Bilirsiniz ki kimi insanlar ancak keskin bir hayırdan, güçlü bir karşı koymadan anlar; bıçak gibi kesilmeyen her iletişim onlara sizin dünyanıza rahatça girebilecekleri açık kapılar olarak görünür.
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Şiar, Mahalle Mektebi, İtibar ve Heceöykü gibi dergilerden öykülerine aşina olduğumuz Özlem Karapınar, ilk öykü kitabı Aynadaki Kadınlar ile okuru selamladı. Geçtiğimiz Kasım ayında Pruva Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan kitap on dört öyküden oluşuyor.
Karapınar’ın kelimelerle sırladığı aynada pek çok kadın yansıması görüyoruz. Kadını tek
İçinde birbirinden güzel hikayelerin bulunduğu yazar Özlem Karapınar'ın ilk kitabı... İlk kitap olmasına rağmen cok başarılı. Bıçak Sırtı, İçimdeki Şeytan, Sis, Tuz Buz, Serkiskof, Dilek Pastanesi, Hayalleri Olmayan Kız, Ben, Balina ve diğer tüm öyküler cok başarılı. Günümüz toplumsal ve kişisel sorunlarını öyle güzel sığdırmış ki öykülere, okurken bazen kendinizden birsey buluyorsunuz, bazen cevrenizde olan kişiyi buluyorsunuz, bazen cocukluk anılarınıza giderken başka bir öyküde içinde bulunduğunuz durumla karşı karşıya geliveriyorsunuz... Bazen gözlerim dolarak bazen gülerek bazen tüylerim ürpererek okudum hikayeleri, mizah da cok güzel verilmiş bu arada. Çoğu hikayede psikoloji işlenmiş, ama ukalalık yapılmadan karakterin içinde bulunduğu duygusal durum çok iyi verilmiş, çoklu kişilik bozukluk, majör depresyon, paranoid kişilik bozukluğu, doğum sonrası depresyon, travmalar var hikayelerde ama asla hikayenin önüne geçmemiş öyle güzel öyle tatlı yedirilmiş ki hikayeye... Ben cok beğendim kitabı, 2.kitabı sabırsızlıkla bekliyorum...
Öyküleri; Yedi İklim, İtibar, Heceöykü, Şiar, Mahalle Mektebi, Bir Nokta gibi dergilerde yayımlanan Özlem Karapınar'ın ilk kitabı. Yazarın ilk kitabında yaşadığı muhtemel heyecanına tanık olmak için okuyucu için de güzel bir başlangıç. Kahramanları çoğunlukla kadınlar ve ismini de kitapta geçen bir öyküden alıyor. İçimizdeki kadınların yalnızlığı, hüznü, mücadelesi, öfkesi, sevinci, umudu ile yaralarına da dokunuyor. Belki her yazar gibi merhem olabilmek arzusuyla. Onların hikayelerine yabancı değilsiniz, değiliz. Anlattıklarına yakinen şahit olduk veya kahramanı olduk hikayelerinin. Tadı damağınızda kalacak türden bir ilk kitap olmuş. Yazarın kalemine sağlık diyorum yeni kitaplarını merakla bekliyorum.