Preston L. Allen kitaplarını, Preston L. Allen sözleri ve alıntılarını, Preston L. Allen yazarlarını, Preston L. Allen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Biz bu dünyanın hâkimiyiz. Bu dünya bize Yüce Yaratıcı tarafından yönetmemiz için verildi. Yeryüzünde bizden daha büyüğü, daha güçlüsü yok. Hayal ettiğimiz i gerçekleştirebiliyoruz. Arzuladığımıza sahip olabiliyoruz. İyi ama buna gücümüz var diye her şeye sahip mi olmalıyız? Her şey bizim olduğunda ne olacak? Her şey gittiğinde, elimizde hiçbir şey kalmadığında bizler ne olacağız? Dünyadaki hiçbir yaratık bize hayır diyemiyor. Sadece bizler, dünyanın bilge yöneticileri, bize karşı çıkabilir ve hayır diyebiliriz. Kendimize hayır demeyi öğrenmek zorundayız, dedi vaiz.”
“.. çıkarılacak ders,doğadan ihtiyacımız kadarını almamız gerektiğidir, daha fazlasını değil. Ve doğa anayı tamir etmeye çalışmamalıyız, çünkü bozuk değil.”
İnsan duymak istediğini duyar, görmek istediğini görür derler, sanırım bende bunu kitaplara uyarlayabilirim. Kitaplar bize verdikleri mesajlar kadar hayal gücümüze de büyük katkı sağlıyorlar. Hayvanlar konusunda hassas birisi olarak hep empati yapardım ama bunu büyük boyutlarda yapabildiğim söylenemezdi. Bu kitap bu yönden aslında tüm yeni kişisel gelişim yolculuğuna başlayan gençlere okutulmalı. Esasen başlangıç için bu kadar beklentimi karşılayacağını düşünmüyordum bu kitabın. Ancak şu an yeteri kadar tanınmamış iyi bir eser olduğunu düşünüyorum. Evet bazı kopukları var ama bunlar benim kavrayamamış olmamdan mı kaynaklı emin değilim kitaba haksızlık etmek istemiyorum:) İnsanların, hayvanlara ve doğaya verdiği zararları ironik bir dille batallar tarafından insanlara,hayvanlara ve doğaya şeklinde anlatılmış. Mükemmel değil ama güzel eser dediğim düşündüren bir kitap.
Uzun zamandır distopik bir eser okumadığım için okurken başlarda çok zorlandım. Bıraksam mı diye bile düşündüm ama iyi ki bırakmamışım ki başarılı bir yazar ile tanışma fırsatı yakalamış oldum.
Distopik eserleri okurken daima tüylerim diken diken oluyor ama bu kitapta çok başkaydı.
Battalların hüküm sürdüğü bir dünyada hayvan profiline bürünmüş insanlar kitabın ana konusu. İnsanların, lezzetli birer yemek olarak yenildiği, savaştırıldığı, her türlü caniliğe tâbi tutulduğu bir dünya.
Kitaba diyecek yok ama kurgu tüyler ülperticiydi. Yazarın dili sade olduğu için yapılacak bir yorum bulamıyorum.
İnsanların başka canlılara yaptığı zulümleri, battallar üzerinden anlatmış yazar. Çok da başarılı olmuş doğrusu.
Bir çok yanlışımı fark etmeme sebep olduğunu düşünüyorum, kendimi geliştirmem için doğru seçim olmuş.
Distopik eserleri okumayı seviyorsanız kesinlikle vakit kaybetmeden okuyun derim.
Önerin için teşekkür ederim