Orkun, ilk sayısı 06 Ekim 1950'de, son sayısı 18 Ocak 1952'de, toplam 68 sayı çıkmış bulunan haftalık bir dergidir. Kapağın üstünde aylı bir bozkurt resmi, altında kırmızı iri harflerle ORKUN, onun altında da BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU başlıkları bulunurdu. Kapağın sol altında "İÇİNDEKİLER", onun sağında da sayı, tarih ve fiyat yazardı. Cuma günleri çıkan 16 sayfalık derginin fiyatı 25 kuruştu. 54. sayıdan itibaren kapak siyah beyaz resimli olarak çıkmaya başlamıştı.
Orkun'un başyazarının Atsız, sahibi ve neşriyat müdürünün İsmet Tümtürk olduğu 3. sayfanın başlık bölümünde belirtilmiştir. Aslında derginin asıl sahibi "Türkçüler Yardımlaşma Derneği" idi. Bu derneğin ana tüzüğü derginin ikinci sayısında yayımlanmış ve tüzükte kurucu olarak üç kişinin adı belirtilmişti: Hüseyin Nihâl Atsız, İsmet Rasin Tümtürk, Bekir Berk. Üçüncü sayıda dernek kurucuları ile onlara katılan diğer Türkçülerin aralarında para topladıkları ve Orkun dergisini çıkardıkları yazılmıştı.
Derginin başyazıları çoğu defa Atsız tarafından yazılmaktaydı. Atsız yazmadığı zaman başyazılar İsmet Tümtürk, Nejdet Sançar veya Sofuoğlu M. Zeki tarafından kaleme alınıyordu. Atsız'ın "Türkçülük, Dışarıdan Gelmemiş Olan Tek Düşünce, Türkçülük Değişmez Bir Fikirdir, Ülküler Taarruzîdir" gibi meşhur yazıları Orkun'da çıkmıştı. Daha sonra "Türk Tarihinde Meseleler" kitabında yer alacak olan Türk Destanı üzerine incelemeler yazısı da bu dergide tefrika edilmişti.
Bu zamanda böyle bu tarz bir dergi dergi keşke çıksa da her sayısını keyifle beklesek.. Dergi pek okumayan biri olarak bu dergiyi okurken heyecanlanıyorum.. 2. sayısını okudum ve diğer sayılarını da aynı heyecan ile okuyacağım. Ve Türkçülük adına bence okunması gereken bir dergi..
Derginin tek sorunu pdfsini bulmanın biraz zor olması ve dahi maalesef kitap raflarınızda bulunamaması.. Bu yüzden dergiyi okumak isterseniz dikkat edin "teknolojik aletinize bağımlı olabilirsiniz" :)
Keyifli okumalar..✿◡‿◡
"{No.}, bunun Fransızca kısaltılmış şeklidir. Fransızlar, kendi dillerinde {numero} kelimesinin ilk ve son harflerini alarak {No.} şeklinin bulmuşlardır. Nitekim Almanlar da kendi dillerinde numara demek olan {Nummer} in baş ve son harflerini alarak {Nr.} şeklini kullanır olmuşlardır. Biz onlara uyarak, , yani ilk ve son harfini alarak {Na.} yı kullanamayız. Çünkü bu bize {numara} yı hatırlatmaz. Halbuki {Nu.} şeklimizi aklımıza derhal {numara} yı getirir. Yabancı kültürlere ait olan şeyleri faydasız ve lüzumsuz yere kullanmak ancak bir {aşağılık duygusu} nun sonucu olabilir. Onun için bütün Türkçülere {Nu.} şeklini kullanmayı teklif ediyoruz." (Atsız)