“Yavaşla ve etrafındakilere zaman ayır. Ben bir gün zaman ayıracağımı ve o zamanın mükemmel olacağını hayal ederek erteledim hep buluşmaları. Erteleme! Yoksa sevdiklerini nasıl kaybettiğini anlamazsın sevdiklerin elinden kayar giderler.”
Sevme ve hissedebilme kapsitemizi öyle küçültmüşüz ki ayakta kalabilmek için.Ayaktayız elbet ama içimiz boş... Çocuklarımıza da geçiriyoruz o iç karartan, insanı yutuverecekmiş givi gelen boşluk hissimizi.
Birileri arka sıralara atılıyor ve ondan umut kesiliyor.Çünkü o zeki değil. Neye göre kime göre? Bana ders başarısızlığı şikayeti ile getirilen çocukların zeka testi puanlarının ne kadar normal olduğunu görünce artık şaşırmıyorum.