Hakkında
1979’da Batman’da doğdu. Çoğunlukla İzmir’de geçen eğitim hayatının sonunda İstanbul’da çalışmaya başladı, hâlâ orada yaşıyor. Evli ve iki çocuk babası. İlk öykü dosyası altkitap.net tarafından 2014 yılında e-kitap olarak yayınlandı. Öyküleri Notos, Koza Düşünce dergileriyle ve Altzine e-dergisinde yayımlandı.
Doğum:
1979
Okurlar
1 okur beğendi.
34 okur okudu.
7 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Ben bir pelteyim bundan böyle dedi içinden, şu mazgalın içinden denize akıp gidebilirim.
Sayfa 58 - Notos Kitap
Yamaca çevirdim gözlerimi, doğayı gördüm, bütün kokusu, yalınlığı ve kesinliğiyle hayatımdaki tek hakikati.
Sayfa 15 - Notos Kitap
İhtimaller eşit. Bir yüzü lanet, öteki yüzü ümit.
Sayfa 56 - Notos Kitap
Yaş aldıkça uykularım yeni doğanlarınkine benzemeye başladı.
Sayfa 219 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Trenler gece boyunca rayların üzerinde şafağa doğru hızlanmaya devam ediyor. İçinde yol alan adamların birinin ağzından şu sözler dökülüyor, her şeyi arkamızda bırakabilirdik, tanıştığımızda üzerinde olan kıyafeti yine giyebilseydin.
Sayfa 218 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
İletiler
Yorumlar ve İncelemeler
@ithakiturkce 'nin yenilerinden olan kitabımız benim de yazarla tanışma kitabım oldu. Yazarımızın ayrıca "Akıp Giden Günlerimiz" adlı öykü kitabı da bulunmaktadır.
(Tülay German'dan ve Zülfü Livaneli'den dinlerken göz yaşlarıma asla hâkim olamadığım Yağmur Atsız şiiri)
.
Yazar, kitabın oluşmasında "Tindersticks"
adlı müzik grubunun ilk üç albümünün isimlerinden ve şarkı sözlerinden faydalandığını belirten bir açıklama yapmış ve daha fazlasını bizim yaratıcı dünyamıza bırakmış.
"Tindersticks 1992 yılında Asphalt Ribbons adıyla kurulmuş Nothinghamlı müzik grubu. Grup, kısa bir süre sonra Tindersticks adını almıştır." (Vikipedi)
.
Karısına ve tüm sevdiği kadınlara ithaf ettiği yaratımının bütününe hâkim olan duygu hüzün. Bu hüzün, içerisinde büyük bir aşk, özlem, kimi zamansa sitem barındırıyor. Biz yazarın iç dökümünü okuyoruz ancak, bu sıradan bir iç dökümü değil. Okuru bu hüznün içine alıp yerleştiriyor. Kendinizi bu sağlam metnin bir ferdi olarak görüyorsunuz ve kuru dallar içinde aşk ile özlem arasında çaresizce yanıyorsunuz.
.
Edebi değeri çok yüksek olan bu nadide metne mutlaka şans vermelisiniz.
Kuvvetle tavsiyemdir.
Kuru Dallar Yangını 
Özcan Yılmaz
Melankolik bir dünyanın ve o dünyayı döndüren şarkıların yitimine dair bir kitapla selamlıyorum sizi.
Öyle ki algoritması #thindersticks grubunun şarkı sözlerinden, albüm isimlerinden ve albümlerde yer alan şarkıların sıralamasından müteşekkil.
“Neden olabilir, peki?” diye düşünmeden edemiyor insan.
Hayat bir çığlık yani bir ses ile başlamış ve dünyanın en büyük keşiflerinden biri notalar iken düşüncelerini inşa ettikleri cümleleriyle -yani notalarla - aslında yazarlar da birer melodi oluşturmazlar mı yazdıkları kulaktan kulağa yayılsın diye.
Ama bu öyle bir melodi ki bildiğiniz bir eserin yeniden yorumlanması gibi.
Hayat da böyle değil midir?
Ya da hayata karşı duruşumuz…
Yeni baştan yorumlarız bazen bildiği gibi gelen hayatı.
Dengesizliğin içindeki dengeyi bulmaya çalışırız, tutunmaya çalışarak.
“Aynalardan ibaret bir labirentte yolumuzu kaybettik günün birinde. Camdan yansıyan siluetimize sürekli bakmaktan belki de.”
Kurgusu tıpkı bu alıntı gibi aynalarla kaplı bir labirentin içinde işleyen bir roman bu.
Birbirine geçmiş hayatlar, birbirini tamamlayan öykülerle labirentin sonuna ulaşıyorsunuz.
Aborjinler “kontrolü yangın” yöntemiyle yıllardır biriken kuru dal parçalarından, kuru yaprak örtüsünden, kurumuş çalılardan "vazgeçip" genç bitki örtüsünü hatta yerleşim yerlerini korumayı tercih ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki kuru dallar tutuşunca engellenemeyecek bir yangın, her şeyin sonu olacak.
Yazar #kurudallaryangını ile belki de kendi kontrollü yangınlarımızı başlatmanın zamanı geldiğini söylüyordur, kim bilir? Kuru Dallar Yangını