Çağımız ile öncesi arasındaki en önemli farklardan biri budur. Zihinsel çatışmayı yapmayan toplumlar, gelişemezler. Zihinsel çatışmayı yapamadıklarından bedensel çatışırlar.
Türkiye'de ahlakı bozan en etkili unsur devleti yönetim biçimidir. Türkiye'de haksız kazançla zengin olmak, torpille işlere girmek gibi gayri ahlaki durumlar,toplumun ahlakını bozuyor. Kalitesini yok ediyor. Öğrenciler öğrenmekle meşgul olmuyor. Sonuçta işler bilgisizce yapılıyor .Negatif sonuçlar da ortada ve
hepimiz bunları yaşıyoruz.
Haksız kazanç siyasetle elde edildiğinden üilkede siyaset
çok değerli oluyor. Bu sorunlar çağdaş ahlakı olan ülkelerde
yoktur. Bizim de bir an önce çağdaș ahlakı ülkede egemen kılınmalı.
Türkiye de bütün işlerin sonuç bölümünde asıl işi yapma topu hep başkasına atılır .Asıl iş yapması İçin kurulan kurum ve kuruluşlar sadece o işin yapılması İçin ayrılan hazır ödeneği alırlar, ama işin yapılması gereken kısmın da hiç kimse görevli değildir.işin bu sonuç üretme kısmı zor olan kısımdır .Bu düşünme boyutunda işimiz yoktur .işlerin para ve kol boyutun da varız ama kafa boyutun da yokuz bütün işlerimiz böyledir .Bu başkasının ürettiği hazırı satmaktır .Kendisinin fikir ürünü bulunmayanlar kendi insanını sömürüp zengin olmak amacıyla başkalarının fikirlerini satarlar esnaflığını işportacılığını yaparlar .