Epona Yayınları'nda editör olarak görev yapan Onurhan Ersoy, İstanbul doğumlu. İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Öyküleri ve kitap yazıları bugüne dek çeşitli dergilerde yayımlandı.
Yürürken ciddi konular konuşulmazdı. Mine Hanım'a göre. Havadan sudan konuşulur, günün özeti geçilir, ciddi bir mesele varsa oturulduğunda konuşulurdu.
🌿 Sonra da kendi sorununu kendi çözmeye yeltenmiş. Çözememiş tabii... İnsan dediğin kendi sorununu çözebilir mi? Başkasının sorununu da çözemez. Gerçi insan sorun çözemez. Yeni sorunlar yaratıp eskisini unutturur ancak...
.
.
🌿Onunla birbirimize yardım ve yataklık ederdik. Örgüt kurardık. Bir şeyin güzel oluşunu gerçek oluşuna bağlıyor oluşumuza karşı bir oluşum. " Çok güzelmiş, keşke gerçek olsa." diyenlerin kafasına gerçeklik fırlatırdık.
.
.
🌿 Öykü severler burada mıyız? Aklımızın sınırlarını zorlayacak , dolu dolu 11 öyküden oluşan bir eserden bahsedeceğim bugün sizlere... Geri Dön Her Şey Berbat Edildi... Kitabı elime alıp başlığını okuduğumda, farklı bir okuma deneyimine hazırlamıştım kendimi, ki öyle de oldu Her öyküde kesinlikle katılıyorum dediğim cümleler, alıntılar ile benim için alışılmışın dışında bir okuma deneyimi oldu.. Sizler de okuma alışkanlığınıza farklı bir soluk katmak isterseniz bu güzel eser tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
Onur’la Kartal Kitap Fuarı’nda tanıştık. İyi ki tanışmışız. Öncelikle, yolun açık olsun. Geriye dönme. :) git gidebildiğin yere kadar,
Epona kitaptan çıkan bu eser aslında ilgimi çekmiş. Adını başka bir yere not almışım, sonradan fark ettim.
Yazarın tarzını tarif edebilmek güç. Nereden ne çıkacağı hiç belli değil. Okuması kolay gibi görünüyor ancak değil. Kelime oyunlarına yer yer yer verse de yazarın meselesinin bu olmadığını düşünüyorum. Herhangi bir olayı bambaşka açılardan ele almaya çalışmış, bakmadığımız şekilde görmüş, bize de anlatmış. Çoğu öyküsünü beğensem de “deniz üstü köpürür” gerçekten çok iyiydi. Okumak çok keyifli. Sıkıcı bir şey hiç görmedim. Düz bir çizgide devam etmiyor, bu bazen kafa karıştırıcı olabiliyor. İzlenimler, duygular. Onur’un gözünden bilindik meseleler, bilindik hikayeler ancak bilinemeyen sonlar, devam yolları.
Mutlaka okuyunuz.
#seldokudu #geridönherşeyberbatedildi
Herkese merhabalar.
Sizlere severek okuduğum bir #öykü kitabı ile geldim.
Üstelik bu kitap bir çağrı ile bitiyor. Ve her şeyi görüp eğer aramazsak da onları bir daha bulamayacağınızı söylüyor. İşte bunu kitabın içini okumadan anlamanız mümkün değil. Okuyunca arka kapakta yazılan bu cümleler açıklığa kavuşuyor.
Kitabımız içerisinde 11 #öykü yer alıyor.
#tuz
Babadan kalma bir kahvehaneyi işletiyor Mustafa. Kendince çok iyi işler yaptığını da söylüyor. Ama onu gören babasına göre değil. En iyi yaptığı şey ise Tezcan'ı işe alması. Tabi bu durumda kahvehane de fak bakan gönlünü kaptırdığı Fahriye 'yi de ona kaptırıyor. Fahriye tuzlu kahveyi Tezcan' a yapıyor...
#doğumlekesi
"Baba yeter! Dövme istemiyorum!" diye başlayan bir çocuk. Ama bu bilinen bildiğiniz dayak değil. Vücuda yapılan dövmelerden. Bir çocuk düşünün oyunu bile ciddiye alan ama en büyük oyunu her yaştan insanların oynadığını ve iki yüzlü olduğunu düşünen bir çocuk. Bunun d eskiye dayandığını düşünür. Babası üniversiteyi bırakıp taşra ya taşınınca hayali olan ressamlık yapamayacağımı bildiğinden dövme işine girer ve dükkan açar. Çocuk da burada çalışmaya mahkumdur. İlk dövmesi ise doğum lekesiz doğduğunu fark edildiğinde henüz bebekken vücuduna yapılır. Onun da büyüdükçe bu işi öğrenmesi gerekir bu iş için de en uygun tual vücudu olur. Tabi ruhunda olan tual hangi renge dönüşür onu o bilecek...
❗ Okumanızı tavsiye ederim.