Beş çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu. Üniversite sertifikası alamamasının ardından BEP satış eylemi pazarına döndü ve Nantes'te emlakçı oldu. Otuz yaşında işini kaybetti ve kendini edebiyata adamaya karar verdi.
Aslında annen ağacın kökleri, yaprakları, dalları ve hatta tepesidir ve biz, biz bahçıvanlarız. Ağacın ayakta durabilmesi ve kökünden sökülmemesi için uğraşacağız.
Merhaba sevgili 1000k okurları,
Bugün sizlere bir incelemeden ziyade, France Culture-Télérama, Grand Prix RTL-Lire ve France Télévisions-Roman gibi üç önemli edebiyat ödülüne sahip olan "Bojangles'ı Beklerken" kitabını almamda etkili olan yazıyı sunmak istedim. Öncelikle şunu söylemeliyim. Bir kitap sitesinde bütçemi tamamlamak için
Evet. Yine bir kitap yorumuyla beraberiz. Okumak güzel şey be kardeşim!
Hani bazı kitaplar vardır ya çok içselleştirip, çok beğenirsiniz. Kesinlikle 10 puanlık bir kitaptır. Lakin bir de hoşunuza giden ancak nerden baksan 9-10 puan veremediğin kitaplarla yolculuk edersin. Ancak hemen yazarın başka hangi kitapları var diye bakıp, sonrasında
Okuduğum kitaplar içinde ki en deli aşk hikayesi buydu sanırım. Sinema filmi olsa inanılmaz bir yapıt olurdu cidden. Yalnız çok üst düzey bir oyunculuk lazım. Anne baba ve çocuk; hikayeleri hiç bu kadar eğlenceli ve hüzünlü olmamıştı. Kitabın adıda zaten bu yüzden "Bojangles'i Beklerken" sanırım. Mr. Bojangles hala plakta çalıyor gibi, hiç bilmediğim bir müziği dinliyor gibiyim. Hem eğlenceli hem hüzünlü bir müzik. Hem eğlenceli hem hüzünlü bir kitap...