Kendine has bir egodur, tüm varlığını kendi tanrısallığı için harcayarak tanrıdan çalabildiğince kârda sayar kendini ve biz çalıp biriktirdiğimiz kadar tanrı sanırız kendimizi... ne yazık ki kader olarak adlandırdığımız şey kendi çabalarımızın ürünü mü, yoksa mukadderatın biz aciz varlıklar için oynamayı zorunlu kıldığı bir senaryo mu? bilemeyiz ama kader mevzunda külli iradenin cüzî iradeye müdahale etme oranı nedir? Ona bakmak lazım şimdiki zamanla mazi arasında kıldan köprüler kuran karakter acaba köprünün iplerini üzerindeyken mi kesecek yoksa uçurumun karşı tarafına geçtikten sonra halatlar kendiliğinden mi kopacak mı hep birlikte göreceğiz. her alanda ticarî kaygıların güdüldüğü geçmişten günümüzde şahsım/mız olarak sanatsal bir kaygı taşıdığımızı söylemekten kıvanç duyarım bu günümüzdeki olayları kendiniz gözlemlediğinizde bunu anlamakla beraber deneyimleyeceğiz. İyi okumalar dilerim

ÜlfetMustafa Ören · Etki Yayınları · 20182 okunma