Paul Ernest Klopsteg Quotes
You can find Paul Ernest Klopsteg quotes, Paul Ernest Klopsteg book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Zamana karşı dayanıklı, tutkal da dahil olmak üzere bunda kullanılan malzemelerin mükemmelliğini değil, Aynı zamanda zanaatkarlığı sayesinde onları kıymetli bir adete dönüştüren saatkar ustanın maharetinde gösterir.
Sayfa 68Kitabı okudu
İdman oku olan hava gezi kısa kuyrukludur. Kânî, gövde türlerini mütalaa ederken hava direncine dair ilginç tespitlerde bulunur. "Hızlı yüzen balıkların ön tarafları büyük ve geniş olduğu gibi aslan ve tazı gibi hızlı koşan kara hayvanları da öyledir:Bu hayvanların en gelişmiş kısımları önleridir. Bunun gibi yani geniş bir ön gövde ve kertiğe doğru incelecek şekilde inşa edilmiş bir ok, daha az hava direncine maruz kalır. Hava sürtünmesinden dolayı hız kaybı kandil şeklindeki oka nazaran daha azdır. "
Büyük bir ihtimalle, hatta neredeyse kesinlikle, Türk okçularının 15.yydan 19.yylın başlarına kadar ok ve yayla yaptıkları uzun menzil atışlarında kırmış oldukları rekorların yakın zamanlara kadar yanına bile yaklaşılamamıştır ve aradaki fark utanç vericidir. Modern okçular bu rekorların hayali olduğunu düşünmeye eğilimli olsa da Türk atışı malzemeleri ve yöntemleri konusundaki bilgimiz arttıkça rekorlar gitgide daha inanılır olmaya başlıyor. Hatta bu rekorların gerçek olduğu artık şüphe götürmez bir şekil ortaya çıkartıyor.
Mahmut efendinin (İngiltere de Türk sefaret katibi) attığı mesafeler(792 yard = 720.72cm), kendisi bunu sıradan bulsa bile, yay ile 350 yardlık(318.5cm) bir atışın bile mümkün olmayacağını düşünen İngiliz seyircileri şaşkınlıktan dehşete düşünmüştü.
Sayfa 49Kitabı okudu
Kânî'nin zamanında tüylerine göre adlandırılan on tür ok vardı. Hangi okun kullanılacağına bağlı olarak, Türk oklarının kanatçıkları farklılıklar gösterir. Oklarda kuğu, kartal, beyaz ve lekeli güvercin ile karabatak tüyleri kullanılırdı. Hem iri kanat tüyleri hem de kuyruk tüyleri kullanılırdı. Menzil okları için sadece dar kanatların iç kısmındaki iri uygundu. Ok üzerindeki tüyün şekli lobut veya kelebek kanadı gibiydi. Üç tüy de kuşun ya sağından ya da solundan fakat mutlaka aynı tarafından alınmalıydı. "Sol kanattan alınan tüyler oka daha fazla hız kazandırır, menzil okları için daha iyidir;Sağ kanattan alınanlar ise düz istikamet verir, hedef oklar için daha uygundur. Sağdan alınan oklar sağa çekmesine yol açarken, sol kanat tüyleri de sola doğru sapmaya neden olur. Nişan alırken bu sapmalarıı da göz önünde tutmak gerekir. "
Okmeydanı’nda, 1832 yılında 2.Mahmud İçin dikilen nişan taşlarından birinin üzerindeki yazının tercümesi de bu düşünceyi destekliyor: “Cihanım merkezi şöhretin sultan mahmut un müsabakayı açtı. Okunu 1215(867.23cm) ok uzunluğu mesafe attı ve hedefi vurdu. Saltanatı böyle uzun olsun. Benim dilimden dökülenler anlatmaya kafi gelmez.”
Sayfa 61Kitabı okudu
"Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılmaz."
Erdem YayınlarıKitabı okudu
Bir rivayete göre Hz.Âdem'den itibaren peygamberlerin çoğu okçuluk meraklısıydı;ibrahim'den Genesis XXI, 20'ye göre çölde okçu olarak büyüyen ismail'in neslinden gelenler de dâhil olmak üzere, Muhammed Peygamber'in zamanına kadar okçuların ardı kesilmedi. Allah, Kur'an-ı Kerim'de Muhammed Peygamber'in ok ve yay kullanmasını emretmekteydi*.
Peygamber ve ona tabi olanlar, yayla atış yapma sanatını hem söylemde hem de eylemde tasdik ve teşvik ediyordu.Hz.Âdem'den başlayarak okçuluk maharetlerini sonraki nesillere devreden insanlar kesintisiz takip edilebilir.
*Söz edilen ayet, Enfal Suresi 17. ayettir: ve mâ rameyte iz rameyte ve lakinnallahe rama
"Attığın zaman sen atmadın fakat Allah attı"
Sayfa 42Kitabı okudu
Okçuluğun sırlarından birinin de geriş sırasında kalpten Allah'ın adını zikretmek ve salış sırasında O'ndan yardım dilemek olduğu söylenir. Rivayete göre, babaları tarafından eğitilen Hasan ve Hüseyin, oku kertiklerken Bismillah, gererken ve salarken ise Allahuekber derlerdi. Atış esnasında sürekli olarak su duayı etmenin büyük faydası olduğu da rivayet edilir: Masallahü kâne velâ ilâhe illalahu velâ kuvvete illa billah. (Allah ne dilerse olur. Allahtan baska ilah yoktur. Allah'tan baska kuvvet sahibi yoktur.)
Sayfa 140Kitabı okudu
II. Mahmud, zaman içinde harabeye dönmüş olan tekke meydanın tekrar inşa ettirdi ve Okmeydan adıyla anılan bir atış sahası tahsis etti.*
Düzenli olarak müsabakalara katıldı, okçuların yeteneklerini geliştirmelerini teşvik etmek için ödüller koydu.
Mustafa Kâni'ye cemiyetin tarihi, yay ve ok imalat ,turnuva kuralları, atıcılık yöntemleri ve tekke üyelerinin birkaç yüzyıl boyunca kırdıkları rekorları anlatan bir kitap yazması için ferman buyurdu.
*Okmeydanını II. Mahmud tahsis etmemistir. Günümüzde Okmeydanı olan semti Fatih Sultan Mehmed ok atıcıları için tahsis etmiş, II. Bayezid zamanında ise burada bir tekke ve cami inşa edilmiştir.
Sayfa 40Kitabı okudu