Recep Yılmaz

Çerçici author
Author
Compiler
Editor
8.7/10
26 People
82
Reads
10
Likes
2,266
Views

Recep Yılmaz Posts

You can find Recep Yılmaz books, Recep Yılmaz quotes and quotes, Recep Yılmaz authors, Recep Yılmaz reviews and reviews on 1000Kitap.
“İnsanların mercimek kadar menfaatleri için, nasıl da böyle acımasız olabildiklerini kavrayamıyordu. Katıksız bir kötülükle kaplıydı içleri. Başkasında açtıkları yara, umurlarında bile değildi. Yeter ki, muratları olsundu.”
“Hayatın ne olduğunu merak eden, toprağa baksındı… Nasılsa bir gün herkesin ismi de cismi de yok olup gidecekti. Herkes günü geldiğinde toprağa karışacaktı. Toprak, dünyadaki tüm ismler ve cisimlerin yekunuydu. Ötesi boştu.”
Reklam
“… insandan daha iblisi mi vardı şu âlemde?”
Nihayetinde, alacağını gidip kendi almıştı. O günden sonra, onu gören de olmamıştı. Başına ne geldiyse âdemlerden gelmişti, başkasından değil. Şu durumda, günahkar olmayan, bir tek, iblisin kendisiydi. Orası öyleydi. O an aklına takıldı: Şeytan, günah işler miydi? Düşündü. Akıl erdiremedi.
İnsanların günahı yoktu. Suçlu şeytandan medet umandı. Kendisiydi.
Seyirci Etkisi
O gidince, babayiğitler, bu sefer kadının oğluna saldırdılar. Erkeklikleri sorgulanmıştı. Sorgu sual edilecek mesele miydi ki? Teyze, resmen iki lafıyla alayını hadım etmişti. İğdiş edilmişlik, harem ağalarının dillerine vurdu: Erkeklik dediğin öyle olmazdıydı. Kendi evlerine sıra geldi miydi, iş değişirdi. Onlar da boş değillerdi. Hem Taylan efendinin ihtiyatsızlığıydı. Kim demişti, iki baş bir deli kalkıp baskına gidin diye? Haber verdiler de bir başlarına mı koymuşlardı?
Reklam
Fakat hayatın çarkları, çoktandır onun düzeninin dışında işliyordu. Her döndüğünde, dişlilerin arasında birazcık daha sıkışıyor ve gittikçe parçalanıyordu.
Düşününce, o an idrakine vardı; bu dünyanın ölülerin dünyası olduğunu. Yaşayanlar, sadece uykudaydı. O ise hakikate uyanmıştı. Ölümün gerçekliğini, yaşamın gerçekliğine katmıştı, ölülerinkini de kendininkine. İçine düştüğü durum açıktı, tıpkı ne olduğu gibi. İki dünya arasında bir gezgindi. Bundan şüphesi yoktu.
Hayatı boyunca biriktirdiği her şey, ismi ile birlikte uçup gitmişti. Hayattaki en büyük hesabı adamlığı iken, şimdi insan olmanın eşinden aşağı yuvarlanmıştı. Taktıkları lakap kadar var olabiliyordu ancak. Ötesi yoktu.
Sayfa 58
bir cümlenin içine yerleştirilemezliğin gerçekliği kadar acı verici
Değil zihnini kaplayan karanlık, dünya üzerindeki hiçbir eziyet, bir cümlenin içine yerleştirilemezliğin gerçekliği kadar acı verici olamazdı. Hiçliğin ne kadar korkunç bir şey olduğunu, kendisi bile hayal edemezdi. Nereden edecekti ki?
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.