Resullulah Sallallahu aleyhi ve Sellem: "Gün gelip sizden biri sabah bir elbise, akşam başka bir elbise giyse, önüne yemek tabakalarının biri gelip diğeri kaldırılsa, evlerinizi de (halı ve kilim ile) kabe gibi örtseniz, o zaman da nasıl olursunuz?" Diye sordu. Orada bulunan Sahabe-i Kiram:"o gün biz bu günümüzden çok daha iyi oluruz. Çünkü hayat külfetimiz karşılanmış olacağından, ibadete daha çok vakit ayırabileceğiz." dediler. Bunun üzerine Resullulah Sallallahu aleyhi ve Sellem:" hayır, bilakis siz, bugün o gününüzden daha iyisiniz." buyurdu.
"Türkler, size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyin. Çünkü ümmetimin mülkünü ve Allah'u Teâlâ'nın ona olan ihsanını en evvel Kanturaoğulları(Türkler) alacaktır."
Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem: ″Azameti yeri ve göğü dolduran, onu yazdığında aynı sevabı alan, onu Cuma günü okuduğunda, diğer Cuma ve üç gün sonrasına kadar günahları bağışlanan, kişinin uyuyacağı zaman onun son beş âyetini okuduğunda, Allah’u Teâlâ’nın o kişiyi gecenin istediği saatinde uyandıran sûreyi haber vereyim mi?″ diye buyurdu. Ashab: ″Evet, Yâ Resûlallah!″ karşılığını verince, Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem Ashâb-ı Kehf Sûresi’dir″ buyurdu.