10 Şubat Hatay'ın İskenderun ilçesinde dünyaya geldi.
İskenderun Palmiye Hastanesi’nin neşesi, sağlık iksiriydi.. Sağlık aşılamakla kalmıyordu, hislerini kelimelere döktüğü derlemelerle yaşamın gerçeklerine de vurgu yapıyordu.
Her insan kaçacak bir karanlık arar kendine yarasını gizlemek için. O yarayı biraz daha yakından görmemek uğruna uzaklaşır kendi benliğinden. Çünkü kuralıdır bu, işin “Yaraya bakıp ağrı toplamamak adına o yaradan yüz çevirmek!” Keşke birbirimizi vurduğumuz yerden yeniden diriltebilseydik.. Ama öyle bir hayat ki ne desem; iç çekiş… Çünkü insan kelime kelime kusamıyor ah edip içine attıklarını…” sözleriyle yazıya döküyor.
Ayrıca yaşamın bilinmezliklerini, karmaşıklığını da anlatıyor.Kitabında basit bir dil işleyen Nur Horus, zekasını ve duygusunu da katıyor.
Hayata dokunmaya çalışan Nur Horus’un genç kuşak yazarlar arasında önemli bir başarıya imza atması bekleniyor.
Meğer aşk kalbimizi ısırırmış da biz her defasında öper sanırmışız. Şimdi susmaktan ve bütün kelimeleri genzime doldurmaktan başka ne gelir ki elimden? Bu defa yıkılan hayallerimin altında ezildim. Kurtulmak için çabalayasım da yok üstelik. Yorgunum belki de tükendim. Hangi duyguya battıysam hep yolumu kaybettim ben. Şimdi derin bir ah çekiyorum gidişine... Ve içimden dışıma haykırıyorum, haykırıyorum kalbine: "Severken gitmek, vazgeçmek yiğitlik değil!"
Feraye bir ağacın önünde durmuş gökyüzünü izliyordu. Yanına gidip ben de kafamı gökyüzüne kaldırdım..
"İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım!"
"Turgut Uyar"