Hakkında
1965 yılında, 21 Haziran’da doğdu. İlk ve orta eğitimini Manisa’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İzmir İ.İ.B.F. İktisat bölümünde yaptı. İktisat fakültesinde yüksek lisansa başlayıp sonradan ticaret hayatına geçti. Son yıllarda bazı internet sitelerinde ve basın köşeyazarlığında birçok makalesi yayınlandı. Hobileri arasında antika eşyalar, tarih incelemeleri öne çıkar. Yazı ve kitap çalışmalarında da bu ön bilgiler zemin olmuştur, ayrıca politik kurguyla işlenen sinema ve belgeseller ilgi alanları arasındadır. İlk okuduğu eserler, denizi, doğayı anlamaya ve insanı tanımaya çalışmanın zevkine vardığı Moby Dick ve Mark Twain’in kitaplarıdır. İlk romanı Makedonya 1930 ve öncesi 200 yılık tarih kurgusu içinde anlattığı Son Harabati'dir (Dağ Sürgünleri). Diğer kitabı ‘Saatli Cumhuriyet Takvimi’ Osmanlı’dan günümüze kamu diplomasisi ve düzen ilişkilerinin tarihi derinliği ile uygarlık perspektifi açısından toplum gelişim dinamiklerinin ele aldığı bir çalışmadır. Özbaş’ın Son Harabati, Saatli Cumhuriyet Takvimi, Vişneli Kek, Sur ve Gediz Kıyılarında Bir Zamanlar adlarıyla yayımlanmış beş kitabı vardır. MANİSA kitabı çok yakında okurlarla buluşacaktır.
Doğum:
21 Haziran 1965
Okurlar
2 okur beğendi.
5 okur okudu.
1 okur okuyor.
1 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Kahraman
...Acaba Kahramanımızın çevresiyle hesaplaşması hangi düzlemdedir, nelere ilgi duyarak, hatta nelerden korkarak karakterini oluşturmuştur, hayat görüşündeki esaslı değişiklikleri nasıl zorlanmıştır?.. Eleştiriler, incelemeler o kadar detaylı ki davranışlarıyla inançlarının tutarlılığı, namuslu olup olmadığı, aldığı maaşla harcamaları bile hesap edilmektedir. Kolay değil tabii, ancak böyle çetin bir elemeden başarıyla çıkarsanız adınızı unutulmazların arasına yazdırırsınız...
Sayfa 35 - kafekulturKitabı okudu
Numaralar
... İnsan enteresan olaylara şahit oluyor, demişti bir keresinde, bir bakıyorsun adam zengin, güzel karısı var, para pul var, villası, kışlığı var, var oğlu var, ama ille de Isabella diye diye kollarıma atılmaya can atan hayranlarım oluyorlar. Ne muhabbetler ne muhabbetler; adam "seninle konuşmak bir ömre bedel" diyor, yanında içlerini dökmekten büyük bir mutluluk duyuyor; 'inanın arkadaşlar onlara çocuk muamelesi yapıyorum, uslu dur! deyince yüzünü buruşturmaz mı, anneciğim falan gibi sözler ediyorlar, yok ben onu sevmiyor muşum, kardeş çocuk gelince onu unutur muşum...' ha bedava değil ha, müşteri ekstra para ödüyor bu numaralar için, karnıma yastık bağlatan var, kardeş geliyor diye kulağını göbeğimin üzerine dayıyor; emziğini yanında getirenler var, kıçına şaplak atmamı isteyenler de... Ya-a!' ...
Sayfa 54 - kafekültürKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
