Hayatın kendisi mucizeymiş, lafla peynir gemisi değil bütün gemiler yürürmüş. Laf, laftan ibaret değilmiş. Hangi dilde, nerede, nasıl söylendiği değil; o lafın hangi duyguyla söylendiği her şeyi değiştiriyormuş.Tek gerçek olan, değerli olan, saf duyguymuş. Ve o duyguyla çalınan kapının hangi kapı olduğu o kadar da önemli değilmiş, açılırmış çünkü.