19 Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği’nden 1998 yılında mezun oldu.İlk görev yeri olan Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde 4 yıl görev yaptıktan sonra Ordu-İkizce,Ordu- Ünye’de görev yaptı.2010 yılında Samsun Terme Cumhuriyet İlköğretim okuluna atandı.Aynı yıl Ticaret Meslek Lisesine Tarih Öğretmeni olarak atandı.10.10.2011 tarihinde Terme Anadolu İmam Hatip Lisesine Müdür Yardımcısı olarak atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir.
“Kurmak istediğiniz sistem nedir? Bunu bir tek hukuk kitabında bile bulamazsınız. “ Mustafa Kemal, milletvekilinin bağırarak konuşmasına karşı soğukkanlılıkla cevap verdi.
“Her şey önce uygulanıp dinlenmelidir, ancak ondan sonra ilke ve kurallara dönüşür. “Bu karşılıkdan sonra bir süre susan Mustafa Kemal, birdenbire sertleştirdi bakışlarını, soruyu yönelten milletvekiline dikti ve sert bir sesle ekledi:
“ Ben onu kurayım, ondan sonra siz kitaba yazarsınız “
"Kurmak istediğiniz sistem nedir? Bunu bir tek hukuk kitabında bile bulamazsınız." (bağırarak)
...
Mustafa Kemal sert bir sesle ekledi:
"Ben kurayım, sonra siz kitaba yazarsınız."
Sene 1938, 10 Kasım… İstanbul Üniversitesi’nde saat 9’u 5 geçenin meşum haberi duyulmuş… Bir alman profesör var, Hukuk Fakültesi’nde , o da duymuş , şaşırmış. Derse girsin mi , girmesin mi , bir türlü karar veremiyor. O sırada aklına rektöre müracaat etmek gelir . Kalkar, yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer :
“Efendim,mütereddidim. Acaba ne yapsam?”
“Sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yapılırsa, onu yapın. “ İşte o zaman Alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak :
“Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki …” der
Atatürk'ün Adana'da Hatay için: "Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde kalamaz!" demesinden iki gün sonradır. Mersin'de istasyondan şehrin içine doğdu yavaş yavaş ilerlemektedir. Yolun üstünde siyahlar giyinmiş ve ellerinde büyük bir levha tutan birkaç genç kız çıkar karşısına. Ellerindeke levhada şu yazıyordur :
" Suriye hemşehrinizide kurtarın!"
Suriye, ancak din kardeşi olan bir milletin vatanıydı. Türkiye ise artık dinci değil, milliyetçi bir devletti. Atatürk, bütün esir yurtlar için olduğu gibi Suriye içinde kurtuluş diler. Lakin kurtarmaya kalkmanın fuzuli olacağını düşünmekten de geri kalmaz. Etrafta hıçkırıklar ve gözyaşı yoktur; Atütürk'ün de gözleri ıslanmış değildir. Suriyelilerin 1.Dünya Savaşı'nda Türk düşmanları ile birleştiklerini, Türk ordusunu arkadan vurmaya çabaladıklarını, belki ihanet etkikleri için ihanete uğradıklarını düşünmektedir:
"HER MİLLET., LAYIK OLDUĞU YAŞAYIŞA ERER!.. der ve yürüyüp gider.
kitap çok güzeldi içerisinde barındırdığı hayal gücüne hayran kaldım ama keşke kitabın içindeki masallar özet gibi değil de biraz daha uzun olsaydı yine de neriman şimşek e bu kitabı yazdığı için çok teşekkür ederim
Severek okudum. Ayşanın hikayesi acıklı. Hele oğlundan ayrılışı anlatılamaz. Dua kapısının açık olup duanın kabul edildiğinin bir hikayesi bu kitap. Devamı da yanılmıyorsam yazarın mısır ekmeği kitabında, onu da alıp okuyacağım.
Pelit EkmeğiNeriman Şimşek · Gece kitaplığı · 20201 okunma
Kitabın adı:Anılarla Atatürk
Yazarın adı: Neriman Şimşek
Okuyanın adı: Sıdıka Topal
Sayfa sayısı:216
Atatürk ile bir arada yaşamış ve yolları bir şekilde kesişmiş kişilerin anılarından oluşan kitabımızda şimdiye kadar bilmediğimiz bir Atatürk'le karşılaşıyoruz. Bazende başka yazılanlardan alıntı var.
Vicdanlı bir insan olduğunu millet açken kendide aç kalmış sorunları çözmeye çalışmış soru soran köylüye "Ananıda al git"dememiş.
Millet olmazsa ben olmazdım dermiş hep .
Ruhu şa'd olsun UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ.....