Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Öztoprak

Mustafa ÖztoprakMüslüman Günlüğü yazarı
Yazar
Editör
10.0/10
10 Kişi
37
Okunma
12
Beğeni
1.932
Görüntülenme

Mustafa Öztoprak Gönderileri

Mustafa Öztoprak kitaplarını, Mustafa Öztoprak sözleri ve alıntılarını, Mustafa Öztoprak yazarlarını, Mustafa Öztoprak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şahsiyet Problemleri - Toplumsal Olaylar
Şahsiyetler, fıtrata uygun hareket edildiği oranda en ideal şekilde oluşacaktır. Nefsin istek ve arzuları çerçevesinde yapılanlar şahsiyetin bozulmasına neden olmaktadır. Çünkü nefis, insanın geçici istek ve arzuların yapmasını yeğlemektedir. Nefsin emrine giren insanlar, şahsiyetinden ödün vermiş, hatta fıtrata uygun oluşan yapıyı bozmuş olmaktadırlar. Dolayısıyla ortaya çıkan insanlar şahsiyeti problemli hale gelmektedir.
Yapıdan çalışmalarda üsluba dikkat edilirse başarı seviyesinin mutlaka daha üst seviyelerde olacağı tespit edilmiştir. Karşınızdaki insanı iyi anlamak bizim daha net bir çözüm üretmemize sebep olacaktır. Bu noktada Fransız ilim adamı Buffon’un "Üslûbu Beyan Ayniyle İnsan" sözü son derece manidardır. Bir insanı mı tanımak istiyorsunuz, üslubu size yeler.
Reklam
Geleceğin İnşası için
Bizler çocuklarımıza üretici olmalarını, taklitçi olmamalarını kendi öz değerlerinin üzerinde yükselmelerini salık ve vermeliyiz. Şu anda ülkemizin bulunduğu konumdan daha ilerde olamamasının geçmişte meydana gelen ve günümüzde de devam eden taklitçi anlayıştan başka nedeni yoktur. İkinci dünya savaşında yerle bir olan Japonların kendi öz değerlerinden uzaklaşma tekliflerini reddettikleri için bugün dünyanın en büyük beş ekonomisinden birisidir. Almanya'nın da durumu onlardan farksızdır. Bu noktada bizim taklit etme anlayışını bırakarak kendi milli değerlerimiz üzerinde yükselmemiz gerekmektedir.
Dini aşağılayanlar, reddedenler, aslında geri kalmanın dini yaşamakla değil de, gerçekten hakkıyla yaşamamaktan kaynaklandığını bir gün anlayacaklardır. İslam'ı yanlış yaşayanlara ve gerçekten anlamayanlara bakarak, dine hakaret edenler, anlamayanlar ve yanlış yorumlayanlar kadar ne yaptığını bilmeyenlerdir. Hiçbir kendini bilmezin söylediğiyle din bozulacak, tahrip olacak ve yok olacak değildir. Din, ayeti kerimede Rabbimizin beyanıyla, O'nun garantisi altındadır. Zihniyeti bozuk, aslında din ile problemi olanların çabaları o dine zarar vermeye- cektir. Tarih, hak ile batıl ve iyi ile kötü arasındaki mücade leden hakkın ve iyilerin galip çıkacağının, şeytanın ve onun her devirdeki takipçilerinin hezimete uğrayacağının örnekleriyle doludur. Allah, inanmayanlara rağmen, nurunu tamamlamaya tastamam kadirdir.
Üçüncü olarak da, her bir Müslüman diğerini hakkıyla sevmeli, ona zarar vermekten içtinab etmelidir. Aynı kıbleye bakan insanlar olarak bir vücudun birer azası olduğumuzun farkındalığını, alıp-verdiğimiz nefes kadar sık hatırlamalıyız. Dış dünyadan bakıldığında, Müslümanların birbirlerini canavarca öldüren insanlar imajından ziyade, İslâm'in emirleriyle mücehhez bir fotoğraf verebilmeliyiz. Birbirimizin ardından konuşmaktan, giybet etmekten, haset etmekten ziyade, birliğimizi, bütünlüğümüzü koruyarak, eğer farklı düşündüğümüz, yanlış olarak ifadelendirdiğimiz konular varsa, İslami delilleriyle yüz yüze konuşabilmeliyiz. Değilse, ortam çatışmaya, öldürmeye ve Müslümanların zayıflamasına döner ki, bu da tarihsel süreçte yaşananların tekrarı olur.
Müslüman, etrafındaki insanların ne söyleyeceklerin- den ziyade, Allah'ın ve Rasûlü'nün neleri emrettiğine bakmalıdır. Şöyle bir düşünelim, hangi şeyin yarımı işe yaramaktadır. Atalarımız, "Yarım doktor candan, yarım hoca imandan eder" dediği gibi, yarım olanların insana faydası yoktur. Ben Müslümanım diyenler, yarım bir dini inançtan ziyade, Allah ve Rasûlü'nün emirleri ve yasakladıklarıyla hayatlarını şekillendirmelidirler.
Reklam
Müslümanlar, ben merkezli yaşayan insanlar değildir. Ben'in yerine biz oluşturulmadığı sürece birbirimizle uğraşmaya daha çok devam edecek gibi görünmekteyiz. Ben merkezli hareket eden kişi, dinden ziyade, nefsini dinleyecektir. Nefsinin sesini dinleyen bir Müslüman, İslâm'ı yaşama ve yaşatma idealinden ziyade; menfaatlerini, kendi grubunu, anlayışını, ideolojisini ve arkadaşlarını, hak hukuk ve liyakat gözetmeksizin önceleyecektir. Bu durumdaki bir Müslümanın gözü diğer kardeşlerini görmeyecek, kalbi hissetmeyecek ve kulakları duymayacaktır. Söz konusu Müslümanların en iyi yaptığı iş, diğer Müslümanlarla uğraşmak olacaktır. Bugün de böyle olmuyor mu?
Namaz
‘İslam, her iki dünya saadetini elde etmeyi hedef olarak gösteren bir dindir. Dinimiz, iki dünya mutluluğunu elde etmenin yolu olarak müntesiplerinden bir takım görevlerin yapılmasını istemiştir. Bu görevlerin en önemlilerinden birisi, ‘dinin direği’ olarak ifade edilen namazdır.’
Rağbet yayınlarıKitabı okudu
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.