" bu gece ANARŞİSTİ anlatacaksın bize şair" dedi ihtiyar balıkçı. Biraz durakladıktan sonra da, " Öyle bir sözün vardı bize hatırlarsan, " diyerek, devam etti konuşmasına. Önce şair'e sonra Sakallı deliy'e ve ardından da bana bakarak. Bense o esnada içimden, "ANARŞİST" dedim. ihtiyar balıkçının, sakallı deli'nin ve urartulu Şairin yüzlerinde gözlerimi gezdirerek " devamını da sen anlatacaksın, sakallı duydunmu beni? " dedi sonradan da ardından da ihtiyar balıkçı, Sakallı deliye dikip de gözlerini.
İhtiyar balıkçı önce şair'e, bakan gözleri şimdi de sakallı deli'ye doğru çevrilmişti. Bir cevap bekliyordu ondan. Bir ses, bir seda, bir nefes bekliyordu ondan ama yoktu yine tık yoktu sakallı deli'den.
Taş kesilmişti yine. Küskündü sakallı deli. Taştan ses çıkıyordu da ondan ses çıkmıyordu yine. Taştan beterdi, ağırdı, sağırdı sakallı deli.
