Peter Arşinov

9.4/10
8 People
24
Reads
3
Likes
1,387
Views

Peter Arşinov Posts

You can find Peter Arşinov books, Peter Arşinov quotes and quotes, Peter Arşinov authors, Peter Arşinov reviews and reviews on 1000Kitap.
Peter Andreyeviç Arşinov 1887'de Ukrayna'nın Yekaterinoslav kentinde doğdu. Meslekten bir metal işçisiydi. 1904’te devrimci harekete katılan Arşinov, önceleri, Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi "ne üyeydi. 1905 yenilgisinin açtığı tartışmalar sonucunda anarşistlere katıldı. 1906 ve 1907’de çeşitli şiddet eylemlerinde bulundu. Kısa bir süre sonra yakalanıp idama mahkûm edildi. Ancak, dosyası temyizdeyken kaçma fırsatı buldu. Fakat, üç yıl sonra Avusturya'da yakalanıp Çarlık yetkililerine teslim edildi. Yeniden yargılanarak 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. 1917 Şubat Devrimi ’nde bütün tutuklularla birlikte serbest bırakıldı. Nisan 1919'da Xjulya-Polye'ye giderek Mahnovist harekete katıldı. Kültür-Eğitim Seksiyonu sorumlusu olarak, ayaklanma dönemi boyunca bölgede çalıştı. Hareketin yenilgisinden sonra yurtdışına çıktı. Sürgündeki diğer arkadaşlarıyla birlikte başlattığı örgütlenme çabalarının sonuçsuz kalması ve yaşanan acı polemikler Arşinov'da büyük bir düş kırıklığı yarattı. Bunun üzerine, 1932 yılının sonlarında Paris'teki Sovyet elçiliği aracılığıyla Sovyetler Birliği 'ne geri döndü. Ancak, anarşistlere, Sovyet devletini tanımaları yönünde çağrıda bulunacak kadar anarşizmden uzaklaşarak SBKP ’yle yakın ilişkilere girdi. 1937'de “Moskova Temizlikleri” döneminde anarşist geçmişi nedeniyle kurşuna dizildi. Böylece, 1907'de Çarlık mahkemelerinin hakkında verdiği, ancak infaz edemediği ölüm cezası, Bolşevik Komünist Partisi tarafından yerine getirilmiş oldu.
Bu kitap, yazarının da katıldığı Mahnovist hareketin, bütünüyle kuşatmaya alındığı 1921 yılında yazılmış ve ilk baskısı 1923’te Berlin’de Rusça olarak yayınlanmıştır. Olaylara bizzat tanık olan yazar, kitabın birçok bölümünü çatışmaların yoğun atmosferi içinde yazmıştır. Onun, Bolşeviklerin jargonundan pek de farklı olmayan dili, hem
Reklam
...Bir zamanlar Mahnovşçina’yı sadece askeri bir olay, bütün ha­talarıyla askeri bir kliğin yaratıcı kudretsizliği, tetikçilerin ve parti­zanların çılgın eylemleri olarak görmüş olan ve hâlâ da öyle gören pek çok kişiye (ki pek çok insanın Mahnovist hareketle olan ilişkisi bu çözümlemeye dayanmaktadır) bir cevap olarak, yazar karşı çıkıla­maz verilerle bu görüşün yanlışlığını gözler önüne seriyor. Yazar bü­yük bir titizlikle, olağanüstü bir coşku ve fikirle dolup taşmış yaygın emekçi kitlelerinin kısa ömürlü olsa da, özgür, yaratıcı ve örgütlü olan hareketinin resmini çiziyor; kendi devrimini ve özgürlüğünü ko­rumak için kendi askeri güçlerini yaratma ihtiyacına cevap veren bir hareket. Mahnovşçina’ya yönelik en yaygın önyargı da böylece yıkıl­maktadır.
Komünist Parti, tüm enerjisini yıkılmaz bir iktidarın örgütlenmesine ve ülkenin çeşitli yerlerinde devrimin temel hedef­lerine doğrudan eylemle ulaşmaya çalışan emekçi işçi ve köylü kitle hareketlerinin tasfiyesine yöneltti. Ekim öncesi dönemde elde ettiği muazzam nüfuz sayesinde, parti bu yeni misyonunda büyük zorluklar­la karşılaşmadan başarılı oldu. Komünist Parti’nin, iktidarı ele geçir­mesinin hemen ardından, işçilerin kendi işyerlerinde eşitlik temelinde üretime başlama girişimlerinin ilk adımlarının, pek çok kere engelle­mek ya da bastırmak zorunda kaldığı bir gerçektir. İtaatsizliklerinden ve devlet iktidarının onayına ihtiyaç duymaksızın çeşitli girişimlerde bulunmalanndan dolayı, birçok köyün Komünist iktidar tarafından yağmalandığı, binlerce köylünün katledildiği bir gerçektir.
Anarşist fikirler, Çarlık gericiliğinin, uzun ve çileli dönemi boyunca yayılıp, toplumsal ve politik idealler olarak kent ve kırlardaki işçilerin kalbinde yeşerdi.
Mahnovist hareketin tarihine girmeden önce, belirtilmesi gereken bir nokta var; Rus Devrimi’ne “Ekim Devrimi” denildiğinde, farklı iki olgu birbirine karıştırılıyor: Kitlelerin, devrimi gerçekleştirirken kullandıkları sloganlar ile devrimin sonuçları.1917 Ekim kitle hareketinin sloganı “Fabrika İşçinin, Toprak Köy­lünün” idi. Kitlelerin tüm toplumsal ve devrimci programı, şu kısa ama oldukça anlamlı şiarla dile getirilmişti: Kapitalizmin, ücretli eme­ğin, devlete olan köleliğin yıkılışı ve üretenlerin özyönetimine dayalı yeni bir yaşamın örgütlenmesi. Ancak, Ekim programı gerçekte hiçbir şekilde hayata geçirilmedi. Kapitalizm yıkılmadı, tersine reforme edildi. Ücretli emek ve sömürü devam etti. Yeni devlet aygıtının işçi­lere uyguladığı baskı, büyük toprak sahipleri ve kapitalistlerin hakim olduğu devlet aygıtının baskılarından daha az değildir. Bu nedenle Rus Devrimi ancak çok öznel ve dar bir bakış açısıyla “Ekim Devri­mi” diye adlandırılabilir: Komünist Parti’nin amaçlarını ve görevleri­ni gerçekleştirmesi olarak. Ekim Devrimi, tıpkı Şubat-Mart 1917 Devrimlerinde olduğu gibi, Rus Devrimi’nin genel ilerleyişinde sadece bir aşamaydı. Ekim hare­ketinin devrimci güçleri, Komünist Parti tarafından kendi plan ve amaçları için kullanıldı.
Reklam
Çağdaş sosyalizm yeni yöneti­ci kastın ideolojisidir. Devlet sosyalizmi fikrinin taşıyıcılarını ve ha­varilerini dikkatlice gözlemleyecek olursak, hepsinin merkeziyetçi ar­zularla dolu olduğunu ve kendilerini kitlelerin üzerinde, kitleleri yö­neten ve onlara hakim olan bir merkez olarak gördüklerini fark ederiz. Devlet sosyalizminin ve onun takipçilerinin bu psikolojik özellikleri, yok olmaya yüz tutmuş önceki egemen grupların psikolojisinden filiz­lenerek ortaya çıkmıştır.
Bir toplumsal ideal dışardan ne kadar yüce ve ulvi olursa olsun, halkın emeği ve gasp edilen haklarıyla ayakta duran ayncalıklıları içinde taşımaya başladığı andan itibaren, artık bütünlüklü bir gerçek olmaktan çıkar. Halka bütünlüklü bir gerçeği ifade etmeyen bir top­lumsal ideal, halk için tam bir yalan olacaktır. Sosyalist entelektüel­lerin ideolojileri, kesinlikle bu tür bir yalandır.
Pek çok insan hâlâ, safdillikle Mahno’nun bir “haydut”, bir “pogromçik” (Yahudi soykırımında elebaşı), karamsar, bozguncu, yağma­cı asker-köylülerin lideri olarak tanıyor. Başkaları da Mahno’yu bir “maceracı” olarak görüyor, Denikin’e “cepheleri açtığına”, Petlura’yla “dost” olduğuna ve Wrangel’le “ittifak” yaptığına inanıyor...
Devrim kimin çıkarlarını savunur? Partinin çıkarlarını mı, yoksa kendi kanlarıyla devrimi gerçekleştiren halkın çıkarlarını mı?
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.