Selamlar herkese
.
.
Kısa bir süre önce Çanakkale Saros körfezinde birkaç gün geçirme fırsatım oldu bu harika kurgunun yazarı da orda ikamet etmekte olan emekli bir doktor.Eşiyle birlikte etraftaki bakıma ihtiyacı olan tüm canlılara yardım etmeye çalışarak geçiriyorlar günleriniKendisiyle tanışma şansım olmadı ama kitabını okuyabilmek inanılmaz zevk aldım.
.
.
”Çok uzakta,Dünya’da” dünyamızda olan hayvan dostlarımıza karşı vahşete bir farkındalık öyküsü ve bunun farklı gezegenden gelen canlılar vasıtasıyla hikayeleştirilmesi, farklı alemlerin canlılarının gözünden anlatılması öyle keyifli ki
.
.
Kitapta bizlere “dünyalı vahşiler” ya da “adına insan denen iki ayaklı caniler” tanımı yapıldığını okuyunca bir anda özeleştiri yüklemesi tavan yapabilir
.
.
Bu ütopik kurguyu tek cümleyle özetlemek gerekirse ise bu kesinlikle; “insanlar diğer canlılardan daha değerli değildir” olur.
.
Sevgiler
Hande
“Hiç bir galakside dünyadaki kadar çok tür bir arada yaşamıyor. Bu olağanüstü zenginliğin gözlerimizin önünde yok olup gitmesine seyirci kalmam bana doğru gelmiyor. “
“Her yaratık hayatta kalıp nesillerini sürdürebilmek için bir sürü numara geliştirmişti. Ama asla o muhteşem armoniyi bozmayan, hatta destekleyen numaralar. Biri hariç. İnsan denen yaratığın çevirdiği dümenler şiddeti giderek artan bir kakofoniye yol açmıştı. Bu tuhaf türün geliştirdiği kavramlar da en az kendisi kadar tuhaftı. Bakudala, başlangıçta, Persepolis gibi muhteşem bir uygarlığı ve daha nicelerini yakıp yıkan İskender isimli şahsa neden “Büyük” dendiğini anlamakta epey zorlandı. İnsanlık tarihini biraz daha yakından inceleyince,”Büyüklük” ile “Kan Dökücülük” arasındaki bağlantının farkına vardı.”