Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Naci Girginsoy

Naci Girginsoyİpek Böceği yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
628
Görüntülenme

Hakkında

Necatibey İlkokulu (1936), İzmit Merkez Ortaokulu (1939), İzmit Akşam Ticaret Lisesi (1963) mezunu. Uzun yıllar Devlet Demiryolları'nda memurluk ve istasyon şeiği; Eylül 1955’te İzmit SEKA Selüloz ve Kağıt İşletmesinde kütüphane memuru olarak girdi. Ankara’da Millî Kütüphanede staj yaparak SEKA’daki kitapları işleyerek düzenli bir kitaplık kurdu. 21 Haziran 1956’da Seka Postası’nın ilk sayısını yayımladı. Daha sonra sırayla Sosyal İşler Şef Muavini, Yayın ve Kütüphane Şe, Matbaa Şe, Basın ve Dış İlişkiler Şe ve Basın Müşaviri görevlerini sürdürdü. On yıl Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı, beş yıl İzmit Belediye Meclisi ve Daimi Encümeni Üyeliği yaptı. Naci Girginsoy, “Günlerden Pazar” adlı ilk öyküsünü Ankara’da yayımlanan Kaynak dergisi için 1950 yılında yazdı. Aynı yıl dergide yayımlanan bir öyküsüne Nurullah Ataç birincilik oyu verdi. Fıkra yazıları İzmit’te kendi çıkardığı Bizim Şehir gazetesinde, yayın müdürlüğünü yaptığı Seka Postası’nda (1956-1982), ayrıca Türk Yolu gazetesinde, eleştiri ve hikâyeleri en çok Varlık dergisinde yayımlandı. Türk Avrupa Derneğinin inceleme, Varlık dergisinin eleştiri (1954), Türk Hava Kurumunun makale (1959), Tercüman (1966) ve Son Havadis (1973) gazetelerinin öykü yarışmalarında birincilik, Akbaba Dergisi Yusuf Ziya Ortaç Gülmece Öyküsü Yarışmasında (1981) mansiyon aldı. Dünya Yazarlar Sözlüğü’ne, Başlangıcından Bu Yana Türk Yazarları Sözlüğü’ne ve çeşitli antolojilere girdi. Belirli basın kuruluşları yanında UNESCO’ya bağlı Aturjet’in Türkiye Turizm Yazarları ve Gazeteciler Derneği Onur Üyesiydi. Hayatının bir bölümünü geçirdiği, aynı zamanda vefat ettiği şehir olan İzmit’in Ömerağa Mahallesinde bir sokağa Naci Girginsoy Sokağı adı verilmiştir.
Tam adı:
Naci Girgin
Unvan:
Gazeteci, Yazar
Doğum:
Kesriye, Yunanistan, 1924
Ölüm:
Kocaeli, 26 Haziran 1982

Okurlar

3 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Senden sonra ancak anlaşılır İnsanoğluna öğretilen yalanlar Senden sonra anlaşılır ancak Boşluğu her şeyin Seninle beraberdir dolu kadehler Şaraplar seninle aziz Cigaralar seninle tüter Ocaklar seninle yanar Yemekler seninle yenir
Reklam
Ne zaman çiçeğe, yeşile durdu tüm ağaçlar; güller açtı da dökülüyor? Salt aş uğruna sabah akşam git gellerdeki o anlamsız koşturmaca da, gözünü aç kapa yitiveriyor güzellikler, yaşamı da beraberinde alıp. Geç kalıyoruz hep, ardından bakakalıyoruz. “Bahara bir ulaşsak, diyordum, ilk yaza bir varsak” kış boyu karanlık sabahlar, katran karası akşamlar, geceler. Patlama anında ki o ilk tomurcuğu, ilk rengi, ilk kokuyu, bir avuççuk mavi gökyüzünü düşledim durdum. Bir yaşama direnci, bir umut. Yağmur da siyah yağıyordu, karda içimize. Olaylarla, gazete manşetleri ile gencecik kanlı resimlerle, çamur rengi gökyüzüne bulaşıp göz oluklarımızdan, sinir uçlarımıza çarpan silme karamsarlık, yaşama uzak yaşama küskün. Bahar geliverdi işte, ardından ilk yaz. İçimiz kışlamışsa bizim, tek bir mevsim kalmışsa bakışlarımızda, ne etsin doğa bize. Kolumuz kanadımız kırılmış bir kez. Uzanamıyoruz çiçeğe, ağaca, kuşa, denize. Yaşasın çocuklar, uçurtmaları salıvermişler, düşleriyle mavi gökyüzüne. Baharyeli okşuyor saçlarını, gökyüzünde açan çocuksu ilk yaz çiçeklerini. Bir bacaksız ağlıyor, bekleşip duruyor elektrik direği altında. Uçurtması tele takılmış. Gelip geçen büyüklere bakıyor, bir çözüm yolu bulurlar elbet, parçalanmadan uçurtması. Büyükler görmeden bakmadan geçip gidiyorlar, suratsız. Kendi sorun yumaklarını çözememişler. Bırakmışlar kendilerini de, sorunlarını da olayların akışına. …
Naci Girginsoy
Naci Girginsoy
…Sayılı günler. İşte geldi, geçiyor. Bir çay iç esintili maviliğe, renkli çiçeklere karşı. Şu ne çiçeği acaba? “ nasıl bilemezsin çok ünlüdür” Çiçeğe, kuşa, doğa güzelliğine bakamadık, bakamadık öyle, ıvırzıvırlarla oyalandık yıllar yılı. Olmazsa, dert yarattık kendimize. Beş para etmez kişilerin, olayların, adlarını, öykülerini halledik, çiçekleri, kuşları belleyemedik. Doğaya bakmasını, doğayı sevmesini bilemedik. Sevgisiz kupkuru bir yaşam. Yazımı bitireyim, ilk işim denize koşmak olacak. Sonra çiçeklere. Çığlık çığlığa uçuşan, ötüşen kırlangıçlara. Mavi gökyüzüne. Güneşin batımına. Ayın yükselmesine. Sahilde ateş yakan çocuklara. Gülüşen, sarmaşdolaş yürüyen gençlere. Deliksiz, derin, şarkılı uykuya. Yaz, bir mutluluk bacalı endüstri kentlerinden uzakta. Uzatın ellerinizi, doğayı, insanı, sevgiyi kucaklayın.
Naci Girginsoy
Naci Girginsoy
Çınarlarına kargaların üşüştüğü memleket Sütlü mısırların kebap edildiği Kebap mısır kokusu küllü ateş Yarı olmuş mısır koçanlarının mor püskülünde akşam
Naci Girginsoy
Naci Girginsoy

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok