Orhan Örs Sözleri ve Alıntıları
Orhan Örs sözleri ve alıntılarını, Orhan Örs kitap alıntılarını, Orhan Örs en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hamidiye Alaylarının Kurulma Nedenleri
1- Ermeni komitacıların bağımsızlık faaliyetlerine set çekmek
2- Ermenileri destekleyen İngiltere ve Rusya gibi büyük güçlere karşılık vermek
3- Kürtleri İslam nüfusuna dahil edip, Kürt aşiret reislerini denetim altına alarak merkeze bağlılıklarını arttırmak
4-Kürt aşiretlerinden askeri bir güç oluşturmak, bu aşiretlere ücretli ve prestijli bir iş imkanı sağlamak, onlara baskın ve yağma hakkı tanıyarak sultanın şahsına sıkı biçimde bağlamak
5- Müslüman Kürt aşiretlerinden Ermenilerin etkinliklerini dengeleyecek müteşekkil bir güç oluşturmak
6- Kürtlerde oluşması muhtemel bağımsızlık eğilimlerini zayıflatmak
7- Merkezi iktidarın hudutlarındaki askeri gücünü arttırmak
Sayfa 299 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
II.Abdülhamid, Kürt aşiret liderleriyle işbirliğine gitmeyi tercih etmiş, Kürt şeflerini Hamidiye Alayları adıyla kurduğu teşkilatlanmaya kaydetmiştir. Sultan, Rusya'nın Kazaklar için geliştirdiği siyasaya benzer bir siyasa ile Kürt aşiret reislerine sadakatlerinin karşılığında bol miktarda hediye, para ve silah dağıtmıştır. Başka bir deyişle Kürt aşiretleri, II.Abdülhamid tarafından Hamidiye Alayları adıyla örgütlenerek Osmanlıya entegre edilmiştir.
Sayfa 289 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Ubeydullah'tan Dr. Cochran'a 5 Ekim 1880 tarihli mektup
"500.000'den fazla aileden müteşekkil olan Kürt milleti ayrı bir halktır. Dinleri farklıdır ve yasaları ve gelenekler ayrıdır... Biz de farklı bir milletiz. Biz de kendi işlerimizin bizim elimizde olmasını istiyoruz; ki böylece kendi suçlularımızın cezalandırılmasında güçlü ve bağımsız olabilen diğer milletler gibi imtiyazlara sahip olalım... Bizim amacımız budur... Aksi takdirde, Kürdistan'ın tamamı (Fars ve Osmanlı) hükümetlerinin ellerinde çektikleri sürüp giden kötü fiillere ve baskıya son veremedikleri için meseleyi kendileri ele alacaklardır.
Sayfa 276 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Aşiret Mektepleri
Dönemin Rus devlet yetkilisi/araştırmacı Averyanov, aşiret mekteplerinin asıl amacının Türk mollalar eliyle Kürt çocuklarının dini içerikli bir eğitim ile yetiştirmek ve onlara Türkçe öğreterek Kürtlüklerini unutturmak olduğunu iddia etmiştir.
Sayfa 392 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Özellikle 31 Mart Olayı'nı bastirdiktan sonra payitahttaki iktidarını iyice pekiştiren İttihat ve Terakki, Sureyya Bedirhan sözleriyle, parlamentoculuk maskesi altında bir oligarşi kurmuş, ortaya koydukları otoriter yönetim anlayışı ve kurdukları tahakküm ile sultanı dahi geçmiştir. İTC yönetimdeki pozisyonunu iyice güçlendirdikten birkaç ay sonra Kürt örgütlerini yasakladığı gibi okulunu da kapatmıştır. Bozarslan da İTC'nin 1908 ile 1913 yılları arasındaki dönemde gittikçe radikelleştiğini, kendisini devletin ruhu olarak görmeye başladığını ve zamanla daha da kapsayıcı hale gelen Türk milliyetçiliğini savunan bir yapı haline geldiğini öne sürmektedir.
Sayfa 481 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
II.Abdülhamid dönemini Abdülmecid ile Abdülaziz dönemlerinden farklı kılan en önemli durumlardan biri, II. Abdülhamid'in bu iki padişahın tersine, kişisel bir iktidar kurması, bu padişahların yaptığı gibi elindeki yetkileri göreve getirdiği sadrazamlar ile etrafındaki ricale devretmemesi olmuştur.
Sayfa 163 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Botan emiri Bedirhan neden isyan etti ?
Bruinessen de isyanın en yoğun zamanlarında bile Bedirhan'ın padişahın hükümdarlığını kabul etmeye devam ettiğini aktarmaktadır. Yazar, Kürtler arasında bu durumun imparatorluğun yıkılışına dek sürdüğünü ifade etmektedir. Bruinessen, bu insanların Osmanlı padişahının meşruiyetini neredeyse hiçbir zaman bahse konu etmediklerini iddia etmektedir. Bayram Kodaman da bölgede meydana gelen isyanların amaçlarının "hiçbir zaman devleti, saltanatı, hilafeti yıkmak, Osmanlı dışında Anadolu'da müstakil bir başka devlet kurmak" olmadığını, bu isyanların daha ziyade "sosyal, iktisadi, dini, şahsi ve mahalli" sebeplerden dolayı ortaya çıktığını yazmaktadır.
Sayfa 78 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
"İnsanın var olma mücadelesi verebilmek için çağımız dünyasında bulabileceği en büyük silah veya güç eğitimdir."
Sayfa 455 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
O kadar haklısın ki Sait Halim Paşa.
"Sultan Hamid dünyaya gelmemiş olsaydı, yine kendi çağdaşları bir Sultan Hamid'in meydana gelmesine sebebiyet vereceklerdi. Çünkü bir yönetim sadece bir adam ya da bir cemiyetin değil o dönem yaşayan bütün insanların ortak eseridir."
Sayfa 180 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı'nın modernleşme çerçevesinde geliştirdiği merkeziyetçi devlet anlayışına uygun olarak Kürtlerle meskun mahalde doğrudan yönetime geçmek için inşa ettiği Kürdistan Eyaleti, toplumsal bir talep neticesinde veya Kürt aşiret reislerinin isteği doğrultusunda ortaya çıkan bir yapılanma değildir, tam aksine Osmanlı merkezi iktidarının zamanın ihtiyaçlarına uygun olarak merkeziyetçi siyasa çerçevesinde kurduğu bir idari birim olmuştur.
Sayfa 92 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Kürt bölgeleri olarak adlandırılan, çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı toprakların genel itibariyle dağlık olması, kimi yerlerde geçit vermez karaktere sahip olması, Kürtlerde kendine özgü toplumsal ve ekonomik şartlar oluşturmuştur. Bölgenin coğrafik yapısından dolayı tecrit edilmiş bir yapı meydana gelmiş, bu bölgeyi ele geçiren büyük devletlerin merkezi iktidarlarının kurdukları yönetimlerinin gücünün buralara etkin bir biçimde gelmesinin önünde engel teşkil etmiştir. Bundan dolayı, Kürt bölgelerini kontrol etmek isteyen devletler büyük zorluklarla karşılaşmış, çoğunlukla genel sistemlerinden daha gevşek bir yönetim anlayışıyla dağlık Kürt bölgelerini merkeze bağlamayı tercih etmişler.
Sayfa 59 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Kürtlerde şeyhlik olgusu
Ancak yeni bir güç odağı olarak ortaya çıkmış gibi sunulan Kürt şeyhleri, esasında tarihsel olarak XIX. yüzyıldan önce de Kürt toplumunda etkili bir olgu durumunda bulunmuşlardır. 1540 ila 1700 yılları arasında bölgelerinden geçen ticaret kervanlarından vergi toplayan aşiret şeyhlerinin oturduğu hisarlar mevcuttur. Kürtlerin yaşadığı bölge aynı şekilde daha XII. yüzyılın ilk yarısında Şeyh Adi bin Musafir, bulunduğu bölgede büyük nüfuz alanı oluşturmaya başlamıştır. Şeyh Adi bin Musafir Yezidiliğin de kurucusu olacaktır.
Sayfa 247 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
Kürdistan Eyaleti
Osmanlı Devleti, 1847 yılında Bedirhan Bey İsyanı'nı bastırdıktan sonra "Kürdistan Eyaleti" namıyla idari bir yapı oluşturmuştur. "Kürdistan Eyaleti" imparatorluk yönetimi tarafından 1850'lerin başlarına kadar Anadolu genelinde inşa edilen 18 eyaletten biri olarak kurulmuştur. Kürtlerin yaşadığı bölgeler, genel olarak doğal ve politik sınırları net olan bir bölge oluşturmamış, tarihsel olarak iki büyük gücün arasında bölünmüştür. Dolayısıyla "Kürdistan" terimi coğrafi ve demografik bir tanımlama olarak kalmış, politik bir muhteva edinmesi Osmanlı döneminde de mümkün olmamıştır.
Sayfa -1 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
II.Abdülhamid ve sansür
Vambery de II.Abdülhamid'in Osmanlı İmparatorluğu'nda uygulanan "sansür" politikasının, dünya basın tarihinde rastlanmayacak bir dereceye ulaştığını iddia etmektedir. Bu dönemde yayınlanan gazetelerde "suikast" sözcüğü yasaklanmış olduğundan Fransa Başbakanı Sadi Carnot'un ölüm sebebi hastalık olarak yazılmıştır. Bununla birlikte "anarşi, ihtilal, dinamit" gibi sözcükler de artık sözlüklerden çıkarılmıştır.
Sayfa 187 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu
XIX. yüzyılda Osmanlı kadınları
Daha sonra Nobel ödülü de alacak olan batılı bir yazar XIX. yüzyılın sonunda payitahtta karşılaştığı Osmanlı kadınları ile ilgili şu iddialarda bulunmuştur: "...mana ve ehemmiyete haiz konularda derin sohbetlere girişmek yerine, saatlerce oturup, incik cicik bir sürü mala bakarak çene çalmayı tercih ediyorlar. Sonunda basit insanlar olup çıkıyorlar, vara yoka gülüyor, çocuklarını çiçeklerle süslüyorlar..."
Sayfa 146 - Nübihar YayınlarıKitabı okudu