Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Nathan H. Lents
Nathan H. Lents Reviews
You can find Nathan H. Lents reviews, Nathan H. Lents book reviews, Nathan H. Lents ratings on 1000Kitap.
248 syf.
9/10 puan verdi
İnsan bedeni hakkında sık sık atıfta bulunarak onun ne denli mükemmel, ne denli eksiksiz ve eşsiz olduğunu anlatır kimi kaynaklar. Bu kaynakların başında da dini kitaplar yer almaktadır. Doğayı ve hayvanı insanın tekeline sunarak yaratılanların en üstüne yerleştirilen insan aynı zamanda anatomik ve fizyolojik olarak da en üst seviyededir. Bu ana akım görüşe karşı yazar bu kitabıyla ortaya konulan hiyerarşik katmanları ters çevirerek en üstteki insanın sistem hatalarını, eksikliklerini, fizyolojik yetersizliklerini bir bir anlatmış.
Bozuk genlerimizden, üst solunum yolları rahatsızlıklarımıza, bağışıklığımızın saldırılarından, beslenmemizdeki eksikliklere ve yetersizliklere, gereksiz kemik ve kaslara kadar bir çok konuda sorgulama yapıyor. Ben genel hatlarıyla değiniyorum ancak içeriği oldukça zengin ve çok farklı bir bakış açılarıyla bezeli bol bol örneklendirme var. Özellikle diğer canlı türleriyle yapılan kıyaslamada ciddi eksikliklerimizin ve hatalarımızın olduğunu görmek çok şaşırttı. Gerçekten de, bahsedilen yaptım oldu modeli mükemmel insan şeklinde değil gayet tabakanın altlarında bulunan bir türüz insanlar olarak...
Yazar bu yaklaşımıyla evrimi çok daha farklı bir yol izleyerek anlatmış bizlere. Çok beğendim bu anlamda kitabı. Özellikle kitapta üzerinde durduğu hata ve eksikliklerin aslında şimdi ki halimize ulaşmak için geçirdiğimiz sürecin izleri olarak tanımlayarak, bunu savaş izleri olarak betimlemesi oldukça isabetli bir tespit olmuş. İlgilisine şimdiden keyifli okumalar.
‘Yeryüzünde bulunan en gelişmiş türüz, peki mükemmel miyiz?’
İyi akşamlar sevgili okurlar;
Elimdeki kitaptan önce yazarından biraz bahsetmek istiyorum. Nathan H. Lents 1978 doğumlu, genç yaşına rağmen hücre ve kanser biyolojisi, genetik, adli bilimler ve ayrıca bilimin özellikle evrimin öğrenilmesi ve öğretilmesi üzerine birçok çalışmaları ve kitapları bulunan, şuan Amerika’da bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmakta olan, profesör biyolog, araştırmacı, bilim insanıdır. Hayatını okuduğumda oldukça hayran kaldım kendisine.
‘İnsanın Kusurları’ kitabına ‘Bu zamana kadar hep insanın anatomik ve fizyolojik mükemmelliğini okuduk’ diyerek başlıyor Lents. ‘Fakat bu sefer tam aksini yapacağız, insanın kusurlarını ele alacağız.’
Yazar, elbette bir evrim destekçisi olarak; insan bedeninde gördüğü kusurları ve arızaları, ‘evrimin tasarım kusuru’ olarak nitelendirmiş. Yaratılış inancı olmayan bir insana göre böyle düşünmek için haklı sebepleri var ve ben de bir sağlıkçı olarak tespit ettiği bir çok kusura fazlasıyla hak verdim. İnsan anatomisi ve fizyolojisi ile ilgili en ufak bir hatalı bilgi veya yanlış yönlendirme saptamadım.
Fakat bir çok yerde insanla hayvanları karşılaştırmış ve önemli iddialarda bulunmuş, hayvan anatomisi ve fizyolojisi konusunda bilgim olmadığından doğruluklarından emin olamadım. Fakat yazar bu açığı da sağlam kaynaklar göstererek kapatıyor.
Sonuç olarak bilime meraklı olan okurlar tercih edebilir. Ufkunuzu açmak için mükemmel bir başlangıç.
İyi okumalar.
Az okunanlar listesinden, İsmiyle müsemma bir kitabı geride bıraktım. İnsanın kusurları baştan sonra Teizm’in “Kusursuz, Mükemmel Yaratılış” inanışına muhalif oldukça bilimsel bir kaynak. Sıklılıkla evrim teorisini destekler nitelikte kalıplar kullanılsa da, “ben öğrenmeye açığım, nihayet doğru tek’tir.” diyenler için bazı kült değerlere zarar
248 syf.
9/10 puan verdi
Metis bilim okumalarıma bu kitap ile başlamak istedim. Mesleğime olan katkısının yanı sıra insan olarak kendi vücudumu tanımak adına beni etkileyen bir kitap oldu. Piyasada insanın harika bir varlık olduğuna dair binlerce bilimsel kitap bulabilirsiniz ama kusurlardan bahseden nadir çıkar. O açıdan ben bu kitabın farklılığa değinmesini çok beğendim. Okumak isteyenler için içerik başlıklarından bahsetmek istiyorum:
İnsan gözündeki görmek terslikleri/eksiklikleri,
Burunda konumlanmış ters sinüsler,
Gereksiz uzun sinirler,
El ve ayaktaki fazla ve güçsüz kemikler,
Vücutta üretilmeyen besin maddeleri,
İşlevsiz DNA kısımları,
Otoimmün hastalıklar,
İnsanda doğumun zorlukları,
Alerjik reaksiyonlar,
Kanser,
Beynin oyunları,
İnsanlığın geleceği... ve fazlası
Güncel bilgilerle donatılmış bir kitap. Tavsiye ederim.
Eşimin doğum süreci için araştırma yaparken normal doğumun sağlıklı olduğu konusunda önemli bir algı vardı. Ancak klinik gözlem olarak tüm obstetrik uzmanları sezeryan doğumun kolaylığından bahsetmekteydi. Bu vesile ile evrimsel tıp ile tanıştım ve insan vücudunun kusursuz bir yapı olmadığını son derece sağlıklı beslense bile vitaminlere ihtiyaç duyacağını, doğal beslenme söyleminin bir orthoreksia olduğunu öğrendim. Bunu delilleri ile yazan bu kitabı ise yıllardır hekimlerden duyduklarımı delillendirmek için okudum. Ama ne fayda çevrenizdeki insanlar sizin köpek be kesici dişlerinize bakmadan hala vejeteryan vegan beslenmekten bahsedecekler . Ben sadece açık fikirlililerle konuşabilirim. Bu kitap konuşacaklarım konusunda bana ışık tuttuğu için çok sevdim. İnsan mükemmel ve kusursuz bir varlıktır diye özellikle tıbbi olarak önermede bulunanlara karşı etkili argümanlar sunuyor.
Kitabın her bölümü ilgiyle okunur.Yazarın üslubunu popüler bilim türünde Kitaplar arasında yalın, anlaşılır, merak uyandırıcı, eğlenceli ve aydınlatıcı buldum. Uzun süredir biyoloji, insan anatomisi gibi konularla ilgili bir şeyler okumamış benim için çok ilginç bir kitaptı. Yazar, İnsan tasarım mı evrim sürecinin sonucu genlerini gelecek nesline aktarabilmiş kusurlu bir tür mü? Sorusunu araştıyor.Çok da güzel cevaplamış. Mağrurlanmaya gerek yok pek de mükemmel bir tür değilmişiz. Yazar bunu genlerimizden, bağışıklık sistemimizden , kemiklerimizden , beynimizden, vitamin eksikliğimizden , fizyolojik yetersizliklerimizden örnekler vererek anlaşılır şekilde açıklamış. Tavsiye ediyorum.Okunmalı, okutulmalı.
Öyle efsanelerde anlatıldığı gibi 'İnsanın mükemmel, kusursuz yaratılışı' üzerindeki inançları savurup yere atacak bilgiler harmanı bir kitap olmuş. Kitap size insanın güzel ama mükemmellikten uzak bir tür olduğumuzu açıklıyor, bilimsel veriler ışığında.
Bknz: Miyopluğun sebebi sonradan gelişen bir hasar değil, bir tasarım kusurundan ötürü gözyuvarının fazla uzun olmasıdır. s:18
Kemik fazlalığı el bileğinin bükülmesini kolaylaştırmadığı gibi aksine kısıtlar (...) Ayak bileğinde dönme ve burkulmaların bu denli sık görülmesi boşuna değil: Bileğin iskelet tasarımı, arıza çıkarmaktan başka işi olmayan bir keşmekeştir.
s:44
Önyargılı olmak için doğmuşuz/Bilişsel yanlılık/ Teyit yanlılığı
s:173
Kumarbaz yanılgısı
s:184
Kitabın her sayfasını merakla okudum, aşina olduğumuz lakin derli toplu bir kaynakta -en azından tek kitapta bütünsel- olması hoşunuza gidecektir. Okundu, öpüldü ve koleksiyona kaldırıldı.
Keyifli okumalar.
Yeryüzünde bulunan en gelişmiş türüz, peki mükemmel miyiz?’
İyi akşamlar sevgili kitapsevenherkes okurları; Elimdeki kitaptan önce yazarından biraz bahsetmek istiyorum. Nathan H. Lents 1978 doğumlu, genç yaşına rağmen hücre ve kanser biyolojisi, genetik, adli bilimler ve ayrıca bilimin özellikle evrimin öğrenilmesi ve öğretilmesi üzerine birçok çalışmaları ve kitapları bulunan, şuan Amerika’da bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmakta olan, profesör biyolog, araştırmacı, bilim insanıdır.
Hayatını okuduğumda oldukça hayran kaldım kendisine. ‘İnsanın Kusurları’ kitabına ‘Bu zamana kadar hep insanın anatomik ve fizyolojik mükemmelliğini okuduk’ diyerek başlıyor Lents. ‘Fakat bu sefer tam aksini yapacağız, insanın kusurlarını ele alacağız.’
Yazar, elbette bir evrim destekçisi olarak; insan bedeninde gördüğü kusurları ve arızaları, ‘evrimin tasarım kusuru’ olarak nitelendirmiş. Yaratılış inancı olmayan bir insana göre böyle düşünmek için haklı sebepleri var ve ben bir okur olarak tespit ettiği bir çok kusura fazlasıyla hak verdim. İnsan anatomisi ve fizyolojisi ile ilgili en ufak bir hatalı bilgi veya yanlış yönlendirme saptamadım.
Fakat bir çok yerde insanla hayvanları karşılaştırmış ve önemli iddialarda bulunmuş, hayvan anatomisi ve fizyolojisi konusunda bilgim olmadığından doğruluklarından emin olamadım. Fakat yazar bu açığı da sağlam kaynaklar göstererek kapatıyor.
Sonuç olarak bilime meraklı olan okurlar tercih edebilir. Ufkunuzu açmak için mükemmel bir başlangıç.
İyi okumalar kıps
248 syf.
·
Not rated
Kitap çok güzel hazırlanmış, tam manasıyla insan evriminin eksik yanlarından bahsediyor. Zaman içinde ne idik, ne olduk, ne olacağız ya da evrimimiz burada son mu bulacak gibi, güzel sorular soruyor. Kitaptaki bilgileri okuyup, bilgilere karşılık gelebilecek ayetlerle zihimde söyleşi yaptığımda kitaptan büyük zevk aldım.
Tin suresi/4. ayette der ki: Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık.
Ve
Yunus suresi/44 de der ki: ALLAH insanlara hiç zulmetmez; ancak insanlar kendi kendilerine zulmederler.
Kendime not: Biz yaradılış olarak bu dünya şartlarına en uygun biçimde yaratılmış olsak bile, zamanla birtakım mutasyonlar geçirip bazı niteliklerimizi yitirmiş, çevreye bağımlı hale gelmiş olabiliriz. Ne de olsa en iyi uyum sağlayan ırkını devam ettirir. Mesela eskiden C vitaminini kendi vücudumuz oluşturabilirken, zamanla genomumuz değiştikçe dışardan almak zorunda kalmışız. Canlı bir şeyin değişmesi, evrimleşmesi mümkündür. Fakat bu bizi daha iyiye mi, daha mı kötüye götürür, bunu sorgulamak lazım.
Evrimi yaratan Allah'a şükürler olsun!
Darvin'den beri en çok tartışılan konu olan evrime dair bir kitap daha. İnsan tabii olarak en çok kendini merak ediyor. Gazeteciliğin meşhur 5n1k formülasyonu aslında insanı, hayatı ve ötesini merak edenler için de kullanılabilir. Kitap evrim önyargıları hariç eğlenceliydi. Kitapta en çok kullanılan kelimenin "bilmiyoruz" olması yeterince açıklayıcı aslında. Hiçbir fikrimiz yok, sebebini bilmiyoruz, bizim için muamma sadece iki sayfada altını çizdiğim ifadeler. İnsanın kusurları, eksiklikleri ve hatta fazlalıkları konusunda da yazar ukalalık ettiğinin farkında ve bunu çok kez samimiyetle itiraf ediyor. Ama kitabı okurken milyonlarca (!) yıllık bilgi birikimize rağmen insana, hayata ve evrene dair bildiklerimizin deryada bir damla ölçeğinde olduğunu anlıyoruz. Sonlarına doğru daha eğlenceliydi. Tavsiye ederim.