1977 yılında İzmir'in Gültepe ilçesinde dünyaya gelmiştir. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümünden mezun olmuştur. Notos Öykü ve Kum Edebiyat dergilerinde yazılarını yayımlamıştır. İlk kitabı olan Amtafarak çıktıktan sonra bir çok eleştirmen tarafından genç kurgucu olarak nitelendirildi. Aynı zamanda Matematik dersini kaleme alarak kaynak kitaplarda yazmıştır.
Hem her zaman tanıdığım biri kadar yakın bana, hem öylesine yabancı .Onu gördüğüm günden beri sürüyor bu oyun .Büyüleyen bir ateşin tehlikeli sıcaklığında.
Doğu yeli esiyor karşıdan
kirpiklerim tozlu
Ergin başaklar geçiyor iki yanımdan
Sensiz
Bir serin denizde misin kumda mısın
Öyle mi omzunda kuruyan deniz tuzu
Bensiz
Çorak tarlada geçkin bir at çakalı
Bir telli kavak, bir zeytin, bir kuş
Sensiz
Evde misin masal söyleyenin var mı
Açık mı kapılar yataklar boş mu
Bensiz...
- Yusuf ATILGAN
Okuduğum ilk öykü kitabıydı. Çok beğendim. Hikayeler çok samimiydi. Belki de hikayeler yaşadığım şehirde geçtiği için bana öyle geldi. Okurken gördüğüm mekanların adının geçmesi, hikayeleri o mekanlarda gözümde canlandırarak okumak mükemmeldi. Gerçekten buram buram İzmir kokan bir kitaptı.
Bazı hikayelerde şaşırdım, bazılarında üzüldüm hatta
En sevdiğim yazarlardan biri Yusuf Atılgan... ️
Tedirgin bir yazar olarak tanımlanmış....
Hayatıyla ilgili o kadar çok detay edindim ki bunun için çok mutluyum.
Misal; en sevdiklerimden bir diğeri Ahmet Hamdi Tanpınar ve Halide Edib Adıvar öğrencisi olduğunu öğrenmek gibi.
Ama bir yanıyla da çok üzgünüm. “Aylak Adam” gibi çok değerli bir eseri Türk edebiyatına kazandıran yazar küstürülmüş, yazmamış bilinçli bir şekilde ve en acısı yazıp bitirdiği romanın (Eşek Sırtındaki Saksağan) son cümlesini yazıp tamamladığı gün sobaya atıp yakması.
Buna neden olan edebiyat çevresi mi dersiniz sistem mi dersiniz yoksa insanlık mı dersiniz bilemiyorum ama ben hepsine kızgınım hepsine...
Bu kadar değerli bir yazarın bize kalan az sayıdaki eserinin sebebi onlar. Dünyaları yazıp önümüze, biz edebiyat severlere sunmasına engel olunmuş neticede.
Türk edebiyatı için bir kayıp...
Biraz ayrık dur, uzak kal, az-öz insan barındır hayatında hemen yaftalanırsın zaten “normal değil buu!” diye. Yusuf Atılgan’da bunu yaşamış işte... Halbuki beşeriyet olma özelliği hepimiz çeşit çeşit... Zenginliktir bu görebilen gözlere... O kadar azız ki... Sevdiğim yazarlarla ortak özelliklerim çıktığı/arttığı zaman o kadar mutlu oluyorum ki... :))
Ve bu mutluluğu tarif edemem gösteririm ancak.
Ahhh ahhh... Keşke bir yerlerden yazdığın ama basılmayan yazılarının müsveddeleri çıksa da deli gibi okusak be sevgili yazar.
Geçirdiği beyin ameliyatı, fıtık ameliyatı ve 1989’da yaşadığı kalp krizi nedeniyle hayattan ayrılmıştır sevgili yazar.
Huzur içinde uyuyunuz, Allah’tan rahmet dileklerimle...
Beraber okuma etkinliği kitabım Murat şahin 'den "Tedirgin Bir Yazar : Yusuf Atılgan" bitti. Çok rahat okunan , akıcı bir dille yazılmış. Güzel bir derleme, roman olmamasına rağmen kendini okutan bir kitap , belki ben biyografi, anı, psikoloji sevdiğim için bu kadar keyifli okudum. Herkese okumalarını rahatlıkla tavsiye ediyorum.