Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ozan Yılmaz

Ozan YılmazKlasik Türk Edebiyatı Temel Bilgiler yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.6/10
12 Kişi
47
Okunma
6
Beğeni
2.587
Görüntülenme

En Yeni Ozan Yılmaz Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ozan Yılmaz sözleri ve alıntılarını, en yeni Ozan Yılmaz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DIŞ GÖRÜNÜŞE İTİBAR ETME
Yüzü güzel olan herkesin içi güzel olacak diye bir şey yoktur. Yani güzel olan herkesin iyi ahlaklı ve temiz kalpli olması beklenmez. Belki bazısı böyle, bazısı da aksincedir. Çünkü iş kalbindir, bedenin değildir. Yani iş içtedir, dışta değildir.
KİME BORÇ VERİLMEZ
Şeytan ihlas sahipleriyle, sultan da savurganlarla baş edemez. Namazını terk eden kimseye borç verme, onun fakirlikten öleceğini bilsen bile... Çünkü namaz kılmayan kimse, Cenab-ı Allah'a borcunu eda eylemezken senin borcuna nasıl sahip çıkacak!?.
Reklam
Üzerinde kitap yığını taşıyan hayvan ilim adamı değildir. Hasılı, ilim ile amel etmeyen kimse epeyce kitap yüklenmiş hayvan gibidir. Nitekim Cenab-ı Allah şöyle buyurur: "(On ların hâli) ciltlerle kitap taşıyan eşeğin hâline benzer." (Cuma suresi ayet 5).
Ne kadar çok ilim elde edersen et, onu kullan madıktan sonra sen de cahilsin.
Benim derdimden sen anlamazsın. Benim halimi anlayacak olan kişi benimle aynı derdi çekendir.
KUR'ÂN-I KERİM'İ GÜZEL OKU
Kıraatı düzgün olmayan, tecvid kâidelerine hiç uymayan bir adam yüksek sesle ve edebe muğayir(Zıt) bir halde Kur'ân-ı Kerim okuyordu. Gönül ehli biri bu edebsizin yanından geçerken: - Sana böyle yapman için para mi veriyorlar? diye sordu. Hiç almıyorum, diye cevap verdi. -O hâlde niçin bu zahmeti çekiyorsun? diye sorunca - Allah için okuyorum, dedi. Gönül ehli: Böyle okuyarak Allah'ın rızasına eremezsin. Önce edeb ve ilim öğren! dedi. Sen Kur'ân-ı Kerim'i böylece okursan Müslü manlığın bereketinden eser kalmaz.
Reklam
MÜEZZİNİN KIYMETE BİNEN SESİ...
Adamın birisi Sincariyye' mescidinde ücret almadan ezan okurdu. Öyle bir sesi vardı ki duyanlar hemen nefret etmeye başlardı. Öte yandan mescidin adil ve iyi huylu bir sahibi vardı; onun kalbini kırmak istemezdi. Şöyle dedi: -Ey cömert kişi! Bu mescidin eski müezzinleri vardır ki vazifeleri karşılığı her biri beşer altın alırdı. Sana on altın vereyim de başka bir yere gidesin. Anlaştılar ve adam on altını kabul edip gitti. Bir müddet sonra yine Bey'in yanına gelerek şöyle dedi: - Ey efendi! Beni buradan başka bir yere göndermekle yazık ettin. Buradan gittiğim yerde başka bir yere gitmem için yirmi altın veriyorlar ama kabul etmiyorum. Bey gülerek: - Sakın kabul etme, çünkü elli altına da razı olurlar, dedi.
-Kimse asla cahil olduğunu kabullenmez, ancak başkası konuşurken konuşmaya girenler bunu kabul etmiş demektir.
Düşmanlara kendi derdini söyleme. Çünkü "la-havle"* çekerek içten içe sevinirler. Yani dıştan üzüntülü görünüp içten içe sevinirler.
99 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.