Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ozan Yılmaz

Ozan YılmazKlasik Türk Edebiyatı Temel Bilgiler yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.6/10
12 Kişi
47
Okunma
6
Beğeni
2.584
Görüntülenme

En Eski Ozan Yılmaz Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ozan Yılmaz sözleri ve alıntılarını, en eski Ozan Yılmaz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bahtiyarlık
"Sevgilinin eşiğine yüzümü süreyim dedim. Dedi ki "İşte Kâbe karşında! İster hacı, ister kurban ol."
Nahifi
"Ey ay yüzlü sevgilim! Göz gördü, gönül sevdi. Kurbanın olayım! Benim bunda günahım var mı? "
Reklam
"Her zaman şikâyet ediyoruz ama başımızın etrafında şu tersine dönen felekten başka kimimiz var?"
Ey şeh-i mülk-i melâhat dest-gir olmaz iseņ Ceyş-i gam dil mülkini pâ-mâl idüp tâlân kılır. "Ey güzellik ülkesinin padişahı! Elimden tutup yardım etmezsen gam ordusu gönül ülkesini çiğneyip talan eder."
Vir rızâ Şâhi kazâya fârig ol endişeden Hayr u şerr evvel kalemde yazılan serden geçer. "Ey Şâhi! Kadere rıza göster, endişelenmekten vazgeç! (Zira) Ezeli kalemle yazılan hayır ve şer ( Her neyse) başa gelir."
Sayfa 177Kitabı okudu
İnsanoğlu, günlük hayatını sürdürmek üzere birtakım temel maddi kaynaklara muhtaç olduğu gibi, yaratılış gereği manevi açıdan da doyrulma ihtiyacı hisseder.Farklı zaman dilimlerinde yaşamış manevî söz elçileri, insanı insan yapan temel değerleri hatırlatma vazifesi üstlenirken, bunu ifadede en tesirli vasıta olarak edebiyatı seçmişlerdir.
Reklam
13. yüzyılda Moğollar'ın yaptığı zulüm, başta İran ve Anadolu olmak üzere geniş bir coğrafyayı tesiri altına almış, sürekli yıkımların getirdiği fakirlikle boğuşan halk, sarsıcı bir ruhî çöküntüye uğramıştı. Böyle bir çevrede Mevlânâ, manzum Mesnevi'sinde tahkiye üslubuyla gönülleri fethederken; Şirazlı Şeyh Sadî, Gülistan'da makame üslubuyla aynı başarıyı göstermiştir. Gülistan, uzun yıllar pek çok yeri dolaşıp bilgi ve görgüsünü artıran bir tasavvuf ehlinin hatıraları olmaktan öte; mütevazı, sakin ve aşırıdan kaçan bir hayat anlayışının misaller yoluyla kâğıda yansımasıdır.
SADİ-İ ŞİRAZİ (1182?-1292)
İran Edebiyatı'nın meşhur isimlerindendir. Namı sadece İran coğrafyasıyla sınırlı kalmamış, doğu ve batı edebiyatlarını çeşitli yönlerden tesiri altına almıştır. Hayatı hakkında, genel ve kesinlik arz etmeyen bilgiler mevcuttur. Asıl adı Ebû Muhammed Sadî Şerefüddîn Muslih bin Abdullah'tır. Doğum yeri Şiraz'dır. Bağdat'ta devrin ulu şeyhleri ve önemli hocalarından dersler aldıktan sonra bilgi ve tecrübesini artıracak uzun yolculuklar dizisine başladı. Kendisinden bahseden eserlere göre Batı Asya'nın uzak noktalarından Mezopotamya, Küçük Asya, Hicaz, Şam, Lübnan, Anadolu, el-Cezîre, Suriye, Mısır, Marakeş, Azerbaycan, Belh, Gazne, Gücerat gibi devrin gözde merkezlerini dolaştı. Yaklaşık 35 sene devam eden bu seferlerde görüp yaşa dıklarını eserlerine yansıttı.
Gülistan
Makame tarzında kaleme alınan Gülistan, manzum-mensur karışık bir eserdir. Eser, Miladî 1258 yılın da yazılmış, Salgurlu hanedanından Ebu Bekir bin Sad bin Zengi'ye ithaf edilmiştir. Sekiz bölümden oluşan eserde padişahların halleri, dervişlerin ahlakı, kanaatin fazileti, susmanın faydaları, aşk ve gençlik, zayıflık ve ihtiyarlık, terbiyenin ehemmiyeti ve sohbet adabı gibi birçok konuda hikâyeler ve hikmetli sözler bulunmaktadır. Her hikâye konuya uygun beyitlerle desteklenmiş, böylece aşılması güç bir üslup harikası ortaya çıkmıştır.
Bir gece geçmiş günlerimi düşünerek boşa giden ömrüm için kaygılanıyordum. Gönül evinin taşını elmas gibi gözyaşımla deliyordum. Boş yere harcadığım ömrüm yüzünden pişman olup öyle ağlıyordum ki kara taş gibi pek gönlüm duygulanıp üzülüyordu. Bu sırada kendi hâlime uygun gördüğüm şekilde, kendi kendime şöyle konuşuyordum: Hâlâ gaflet uyku sundasın. Ömrün çoğu gidip azı kaldı, ancak sen gaflet uykusundan uyanmıyorsun. Artık uyan! Uyan ki geriye kalan bir iki günde kaybettiğin şeyleri telafi eyleyesin.
99 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.