Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öznur Oğuz

0.0/10
0 Kişi
9
Okunma
0
Beğeni
638
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

9 okur okudu.
3 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
70'ler Türkiye'sinde yükseköğrenim gençliğini ilgilendiren önemli sorunlardan biri de, eğitimdeki eşitsizliktir. Yükseköğrenim gençliği, özel statü ve paralı öğretime karşı büyük bir tepki içindedir. Bu koşullarda İYÖKD, "Ayrıcalıklı ve paralı eğitime son" temalı, tüm yüksekokulları kapsayan bir boykot örgütler. Boykot, başarılı olur, tüm yüksekokullarda öğretim durur. Paralı öğretime karşı boykot yukarıdaki temadan başka, bazı demokratik istemleri de kapsar. Boykotun taşıdığı önem ve kazandığı başarıya ek olarak 12 Mart sonrası süreç, sivil faşist çetelerin de gençliğin mücadelesine karşı doğrudan tavır aldıkları ilk dönemdir de. Sivil faşistler, boykotu kırmak amacıyla okullara girmek için saldırılarda bulunurlar, kavga çıkarırlar. Faşist çetelerin terörüne rağmen boykot sürer ve zamanın Milli Eğitim Bakanı Mustafa Üstündağ'ın öğrencilerle görüşüp isteklerini kabul etmesiyle sona erer. 12 Mart sonrası yükseköğrenim gençliğine büyük bir moral kaynağı olur.
12 Mart darbesi öncesinde, polis ve MİT’le ortak çalışan şeriatçılar ve MHP’li faşistler zaten örgütlü birer cinayet şebekesi olarak çalışıyorlardı. 12 Mart darbesiyle bunlar, özellikle de MHP’li faşistler adeta sıkıyönetim emrinde faaliyet gösteren gruplara dönüştüler.
Reklam
Cumhuriyet sonrasında Kemalistler, yeni bir düzen kurma mücadelesinde gençliğe özel önem vermişler, Kemalist bir gençlik yetiştirmeyi, haklı olarak, geleceğin garantisi görmüşlerdir. Bunda da önemli ölçüde başarılı olmuşlar, Kemalizm’in yayılması için okulları doğrudan örgütlenme ve propaganda merkezi olarak kullanarak, resmi ideolojiye sıkı sıkıya bağlı bir gençlik yetiştirmişlerdir. Gençler, ülkenin her yanına yayılan Halkevleri ve Halk Odaları’nda Kemalist düşüncenin yayılması için enerjik bir biçimde çalışmışlardır.
Gençliğin farklı siyasal görüşler etrafında toplanması kaçınılmaz bir şeydir. Çúnkú sınıflı toplumlarda farklı sınıflara karşılık düşen farklı ideolojilerin olması ne kadar doğalsa farklı sınıflarla ilişkisi olan gençliğinde farklı görüşleri benimsemesi ve kümelenmesi de o kadar doğaldır. Gençliğin farklı siyasal görüşler etrafında kümelenmesi onun ortak bir platformda , siyasal örgütlenme açısından anti-emperyalist anti-faşist ve birimlerinde kendi temel sorunları etrafında mücadele etmesine engel değildir. Doğru olan , gençliğin kendi içinde demokrasiyi uygulaması ve siyasi grupların kendini ifade etme hakkının tanınması temelinde ortak talepler , asgari müşterekler için bütün gençliği ilgilendiren sorunlar için birlikte mücadele etmeleridir.
Faşist terör ve sivil faşist çetelerin ilk hedefi yükseköğrenim gençliğinin mücadelesi olmuştur. Ama terörün hedefi asla gençlik değildi . Tersine , asıl hedef ülke çapında yükselen emekçi sınıfların mücadelesiydi. Yükselen devrimci hareket , karşıdevriminde yükselmesi ile birlikte gelişiyordu. Bu yüzden de antifaşist mücadelenin sorunlarının gençlik ve onun örgütleri ile çözülmesi elbette beklenemezdi. Bu yüzden de dönemin anti-faşist mücadelesinin , emekçileri faşizme karşı seferber edememesinden şu ya da bu gençlik örgütü elbette sorumlu tutulamaz.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok