Bu kitapta içimdeki ölü hücreleri atmak için çırpınmama tanık oldunuz. Haykırışlarıma, feryat figan ağlayışlarıma şahitlik ettiniz. Yazdıklarımın çoğunda ağladım, bunu da burada itiraf ediyorum. Bundan sonra Çıkaracağım kitap veya kitaplarımda bu kadar depresif olmamayı ümit ediyorum. Lütfen, kendinizi sevin. Aynaya bakıp gülümseyerek ''Seni Seviyorum...'' diye söylemekten çekinmeyin. Çünkü ben yapamadım. O yüzden bir yanım hep kırık hep eksik. Hep yitik.
Arka Kapaktan
İyi ki varsın anne.
Ellerim hala acıyor ama bu sefer tarladan dolayı değil, yeteri kadar ellerini tutamamışım onu fark ettim, onun ağırlığından anne. Okuyup iyi yerlere geldiğim söylenemez, bu yazıyı yazdığım tarihte bir diplomam yok henüz, belki seneye.
...
Bir kitap yazdı bu eller.
Teşekkürler anne.
...
Fakat o sabah hiç olmadı, o güneş hiç doğmadı.. O gece gözlerini son kez kapatmıştı. Yüzünde bir tebessümle gitmişti. Geride kendisini mutlu edecek bir şeyler vardı.
TUHAF
Turgut’un, Tomris’in, Ece’nin, Edip’in, Özdemir’in,
Nilgün’ün, Didem’in, Attila’nın, Can’ın, Sait Faik’in,
Cahit Sıtkı’nın ve diğerlerinin geçtiği bu dünya nasıl bu
kadar kirli olabiliyor.
Aklım almıyor.
Tuhaf.