1949’da Paris’te doğan ve hayatı boyunca roman, çocuk edebiyatı ve öykü türünde altmışı aşkın eser veren Pascal Garnier, ağırlıklı olarak, sıradan taşra hayatından alınmış karakterlerin başrolde olduğu “kara” romanlar kaleme aldı. Belçikalı büyük yazar Georges Simenon’a benzetilen tarzı ve onun psikolojik ağırlıklı “roman dur”larına yakın bulunan eserleri, barındırdıkları kara mizah öğeleri ve varoluşçu özellikleriyle öne çıktı. Çağdaş Fransız edebiyatında önemli bir yere sahip olan yazar 2010’da öldü. Başlıca eserleri: La Théorie du panda, Comment va la douleur?, La place du mort.
O büyük çömleğinin içinden bir periskop misali yukarı uzanan, uzanırken de sırığına tutunan kırılgan dallar, insan umudunun dokunaklı ve zavallı yönlerini muhteşem bir şekilde ifade ediyordu.
"-... Gökyüzünü bir örtü gibi üzerime çekip, uzun, çok uzun bir süre uyumayı isterim.
- Mutsuzsunuz siz.
- Hayır. Ölmeyi istemek için neden illa mutsuz olmak gerekiyor ki?"
Umutlar,hayaller,korkular,beklentiler,heyecanlar geçmişimiz,gelecek ve hayat..
Les Conviviales aslında tam da böyle bir sarmalın orta noktası..Kafka Yayınevi gene yapmış yapacağını ve düşüne düşüne,empati yapa yapa okutulacak bir kitap çıkarmış bizler için..(laf aramızda hastayım bu yayınevine)
Fransa'nın cennet gibi bir köşesinde inzivaya çekilmeye karar vermiş,hayatta yalnız kalan emekliler için tasarlanan Les Conviviales lüks emeklilik köyünde yaşayan beş kişilik bir emekli grubunun her yönden hem kara mizahla,hem psikolojik analizleriyle hem de birazcık karamsarlıkla örülmüş hikayesi ilk başta farkını ortaya koyarak hipnoz etkisiyle sizi "acabalara sürüklemeye yetiyor..
Herkesin hayatında emekliliği için hayal ettiği bi hayat vardır di mi? Beklentileri, Hayatın telaşından vakit bulamadığı bir dinginlik,yeni bir hayat tarzı..İşte Odette ve Martial da böyle bir yeni başlangıç istemişti aslında ama Odette'nin aklına yatmayan ve içini huzursuz eden şeyler de Les Conviviales'e gelmesiyle can bulmaya başladı..
Kitaptan benim anladığım hayatınızı,yaşadığınız yeri cennete ya da cehenneme çevirmek sizin elinizdedir ve bazen değişik açılardan bakmayı öğrenemezseniz kendi cehenneminizde kendinizle yetinmek zorundasınız..
Martial,Odette,Maxime,Marlene, Lea ve ekibe sonradan katılan Nadine'e eşlik etmek ısterseniz sizi bekliyor olacaklar..herkese keyifli okumalar..
Son derece sade, akıcı ve keyifli bir kitap. Böyle kitapları arada okumak lazım. Hem araları dolduruyor hem de insanı hiç sıkmıyor. Konu ve işleniş bakımından da oldukça başarılı.
Yazarın kurduğu atmosfer, hava sıcaklıklarıyla da desteklenen bunaltıcı bir atmosfer aslında. Her ne kadar huzur vermesini bekliyor olsanız da o tekinsiz hava etrafta bir yerlerde hissediliyor. Kitabın sonlarına doğru her karakterde ayyuka çıkıyor ve finalde ise işler karışıyor.
Güzel bir haftasonu okuması olabilir örneğin.
Tavsiye ediyorum.
Eğlenceli, sürükleyici,trajikomik bir hikaye,hafif bir çanta kitabı,vaktinizi güzel değerlendirmek için iyi bir seçim olur.Karakterlere hem gülecek hem üzüleceksiniz.