1954 yılında Ankara’da doğdu. A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Maliye Bölümü’nden mezun oldu. Uzun yıllar özel sektörde çalıştı. Öykü yazmaya 2013 yılında başladı. Öyküleri altZine, Varlık, Sözcükler, Karahindiba, Edebiyatist dergilerinde, Ekmek ve Gül’de ve Kiltablet fanzinde yayımlandı. Halen İstanbul’da yaşamaktadır.
2020 Haldun Taner Öykü Ödülünü alan Maruzatım Var, içinde on tane öyküyü barındıran sıcacık bir eser.Özgün, konuşma dili sadeliğinde, samimi bir üslupla kaleme alınan eserdeki öyküler muazzam. Sevgili Nurhan Suerdem hayata dair maruzatlarını bir bir sıralıyor.
Öykülerin genelinde ömrünün sonbaharında olanların yalnızlığı, gidenler ve geride
Bazen eve dönmemek iyi mi gelir insana? Olduğun durumdan kaçmak, kaybolmak veya başka yerlerin özlemi dolar mı insanın içine?
24 kalem var bu kitapta, hepsi birbirinden bağımsız ama uzak bir bakıştan tanıdık duygular barındırıyor öykülerde. Kimi çocukluğunun kimi hayallerinin peşinde ama hepsi "acabalı" her biri "arayış" içinde buluyor kendi yollarını...
Lugatlarımızda "harikulade" kelimesi ile bağdaşır bu metin. Neden?
İtiraf zamanı okur; sende ben de, komşu kızı ya da okulun en popüler çocuğuda bir gün olsun uzaklaşmak evden kaçıp izimizi kaybettirmek istemedik mi?
Kendi itirafını bulup kendi seçtiğin yoldan gitmek için 24 öykü seni bekliyor. Bir kendini arayış, keşkelerin bir sihirli değnek gibi gerçekleştirme öyküsü bu! Hazırsan başla birinden...
#evdenkaçmanınyolları #defnesuman #doğankitap
Uzun zamandır öykü kitabı okumamıştım.Bu kitabı gördüğüm an adı dikkatimi çekti ve kitabın arka kapagina bile bakmadan almaya karar verdim.Belki de kitapçıda kitabı gördüğümde küçükken evden kaçıp abimle birlikte etrafı keşfe çıktığımız günleri hatırlamış olduğumdandır.Türkçenin usta kalemlerinin evden kaçış veya geride kalış anlatıları bu kitapta toplanmış.İcerisindeki bütün öyküler beni çok içine çekmese de,İlk öykü olan Orhan Pamuk'tan "pencereden bakmak" ve son öykü Ayşe Sarısayın'ın "kırkıncı oda" en beğendiğim öyküler oldu.Öykülerde kimi kaybettiği çocuğunu ,kimi özlem duyduğu çocukluğunu,kimi ait olduğu yeri aramak için evden kaçma çabaları. Tabiki anlatılanlar sadece evden kaçanların değil, kaçanların ardından kalanların da öyküleri.Öykülerde, sadece fiziksel kaçışları değil,ruhsal kaçışları da okuyoruz.Tren istasyonunda bir banka oturup, banliyö trenlerini izleyip, her şeyi ardında bırakarak çekip gitmek için değil de,gitmeyi hayal etmek için o istasyona gelenler de var.Aslında hepimizin içinde yokmudur;kimselerin bizi tanımadığı bir yerde kendimizi daha özgür hissetmek isteği.
Herkesin kendinden birşeyler bulabileceği (çok fazla beklentiniz yoksa) sıkılmadan okuyacagınızı düşündüğüm bir öykü kitabı.....