Dinin Türkiye açısından en yoğun yaşandığı bölge,Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir ama çelişkiye bakın ki ,intiharların en yoğun yaşandığı bölge de yine Güneydoğu Anadolu Bölgesi.
Medya organları, bölgenin yıllardır süren ihmal edilmişliğini, sadece çatışmalara ve faili meçhul cinayetlere konu olan öznelliğini göz ardı ettiler. Bölge insanının ilk kez özel hayatıyla gündeme geldiği gerçeğini ihmal ettiler. Kadınların ve genç kızların birer namus simgesi olduğunu, intiharın bölge için "ayıp, günah" ve "utanç olarak algılandığını unuttular. Kurcaladıkları her özel yaşam, deşifre ettikleri hır yeni isim, listeye yeni isimlerin eklenmesini de beraberinde getirdi. Savaş psikoloiisini, yoksulluğu, sürgünü ve yıllarca sadece hayatta kalabilmek için verilen mücadeleyi hiçe sayan haberler, bölge insanının ölümden korkmak bir yana, ölümü kurtuluş olarak gördüğü gerçeğinin yok sayılmasının sonucuydu.
Tüm bunlar olurken, batman devlet hastanesinin morguna yeni kadın cesetleri geliyordu. Evli-bekar, genç-yaşlı, çocuklu-çocuksuz, esmer-kumral kadın cesetleri.
Basımı olmaması nedeniyle aylar sonra ikinci el olarak temin edebildiğim bir kitap. Kitabı okurken ( tıpkı diğer kitaplarda da olduğu gibi fakat bunda ayrı bir hassasiyet gerektiren ) yazıldığı dönem içinde ki Batman toplumu olarak okunması gerektiğini aksi takdirde bizi ön yargılara götürecek bir kitap. Gazeteci Müjgan HALİS’ in yazdığı kitabı sosyolojik açıdan da ele alış şeklini çok beğendim. Hegemonik erkeklik ve mahallesi baskısının kadın intiharları üzerindeki etkisi önemli bir faktör olarak incelenmiş. Eleştirilecek kısımda yok değil fakat araştırma boyutunun ele alış şekli ve Batmanda intiharları üzerine diğer araştırmalarıda ele alışı yerinde olmuş ve okuyucuya bir den fazla araştırmayı aktarmış