk'ın dizine koyup uyumuş idi. Mübârek yüzüne bir damla yaş düştü. Gözünü açıp sorunca, Ebû Bekr Sıddîk: Yılan ayağımı soktu, Yâ Resûlullah, diye cevap verdi. Resûlullah'ı uyandırmamak için deliğin ağzından ayağını çekmemiş idi. Resûlullah ﷺ mübarek tükürüğünden yılanın soktuğu yere sürdü. Hemen şifâ hasıl oldu.
Sayfa 588 - Huzur yayıneviKitabı okudu
Bedir gazâ'sında
Rebîa'nın oğlu Utbe ilk savaş alanına giren idi. Gözü Ebû Cehl'e takıldı. Bir kısrağa binmiş, safda duruyordu. çok öfkelenerek kılıcını çekip Ebû Cehl'in atının ayaklarını kesti. –"Kavmin ileri gelenlerinden çoğu yayandır. Bugün binmek günü değildir" dedi.
Sayfa 648 - Huzur yayıneviKitabı okudu
193 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.