Petek Kitamura Sözleri ve Alıntıları
Petek Kitamura sözleri ve alıntılarını, Petek Kitamura kitap alıntılarını, Petek Kitamura en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" İnsanın hiçbir şey düşünmeden de mutlu hissettiği anlar olur."
Sayfa 18Kitabı okudu
"Konuşmak... insanın icinden geceni söylediği olur, içinden geçmeyeni de..."
Sayfa 174Kitabı okudu
" Mutluluk kısa sürer, yalnızlıksa ömür boyu."
Sayfa 182Kitabı okudu
Evren, bir matematik ve geometri düzeni içinde hareket eder. Astronomi, fizik ve bilim dallarıyla ilgilenenler evrenin mükemmel bir ritmik düzen içinde hareket ettiğini bilirler. Tanrının varlığını bu mükemmel düzen içinde görmek mümkündür.
Evrende her şey Tanrı'nın koyduğu kanunlara göre oluşmaktadır. Tesadüf diye bir şey yoktur, Tanrısal dengelenme vardır.
İki kez doğmak, bir kez doğmaktan daha şaşırtıcı değildir, doğadaki her şey yeniden hayat bulmuyor mu?
Voltaire
Tekrar doğuşlar tekâmül için konulmuş bir Tanrı kuralıdır. Bütün yaratılanlar değişir, başkalaşır, çeşitli hallere girerek gelişir ve tekâmül ederler. Tekâmül nedeni ile yaşamlarda devamlı bir ilerleyiş ve gelişme vardır. Kör bir adamın göremediği için renkler yoktur demesi gibi, bizimde bilemediğimiz reenkarnasyonun olmadığını iddia etmemiz, cahillikten başka bir şey değildir. İnsanın her yaşamında önemli olan, yaşanılan zamanın uzunluğu veya kısalığı değil, yaptığı işler ve elde ettiği başarılardır. Ancak bu başarıyı okulda veya iş hayatında başarı olarak düşünmeyin. Okuma yazma bile bilmeyen bir kişi, hayat okulunu başarılı bir şekilde bitirebilir.
Hepimizin hayatı kutsal bir yolculuktur. Ve o yolculuk, değişimler, keşifler, hareketler, dönüşümler, önsezi ve hayallerinizin devamlı olarak gelişmesi, içimize doğanları dinleme, ruhu büyütmek, daha derin ve açık olarak olayları görüp değerlendirmek ve cesurca deneyimlerle bir adım daha ileri gitmekle devam eder.
Reenkarnasyon yasasının aslı, varlıklar arasındaki adalet ve eşitliğe dayanır. İnsanlar arasındaki sosyal, ekonomik ve sınıfsal farklılıklar tek anlamıyla görecelidir. Kutupluluk illüzyonunun yarattığı, perdenin bu tarafında ki oyunun bir parçasıdır. Yalnız tek yaşamı kabul edersek, insanlar arasında eşitsizlik gibi görülen bütün bu olgular, bizim bu yaşamımızda kabul ettiğimiz ve tek kez yaşayabileceğimiz gerçekleri meydana getirir ki, bu da herkes için fazla adaletli sayılmaz. Çünkü tek kabul ettikleri yaşantılarını, bazı kişiler hasta, yoksul, aç veya çok zor bir şekilde geçirmeye mecbur edilebilirler.
Fransızca kökenli bir kelime olan reenkarnasyon, ölümden sonra ruhun tekrar bedenlenerek bir, ya da birçok kez, yeniden dünyaya gelmesi demektir. İnsanlar binlerce yıldır, ölüm her şeyin sonu mu, yoksa yeni bir hayatın başlangıcı mı sorusuna tam olarak cevap verememişlerdir. Ölenlerin ruhları evrimlerini tamamlayıncaya kadar, dünyaya defalarca gidip gelir. Bedeni kabuk olarak kabul eden ruhlar, dünyaya her gelişlerinde değişik bir kabuğa bürünürler. Daha sonraki hayatlarında yaşayacakları, geçmiş hayatları tarafından belirlenir. Yani ruh, neyi ekerse onu biçer.
Japonlar genelde artniyetsiz insanlardır, başkaları hakkında olumsuz fikir yürütmezler; eğer ortada bir hata varsa, suçu önce kendilerinde ararlar.
Tanrı insana hatalarından dolayı ceza değil, telafi imkânı verir, mükemmel olan Tanrı, yarattığı ruhu, yapabileceği hatalardan dolayı cezalandırmak için yaratmamıştır ve bütün ruhlar Tanrı'nın gözünde aynıdır, birbirine üstünlükleri yoktur, bir anne ve babanın bütün çocuklarını aynı sevmesi gibi. İyilik de, kötülük de insanın kendisindendir, Tanrı tarafından yapılan adaletsizlik hiçbir şekilde söz konusu değildir. Tanrı için tüm varlıklar birdir, bütündür ve mükemmeldir. Ne kadar kötü olaylar yaşarsak yaşayalım, ne başkalarını, ne de Tanrı'yı suçlama hakkına sahip değiliz, her şeyin sorumlusu kendimiziz.
Hayata kendinize bir kuş gözü ile yukardan bakın, hani karıncalara bakıyoruz ya, kocaman buğday tanesini toprakta oyduğu yuvaya taşımaya çalışıyor ve kimseye kaptırmamak için çabalıyor, bizim onlardan farkımız ne? Tanrı da bizi işte böyle seyrediyor ve bitmek tükenmez çabamıza, üzüntülerimize, sevinçlerimize, mal, mülk, para edinme gayelerimize gülümsüyor. Gerçekten halimiz gülmeyecek gibi değil, karınca bile bizden akıllı, kafasını sokacağı bir delik ve karnının doyacağı kadar bir yiyecek ona yeter, ama biz insanlar devamlı istiyoruz, daha iyisi, daha güzeli, sanki hepsini son gün geldiğinde alıp götürebileceğiz yanımızda. Bu paradoksu artık çözmenin zamanı geldi, karanlık bizi yere çeken enerjileri bırakmamız ve yüzümüzü aydınlığa çevirmemizin zamanı geldi.
Tek Tanrılı diğer inanışlarda olduğu gibi, İslam'da da ruh göçüne yönelik doğrudan bir şey yoktur. Ancak Kuran'da bazı ayetlerde ruh göçüne yönelik üstü kapalı ifadelerin yer aldığı söylenmektedir. Ruh göçü ve dolaylı bir şekilde reenkarnasyonun İslam'la ilişkilendirilebileceğini öne sürenlerin Kuran'dan referans verdiği birçok ayet mevcuttur.