Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazif Evren

Nazif EvrenKekik Kokulu Yıllar yazarı
Yazar
6.5/10
2 Kişi
10
Okunma
0
Beğeni
629
Görüntülenme

Nazif Evren Gönderileri

Nazif Evren kitaplarını, Nazif Evren sözleri ve alıntılarını, Nazif Evren yazarlarını, Nazif Evren yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
[ Köy Enstitüleri Marşı ]
Kafa dinç, el nasırlı, gönül rahat, alın ak, Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz...
İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Anımsarsınız, yüz gram ekmeğin vesikayla verildiği günlerde üç yüz ton buğday ürettiğimiz tarlayı o da yok şimdi..."
Sayfa 196 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
Reklam
"Yaşanmadan yazılan kitaplar okunur bizim okullarımızda... Daha ne kadar okunacak bilinmez..."
Sayfa 182 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Evet, Köy Enstitüleri büyük bir atılımdı... Köy çocuklarına kucak açıp bu yuvalara emek vermiş eğitimcileri daima saygıyla anacağız..."
Sayfa 171 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Bu arada Köy Enstitüleri kötülendikçe kötüleniyordu... Çalışanlar; öğretmen, öğrenci, ustaöğrenci, idareci" Moskof uşağı"ydı... (...) Düşünüyordum... Onca yıl çalıştığım Köy Enstitüsi kurumları gerçekten bu anlatılanlar gibi miydi? Bu kadar kötü müydü bu kurumlar? Yıllarca bu kötülüklere mi katkıda bulunmuştum? Görememiş miydim? Sorunlar inandığım gibi değil miydi? Bu kadar emek... Peki ya Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk köylüsü için söylediği, öğrencilerimiz ile birlikte ezberlediğimiz, << Yedi yüzyıldan beri yeryüzünün çeşitli yerlerine göndererek kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi yüzyıldan beri emeklerini ellerinden alıp har vurup harman savurduğumuz ve buna karşılık her yerde her gün kötüleyip horladığımız ve bunca verdiklerine, bağışladıklarına karşı, nankörlük, saygısızlık ve zorbalıkla uşak yerine indirmek istediğimiz, yurdun bu gerçek sahibinin önünde bugün utançla ve saygıyla gerçek yerimizi alalım... >> sözleri gerçekliğini yitirmiş miydi?..
Sayfa 152 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Çifteler Köy Enstitüsü'nde 1943-1944 yıllarında elektriği su gücüyle elde ediyorduk... Seydisuyu'nu çeviriyor, eski bir arkla değirmene getiriyor, oraya konulan bir türbinle de elektrik üretiyorduk..."
Sayfa 119 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
Reklam
[ Köy Enstitüleri ]
"Bu, yukarıdan aşağıya uygulanan demokratik bir eğitimdi... Dicle'de öğrencilerin bir eleştirisini izleyen Bakan Hasan Ali Yücel, Ankara'ya döndüğünde İnönü'ye <<Paşam, oradaki çocuklar bizden çok iyi tartışıyorlar>> demişti..."
Sayfa 110 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
(...) "asıl köyün çocuklarını alıp, köylerine göre yetiştirmek gerekiyordu... Gelenlerin durumu perişandı... Saçları uzun, sırtlarında ağarmış bir gömlek, ayaklarında çarık, kimilerinin üzerinde rengi atmış asker ceketi vardı... Bakanlığın gönderdiği kumaştan yazlık ve kışlık olmak üzere üçer tip büyük, orta, küçük boy urbayı hazırlamıştık... "
Sayfa 89 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Köy Enstitülerinde çalışmak bir inanç temeline dayanıyordu... Bu temel, Türk köyünün ve köylüsünün eğitim yoluyla kalkınmasıydı..."
Sayfa 9 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
Bizim dönemin öğretmen okullarının son sınıflarında “Terbiye mi önce tedris mi?”, “Öğretim mi önce eğitim mi?” adlı konular tartışılır dururdu. Oysaki,ne biri, ne de öteki, her ikisi de beraber oldukları zaman bir kişilik meydana gelir ki işte o gerçek eğitimdir.
Reklam
Eğitimin dış görünüşü bir davranış konusudur. Oysaki, eğitimin bir mayası vardır ki o da öğrenimdir, bilgidir. Yalnız davranış halindeki eğitimin meydana getirdiği toplumlarda değer yargıları değişiktir. Örneğin; adam adamı öldürür de “hesabını gördüm“, insan soyar da ”aşırdım”, adam döver de “dersini verdim” diyebilir. Bu çeşit eğitimi alanlar bazı etkinliklere alet olabilirler. Bu yolda verilen eğitim, robot bir eğitim olur. Yalnız bilgiye dayalı eğitim ise lafebesi (verbalist) insan yetiştirir.
Savaştepe Köy Enstitüsüne bir ayda iki bina yapıveren bu öğrencilerin davranışları çok ilgimi çekmişti. Bunlar dinlenme saatlerinde bile okuyorlardı. Cepleri dergi ve kitap doluydu. Akşamları çamlara asılı fenerlerin ışığı altında, çamlıkta okuyorlardı.3803 sayılı yasa yeni yayımlanmıştı. Nereden buldularsa bulmuşlar,Onu da okuyup tartışıyorlardı. Bu yasayla Köy Öğretmen Okulları, Köy Enstitüsüne dönüştürülmüştü.
1964 yılında Danimarka’da halk okullarını gezerken bize köy enstitülerini sordular.Kısaca anlattık.Dinledikten sonra yanıtları şu oldu: ‘Siz yasa yapmakla her şeyin olup bittiğini sanmışsınız; önemli olan inanışta ve uygulamadaki sürekliliktir.’
·
Puan vermedi
Köy enstitüleri hakkında küçük bir yazı yazacağım. Günlerdir eğitim sistemini eleştiren yöneticiler var. Bunun üzerine herkesin köy enstitüleri hakkında bilgilenmelerini isterim. "Nazif Evren'in, Köy enstitüleri neydi,ne değildi." Kitabını muhakkak tavsiye ederim. Mektupları ve düşüncelerini paylaştığı yazılar, dönemin kıyı dergisinde basılmış bulmaktadır. İlk Köy enstitüleri kurucusu olan milli eğitim bakanı Hasan Ali Yücel'in kurtuluş savaşı dönemindeki bu reformu hayranlık uyandırıcı. Arıcılık kitabı, marangozluk, edebiyat,sanat, müzikal anlamda vs. Sayamadığım çok türde piratiğe dayalı bir eğitim modeli söz konusuydu. Köylerde muhteşem yazarlar,sanatkarlar ve topluma katkı sağlayacak mesleki anlamda bireyler yetişti. "Hatta Türk edebiyatında Fakir Baykurt, Nazif Evren'in öğrencisidir." Sonra din adamları, dönemin yobaz toplumu köy enstitülerini kötülemeye başladılar. Kitapları yaktılar, yıktılar. Nazif Evren muhteşem bir öğretmen elimde birçok arşivi var ama paylaşmayacağım bu platformdan.
Rauf İnan Köy Enstitüleri ve Bir Ömrün Tanıklığı
Rauf İnan Köy Enstitüleri ve Bir Ömrün TanıklığıNazif Evren · Güldikeni Yayınları · 19972 okunma