Prens Sabahattin Quotes
You can find Prens Sabahattin quotes, Prens Sabahattin book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Özel Teşebbüs
Avrupalılar, biz Osmanlıları XVII. yüzyılda barbarlar ve XVIII. yüzyılda âciz insanlar olmakla suçlamışlar, XIX. yüzyılda ise ölüm hâlindeki bir hasta gibi görmüşlerdir.
Sayfa 57 - DBYKitabı okudu
Fakat ahlaksızlığın damarlarına işlediği bir millet hiçbir şey kurtaramaz.
Sayfa 61Kitabı okudu
Merkezdışıcılık, işlerin özelliklerine göre yönetim erkinin bölünmesi, yani her belli sorumluluğa karşılık bir yetkinin ortaya çıkması ;
Merkezcilikse, işlerin karıştırılması, sorumluluğun belli bir yetkiye karşılık olamamasıdır.
Bu yüzden hükümdarın saltanatıyla, ulusun egemenliği bir yoldan yürüyerek aynı sonuca varıyor: "istibdat" ... "çöküş" ...
Şinasi, Reşit Paşa'ya yazdığı övgüde : "Ettin azad bizi olmuş iken zulme esir" mısraıyla ( 8 ) Tanzimat'ın getirdiği yeni hukuk düzenini bir kurtuluşun belirtisi olarak alkışlamaktadır. Ziya Paşa 1868 de Hürriyet gazetesinde yayınladığı bir makalede, "Hürriyet ne güzel Tanrı nimetidir" (9) sözcükleriyle, Namık Kemal de,
"Ne efsunkar imişsin ah ey didar-ı hürriyet,
Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten."
Tanzimat döneminde 1789 devrimi parolası olan özgürlük, eşitlik, insan hakları gibi kavramlar, bir kutsallık kazanmış ve bu akış içinde yetişen genç Osmanlı aydınları, İmparatorluğu kurtaracak yolun eşitlik ve özgürlük yolu olduğu, bütün kötülüklerin temelinde "istibdat idaresi" nin bulunduğu görüşünü benimsemişlerdir.
Sorun, egemenliğin bir kişi ya da toplumun bütün bireyleri adına bir meclis yoluyla yürütülmesinde değil, güç ve egemenliğin bir "cemaat" elinde toplanmasında. Yönetim hayatının özel hayatı uğursuz baskısı altına almış bulunmasındadır.
Özel hayatımızın düzenlenmesi ve sağlamlaştırılması ise; toplumumuzda, yükselmek, isteyenlerin bunu, şimdiye kadar olduğu gibi, yönetim erkini ele geçirmekte değil, belki üretim alanında kazanılacak bağımsız mevkilerde aramasına ve o yeteneği edinmesine bağlı bulunuyor.
Prens Sabahattin için Batılılaşmak, bir ulusu körü körüne taklit etmek değildir. Onca ; "Batılılaşmak fikri, ülkemizi Batı'nın maddi ve manevi araçlarıyla donatmak anlamında ele alınmaktadır.
Sosyal temellerinin olmayışı...
Fransa'da özgürlük adına yapılan Devrim, doğrudan doğruya bir halk hareketi niteliği taşıdığı halde, aynı yoldaki uğraşılar, Osmanlı İmparatorluğu'nda halkın dışındaki bir yönetici kadronun gerçekleştirdiği bir hükumet darbesi olmaktan öteye geçememiştir.
...yönetim hayatında gerçek bir gelişme meydana getiren merkezdışı'cılık. İngilizler bunu, dillerine özgü olan kesin bir deyimle "self-gouvernment" diye adlandırıyorlar