En Yeni Nusret Kosova Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Nusret Kosova sözleri ve alıntılarını, en yeni Nusret Kosova kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acılarla evlat, ortak acıyla. Her birimizin yarası vardı sardık, yaralarımızı birbirimizden iyi biliriz, birlikte güldüğünü unutursun da birlikte ağladığını unutmazsın.
Hangi acı esen rüzgârı hissettirmez bir adama yüzünde de mıh gibi çakar bir kadına gözlerini?
Hangi hasret yıkıp geçer trenden evvel istasyonda bekleyenleri,aşk mı? Hayır, olsa olsa acı bu, beraber yaşanılan acı olmalı, tanıyorum ben bu kadını, kızıl saçları uçuşsa da etrafa, bir mor çiçekli yemeniyle aynısı...
Hatırlamadığımız zaman yaşanmamış sayılabilir mi her şey?
Mezarlıklarda uyumak nedir bilemez herkes, mezar olup yaşamak nedir bilemez… gördüğün her papatyada ağlamak nedir, hayatına girenleri seviyor sevmiyor diye saymak yerine papatya kanatlarında, ölüyor ölmüyor diye saymak nedir bilemezler… Susmak günlerce, haftalarca aylarca susmak nedir bilemezler. İçinden isyan ederken Rabbine, her nefeste tövbe edip ve peşi sıra kader demek her beş vakitte nasıl zordur bilemezler… Bilmesinler de be Hikmet, Allah kimseye vermesin bu acıyı.
İçimi mi okuyorsun kadınım?
Okumama gerek var mı, ben seni duyuyorum ki. Sen sussanda duyuyorum, duyup dinliyorum.
Sen yaşamıyorsun ki zaten. Unutmak, alışmak, atlatmak, umut etmek, hayal kurmak ya da hatırlamak insanlar içindir oysa sen öldün Hikmet, sen annenle birlikte o gün öldün. Şu an sadece sen biliyorsun öldüğünü, o tetigi çektiğinde ise diğer insanlar öğrenecek. Biz ölü adamlarız Hikmet, öyle yaralı, sancılı falan değiliz, çoktan öldük zaten biz.
Niye bu kadar yalnızım diye de çok düşünmüşümdür, düşündükçe kaderime kızıp esasında koşabileceğim her yolda bile bile düşmüşümdür...
Ben çok düştüm koşarken de böyle düşmeyi ömrümde görmedim. Her şeye alışır insan ama alışmak unutmanın hain kardeşidir esasında.
Şu iki günlük dünyada kendi göğsünün sağ yanında kaç kez hissedebilirsin senin için bir başkasında çarpan yüreği ?
İnci ne yapardı bilmem ama o eğer bir martıysa her sabah iskeleye en yakın fırına gider, fırından yeni çıkmış simitlerden en çıtırını alır, sabahtan akşama kadar vapurun içinde onu beklerdim eminim.